Tarihi 6 Ocak 2022

Çocukluk bağı

HAYATLA mücadele her yıl ayrı bir güç gerektirirken, oluşturulan gündemlere bakıyorum, her köyün kavalcıları her kanalın fareleri var.
Mamaları önüne konan kediler kuyruklarına takılan renkli kurdelelerle oynaşırken meydan boş, fareler paradan ve şöhretten sarhoş.
Kavalcılar da istek parça çalıyor!
Boş konuşmanın bu kadar değer bulacağını da tahmin etmemiştim, adına gazeteci denen insanların milyon dolarlara sahip olacağını da!
Çünkü insanların ceketini iliklemesini gerektiren mesleklerde özne para değildir.
Hadi parayı buldun diyelim, o para görgüsüzlüğün simgesi değildir.
O görgüsüzleri reklam panolarında yeteri kadar izliyoruz!

***

İnsanlar kendilerine zenginlik tasarlamakla meşgul olurken, teknolojinin insan hayatına nasıl zenginlikler kattığını görüyoruz! Her şey vıcık vıcık!
Geçen gün bir arkadaşımın 24 yaşındaki oğlu "biliyor musunuz?" dedi "sanal alemde ciddi ilişki pazarlayan siteler var." Paralı örümcekler kaderin ağlarını örerken, erkekler ve kadınlar ciddi ilişki için böyle bir sitenin kurulmasını bekliyordu herhalde!
"Ciddi olamazsın" dedim, "yoo ciddiyim" dedi ve siteye üye olduğunu söyledi.
Şimdi kendisine pazarlanacak ciddi kadını bekliyor!

***

Sistemin nimetlerinden yararlanıp bahtiyar olmak varken, namuslu bir hayatın içinde genç yaşta ihtiyar olmak da var.
İnsanların göğsünü para kabartırken yükselen değerin alçaklık olmasında sakınca yok.
O yüzden ergen kızlar bile hokkabaz zenginlerle ilişki kurmanın ciddi yollarını arıyor.
"Şu aptaldan bir çocuk yapsam da hayatımı garantiye alsam" diye.
Hayallerin zirvesinde yaşayan ucuz şöhretler ekranlarda nice genç kıza ilham veriyor.
O yüzden yoksulu zengin istiyor, zengini daha zengin!
Fakir gencin romanları komedi filmlerinde bile anılmıyor.

***

"Para insanlığın gelişmesini engelliyor" dersem, değerleri üç paralık edenleri işaret etmiş olurum ama namuslu insanlara da haksızlık etmiş olurum.
O halde cümlemi değiştirmeliyim, "para kansızlığa müsait olanların gelişimini hızlandırıyor!" Bu konuda da ciddi delillerim var; mesela dost bildiklerim!

***

Merak etmeyin, o kadar ciddi gündemler oluşturulurken, böyle yazıların bu devirde hükmü kalmadı, kalmasın!
Bizim çocukluktan kalma dönüş biletlerimiz var.
Vakit yok gemi kalkıyor, çocuk ruhlu tek yolcu kalmasın.
Çocuklukla bağlarımızı koparırsak yandığımızın resmidir zaten.

Dokunsun dudağın Sebil tasına
Aldırma boş yere
Gönül yasına
Son ver bu hayatın
İhtirasına Hayat bir komedi
Dertler bahane

Gözlerine vurur
Mumların isi
Örtmez günahları
Gecenin sisi
Son vasiyetini
Söyler birisi
Toprak olur beden
Taşlar bahane

Hakkı Yalçın


MUTLULUK TAKVİMİ
Klasikleri yeniden oku.
Kullanılmış pilleri değerlendir.
Şiir oku sesini kaydet

SADECE ZAMAN!
Vaka sayısı her gün artarken, herkeste şöyle bir düşünce hakim.
"Covide yakalanmayan kalmayacak!" 4 aşı olanlar bile mikrobu kaparken, maskelerin hükmü yarıya inerken davetsiz misafirin beklenmesi garip gelmiyor demek ki.
Herkes bunalmış, çocukları okula giden veliler çocuklarından virüs kapma olasılığının büyük olduğunu biliyor.
Bir de üzerine domuz gribi! İnsanların elinden de bir şey gelmiyor bazen.
Ortaya koyulacak mücadele varsa o da her şekilde maske ve sosyal mesafe.
Gerisi sadece zaman!