Tarihi 16 Kasım 2021

Anne olmak!

MAR olmuş, hayatına birçok insandan daha fazla emek vermiş bir genç kızın sokak ortasında samuray kılıcıyla katledilmesinin isyanı yaşanıyor.
Kadınları öldürmek için kolay gerekçelerin bulunduğu bir ülkede yaşıyorsak, böyle zanlıların adaletle tanışmalarını istemek boynumuzun borcudur.

***

Mimar kızın adı Başak Cengiz, samuray kılıcı kullanan katil zanlısı Can Göktuğ Boz.
Başak Cengiz'in bedenindeki yara izleri sayılacak gibi değil.
Ve şimdi bu genç kızın katil zanlısını avukat annesi savunacak.
Eldeki koz akli dengenin bozukluğu!
Zanlının akli dengesinin bozuk olması vahşi bir cinayete "ne kazandıracak?
Ceza indirimi mi, masumiyet mi?
Annelik duygusu her şeyden ağır basıyorsa ve her annenin ayağının altında bir cennet varsa, o avukat anne önce katledilen genç kızın annesinin duygularını hissedecek?
Evlat acısının gerçeğini!

***

Katil zanlısının evinde 12 kasatura, 7 döner bıçağı, beyzbol sopası ne ararsanız varsa, akli dengesinin bozuk olmasının yaratacağı tehlikeden avukat annenin haberi yok muydu?
Böylesine tehlikeli bir evladı tedavi ettirmek ve güvenlik güçlerine ihbar etmek de annelik duygusuna dahil değil miydi?
Birilerinin canına kıyar diye.

***

Katledilen kızın annesi haykırıyor, "kuzumu benden ayırdılar, adalet istiyorum!" Bir can gitti, üstelik sayılmayacak kadar kılıç darbesiyle!
Bir insanın anne karnında gelişmesinden doğumuna ve akıl çağına ulaşmasına kadar en az 20 yıl gerekiyor. Onun yapısını anlayabilmek için 30 asıra ihtiyaç var.
Ruhuyla ilgili gerçekleri anlayabilmek için neredeyse sonsuzluk kadar uzun bir zaman dilimi gerekiyor.
Yani her nefeste emek. O emeği en çok annelere sormak gerek.
"Kuzumu benden ayırdılar" diye haykıran annenin istediği adalet çok mu?
Söyleyin avukat hanım!

***

Kadın cinayetlerine bakışımız bellidir.
"Kadının adı yok" denir de işlenmesi en kolay cinayetlerin adıdır kadınlar.
Yıllardır katledilen kadınların ardından sadece haykırıyoruz da birçok katil hak ettikleri cezayı bile almıyor.
O katillerin ellerinde, evlerinde her türlü öldürücü alet mevcut ve yıllardır birbirlerine ilham veriyorlar.
Bunlara karşılık taktıkları kravatlar bile ceza indirimi sağlıyor.
Nasılsa erkekliğin öldürme kuvvetini bulmuş hukukun Arşimetleri!
Oysa silahı, bıçağı ve samuray kılıcını delil saymaya bile gerek yok çünkü gerçekleri öldüren de katildir.

Mutluluk Takvimi
Eskilerini giy yenisini alma.
Çocukları reklamlardan uzak tut.
Kimseye özenme.
Belgesel izle.

Yaşarken ölmek gibi
Bitti dedin ve gittin
Nasıl dinecek dedim
Kalbimdeki bu yara

Işıklarım sönerken
Sen evine dönerken
Benim dilimde şarkım
Yaslandım bir duvara

Sanki arkadaş oldu
Bana sabaha kadar
Senden daha vefalı
Yaslandığım o duvar

Bir adım geri durmadım
El açıp yalvarmadım
Bu yürekte yerin yok
O duvara sözüm var
Hakkı YALÇIN

Talih oyunlarından medet umma devri de kapandı, talihinize yanın.

İnkar yasaları!
Ne acıdır ki erkeklerden kalan yadigardır kadınları inkar eden yasalar.
İki yıl öncesinde emrinde çalışan kadının kalçasını elleyen ve "fıstık gibisin" diyen kurum müdürünü "babacan adam" apoletiyle yolcu eden mahkeme kararını hatırlıyorum.
Kirli elleriyle gözlerini ovuşturması gereken o müdür, sonraki zamanda kim bilir kimlerde test etmiştir babacanlığını!
"Fındık fıstık hesabı!"