Tarihi 13 Mayıs 2021

Bayramda bile!

GEÇEN yıl bu zamanlar da aynı sahneleri izlemiştik bayramda.
Çocuklar bir yılda çabuk yaşlandı, yaşlı insanlar günleri eskittiler.
Yalnızlıklarını yenilerken!

Bu bayram da ya telefon başında geçirecekler zamanı ya da pencere kenarında.
Teknolojiden sonra telefonla mesajla kutlanan bayramlara alışık olanlar için bu durum pek yadırganmıyor.
Bayram bile olsa şu günlerde en anlamlı gerçek; "seni uzaktan sevmek!" Ana baba sevgisi yasak tanımasa da.

Pandemi öncesinde çocukların sevinci özne yapılırdı bayramlarda, şimdi yaşlı insanların hüznüne takılıyorum.
Nice yaşlı insan, "hayat bizi böyle kabul ediyor" diyerek içine kapanıyor, kimileri de "bu hayatın çekilecek yanı kalmadı" diyor.
Sararan umutlarla bu kadar.
Bu yaşa gelebilmek için ne çok şey kaybettiklerini onlardan iyi kimse bilemez.
Sanırım onları en çok hüzünlendiren gerçeklerden biri kendi çocukluklarında gördükleri saygı ve sevginin bu topraklarda gitgide yok olması.

Ayağına ip bağlanmış güvercinler gibidir bazıları, günlük kazançlarla geçinebilen evlatlarının çaresizliğine bakıp kahroluyorlardır kuşkusuz.
Elde yok avuçta yok. Ufukta mavilik de görünmüyor ki kendilerini kandırsınlar.
"Bu bayramın da eski bayramlarla isim benzerliği olmalı" diyordur çoğu.
Bazıları eski tüfek olsa da merdiven çıkarken bile artık tıknefes.
Bazıları bir atın yelesine tutunarak geçip giden gençlik yıllarını özlüyordur.
Temiz sayfalar kırılan kalemler.
Kötülüğün gittikçe palazlandığı şimdiki zamanda çocukları ve torunları için duydukları endişeler.

O yaşlı insanlar çiçeklere suyunu yine kalplerinden verirler eminim.
Fesleğenlere dokunan ellerini koklar bazıları, "merak etmeyin daha ölmedik" derler. Bazıları gün boyunca pencere kenarında oyalanırken bayramın bitmesini bekler, sokaklarda birkaç adım atabilmek için.
Bayramdı virüstü derken cevaplarını veremedikleri soruları arkadaşlarıyla paylaşmak için.

Bayramların coşkusu pandemiden önce azalmıştı kuşkusuz.
Acımasız hayat insanlarda bayram sevinci mi bırakır, onu en iyi yaşlı insanlar bilir.
Sesi çıkmaz bazılarının, konuşmayı yeniden sökene kadar içindekileri dökmeyi başka bir hayata bırakmışlardır belki.
Çünkü onların gözlerindeki alfabeyi sökebilmek için o insanları her zaman sevip saymış olmak gerekir.
Onları okuyabilmek için evlatlarının torunlarının hakkını yiyen sistemin canına okumak gerekir.
O yüzden her ne kadar cam kenarında otursalar da onların gözleri hep arkada!
Bayramda bile!

Mutluluk Takvimi
Uzaktaki büyüklerini ara.
Çocuklara eski bayramları anlat.
Cam kenarında kahve sohbeti yap.
Bugün mavi ol.


Umursamıyor beni
Cezamı sürdürüyor
Deli gibi sevdiğimi
Bildiği halde

Bıkmadım usanmadım
Yokluğunu sevmekten
Beni mahrum ediyor
Sevdiği halde

Varlığım yokluğuna
Armağan olsun
Tenine başka ten
Değene kadar
Bu yürek senden hiç
Vazgeçmeyecek
Sen peşimi bırak
Diyene kadar
Hakkı YALÇIN

Bildiğim tek siyaset; şerefli bir düşmanı şerefsiz bir dosta tercih ederim.
Erozyon!


Vicdanları sınamak için bir anket düzenledim.
"Suça bulaşmamak için suçlayanların saflarında dizilmekle, suçunu ispat edemediği için kurşuna dizilmek arasında nasıl bir yer ayırırdınız kendinize?" Cevaplar birbirinin kopyasıydı.
Düşündüm de eski delikanlıları bu memlekette görmek artık çok zor!