Tarihi 30 Kasım 2021

Onlar hep var!

İNSANLIKTAN çıkmış bir düzende keyfimin kahyalığını hayallerim üstlenirken düşüyorum yollara.
Ama hayaller gerçeklere yenilmemi de engelleyemiyor ne yazık ki!
Yürüyüşe çıktığım sabah "bir gemi kalkıyor" çağrısına koştuğum günkü gibi.

***

Gemiye bindim, borçlarından bunalmış bir adam kendini asıyordu, ipini kestim teşekkür etmedi, "sana ne" dedi "bu benim hayatım!" Kirli çamaşırlarını asıyordu magazin dünyasından pespaye bir kadın, adamın biri geldi ipe un serdi.
Kirli parayla yaratılmış adamlardan biriydi, paraları Amerika'dan geliyordu değirmenin suyu Türkiye'den!
"Senin gibileri akrep soksa akrep zehirlenir" dedim güldü, bir akrep nasıl gülerse!

***

Geminin öbür ucunda kadınlara ve çocuklara silah çekiyordu zorbalar, karşılarına dikildim "hoştt" dedim en irisine, adamlar sözlerimin çevirisine ihtiyaç bile duymadı.
Onlara denizde karada ölüm yoktu, can aldıkça ödül alıyorlardı, sinirlendim ilk limanda attım kendimi.
Kader kırmızı ışıklarını yine garibanlara yakmıştı, ışıkları tersyüz ettim de güzel insanları sevmeyenlerin kaderi bir ışıkla değişir mi?

***

Sonra bir mahalleye girdim, fesat pencereler açılmıştı ardına kadar!
"Biraz da sevgiye açılın" diye bağırdım sadece birkaç kişi duydu, diğerleri televizyon dizilerinin karşısında kendinden geçmişti.
Geceyi yıldızlarda geçirdim, sabah olmadan güneşin kulağına fısıldadım "dağlardan önce evlerde doğ" diye.
Kara bulutlarla pazarlığa oturdum, "yoksul mahallelerin üzerinde fazla dolaşma" diye.
Üç aşağı beş yukarı hepsiyle anlaştım ama bu dünyada kimseye güven kalmadı.

***

Sonra sesimi soluğumu cebime koyup evimin yolunu tuttum.
Kavşakta kalabalık vardı, koştum baktım Mercedesli bir adam okula giden bir çocuğu ezmiş!
Adam yolun ortasında can çekişen çocuğa elini uzatacağına oturduğu koltuktan ahkam kesiyordu, "siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?" "Kesin pezevenksin ya da uyuşturucu kaçakçısı!" diye haykırdım duymadı ya da kitabına uymadı!
Çocuk yolun ortasında kan kaybediyordu da aldıran yoktu.
Bir anda katil kılıklı birkaç adam geldi, Mercedesli adamın etrafını sardılar, "bir emrin var mı ağam?" Mercedesli adam cebinden çıkardığı yüzlük dolarları katil kılıklı adamların ellerine sıkıştırdı, "bir şeyim yok" dedi "sinirim bozuldu!" O sırada ambulans geldi, Mercedes'in koltuğundaki siniri bozulan adamı alıp hastaneye götürdü, çocuk hala yolun ortasında can çekişiyordu.

***

O sırada ben nerede miydim?
Ezilen çocuk bendim ya da benim nezdimde bütün çocuklar.
O soysuz adamlar da doğduğumuz günden beri hepimizin kanını emen ve yasalarla bile kollanan kansızlar!

Mutluluk Takvimi
Çocukları temizliğe alıştır.
İyi olmak zenginlikten değerlidir.
Gerçek adaleti savun.

Bir resmin geçti elime
Onsekiz yaşındasın
Sana aşık olduğum
O siyah beyaz yıllar

Sonsuz bir masumiyet
Resimde herkes var
Hepsi de biliyor
Hiçbiri sevilmedi
Senin kadar

Hayat ne garip şey
Kim derdi ki 40 yıl sonra
Bu yorgun yüreğimde
Canlanacak hatıralar
Hakkı YALÇIN

Televizyon dizileri bilinçleri nereye kadar boşaltacak acaba?

Saman kağıdı!
Hasta yatağındaki insanlara bile nefret yüklü cümlelerin kurulduğu sosyal medya mezbahalarımız var, her yanı kan kokuyor.
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almayan linç çetelerimiz var, sabah akşam kin kusuyor!
Zarafetin ve insanlığın ölümünü görmek istemeyenlerin oralarda işi yok.
Onlar saman kağıtlı insanlık kitaplarını okuyor hala.