KARANLIĞA çakılması gereken kibritleri ormanları yakmak için çakanlar bu ülkenin çakallarıdır.
Aşırı sıcakların ormanlardaki cam parçalarına vuran güneşin etkisiyle çıkan yangınlar değildir bunlar.
Bu yangınlar yangınları ülkenin en görkemli zenginliğine ama buna karşılık korunması en zayıf yerine düzenlenmiş bir terör saldırısıdır.
Çünkü yiğidi yiğittir bu ülkenin haini hain!
Bu hainler cesareti kimden alır?
Bu hainler ülkeyi kalbinden vurmak için örgütlenmiş kansızlardır.
Yangından kül mü kalır, yeni otellerin krokileri mi?
Bizler ormanlarımızı çocuklarımızın geleceği olarak görürüz, orman korsanları define sandığı olarak.
Not: Yakılan ormanların üzerine dikilecek olan görkemli oteller onlara izin verenlerin en büyük günahı olarak tarihe yazılacaktır.
"Dövüşecek kadar mert düşman" kalmadı artık, çünkü son güzel insanlar kuş olup uçtular.
Topraklarımızda "karanlık gölgeler" elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor da üstelik ayrıcalıklı haklara sahip oluyorsa, ülkenin kan şekeri mi düşüyor kaleleri mi?
Orman alanlarında "piknik yapmak ve ateş yakmak yasaktır" yazılı levhaları hiçe sayanların da kundakçılardan bir farkı yoktur.
"Yangın bitince geri döneceğiz" diyen kaç müteahhit vardır kim bilir, ağızlarını suları akıyordur.
Onların ruh kundakçısıdır.
Şimdi bunları konuşmanın sırası değil yaraları sarma zamanı diyebiliriz.
Yangınlar ancak yürek yangınıyla söndürülebilir.
Bu ülkenin böyle zamanlarda tek yürek olması bu ülke insanının gösterdiği direncin sembolüdür.
Yanan sadece orman değildir çünkü çocuklarımızdır, ülkemizin geleceğidir.
Nasıl ki üçüncü dünya savaşının koronavirüsle provası yapıldıysa, en görkemli silahların bir kibrit kadar güçlü olmadığını da görüyoruz.
Bunu karşılık yangını söndürmek isterken canını tehlikeye atan insanları görüyoruz ki onlar ülkemizin hamarat karıncalarıdır.
Ve hiçbir silah insan yüreğinden daha güçlü değildir Çünkü memleket sevdası yangını da tanımaz şerefsizi de.
DİP NOT: Karıncalar orman yangınında çaresizce beklemezler toprağı kazarlar!
Kazarlar yine kazarlar.
O yüzden yangın söndürmenin tarihini de onlar yazarlar fillerden önce.
Mutluluk Takvimi
Sivil toplum örgütüne katıl.
Kuzu yavrusunu kucağına al.
Bahis oyunlarına güvenme.
Hazin bir öyküdür bu
Bendeki yarım hali
Deli bir aşktan kalan
Yalnızlık ihtilali
Yalancı baharların
Yaşanan anıların
Yeniden kavuşmanın
Kalmadı ihtimali
Bir mucize bekliyoruz
İkimiz de biliyoruz
Bazı yaralar kapanmaz
Ardımızdan bakakaldık
Ağlamaktan utanmadık
Aşk kimseyi utandırmaz
Hakkı YALÇIN
Pandemiyi insanlar davet ediyor, tıpkı geçen yaz olduğu gibi.
Mücadele
Bundan 20 yıl önce yapılan bir araştırmaya göre dünyada iklim değişikliklerinin önüne geçebilmek için kişi başına 10 bin fidan dikilmesi gerekiyordu. Şimdi bu rakam herhalde kişi başına 100 bini bulmuştur.
Topluma yön veren bütün sivil toplum örgütlerinin yakılan ormanlarımız için bir araya gelip ülkelerinin geleceğine imza atmaları gerekiyor.
Ülkemizin bütün sevdalıları ormanlarımızı yeniden inşa etmenin mücadelesini vereceğiz. Bu kadar yangın sebepsizce çıkarılmadıysa nasıl bir tehlikenin içinde olduğumuzu unutmadan kavgamızı vereceğiz.
Hepimizin borcudur bu!