Tarihi 30 Nisan 2021

Cam kırıkları

NE ocaklar sönüyor da birileri milyon dolarları nasıl da kolay paketliyor.
Bir yanda züppelere selam çakıyor hayat, öte yanda garibanı hüngür hüngür ağlatıyor.
Tırnaklarıyla kazıyanlara saygımız büyük ama Amerikan malı bavulların içinden çıkanlara sözümüz çok.
Parası olmasa yüzüne bakılmayacak adamlar listesinde ilk sırayı alanlar, şimdi bir koyup bin alıyor.
Onlar çocuklarımız için etkili zehir, onlar magazinde üçkağıtta yetkili zehir.

İnsanı insan yapan değerler hızla yok edilirken, onların var olma sebeplerini araştıran da yok.
Herkes güçlüden yana.
İnsanlar bir lokma ekmeğin derdine düşerken onlar yaşı küçük şöhreti büyük kızların peşine düşüyor da arsızlık utanç değil.
İyiler kazanırmış diye bir masal üretilmiş, ben iyilerin kazandığını hiç görmedim.
Kötülüğün önü açık arkası sağlam!

Parayı şehvetle sevenlerden nefret ediyorsak, onların parayı bulma şartlarında Amerika bağlantılı sistemin tıkır tıkır işlediğini bildiğimiz içindir.
Memleketi satmanın kıyısındaki gezintilerini şimdi sükseli araçlarla hava atmaya dönüştürenlere iyi bakın.
Onlar film içinde film çeviriyorlar, USA patentli.
Seyre doymayanlar var!

Dürüst insanlar için akıntıya karşı kürek çekmenin yürekli bir yanı vardır.
O insanlar Yeşilçam filmlerini sever, o yüzden Sadri Alışık ruhunu kaybetmeyen delikanlı duruşlarını asla bozmamışlardır.
Onlar onurlu yoksulları sever, parasından başka hiçbir şeyi olmayan züppeleri değil.
İyilik yapmak için yoksul mahallelerde gezinirken vicdan muhasebesini tutarlar şerefsiz kazancın hesabını değil.
Biz onlara adam deriz.
Haram parayla gösteriş yapmayı matah bir şey zanneden sonradan görmelere de ağzımıza ne gelirse onu söyleriz.
Onları gazetelerde televizyonlarda görürüz bazen, iki gözlerinden iki şeytan fışkırırken.

Televizyonlar 12 Eylül'den sonra bu ülkenin gördüğü en acımasız darbedir.
Uyuşturucuyu sokakta aramayın, onlar ekranların içinde.
Teknolojik akvaryumlarda ithal yemlerle beslenen çocukları neler bekliyor kim bilir.
Çünkü ele verdiklerinden fazlasını gelecek zamana saklıyor şimdiki zaman.

O yüzden televizyon dizilerinde soytarı yarışmalarda uyutulmasınlar diye sevdiğimiz insanların camlarına kağıda sarılmış taş atıyoruz.
İçinde bir not; "çocuklarınız zehirleniyor. Bir dost!" Şangırrr!
Suçu üstümüze alıyoruz.
Çocuklarımızın canına göz dikenlerin yanında bizim kırdığımız camlar ne ki!
Not: Mahallede top oynarken kırdığımız camların parasını ödeyen annelerin çocuklarıyız biz.

Mutluluk Takvimi
İyiliği kendi ellerinle yap, aracı kullanma.
Özel günleri unutma.
Gözün tok olsun.


Ben senin doğmadan
Ölen çocuğundum
Su gibi bakıyorum
Hayaletime

Sadece gözlerimle
Gülümserdim biliyorsun
Ayrılığı evlat edindim
Dertlerimi döküyorum
Siluetime

Sana doymayan sevdam
Kimseyi doyuramaz
Ömrümü bahse koydum
Bir daha bu yüreğe
Hiç kimse buyuramaz
Gözüm gibi bakıyorum
İskeletime
Hakkı YALÇIN

Müzik emekçilerinin çalınan hakları mahkemelerde değil mahşerde saklı.

İsraf!
Birkaç zaman önce çok sevdiğim bir besteciye sormuştum.
"Doların inişi ve çıkışı gitarının tellerine dokunuşunu etkiliyor mu?" "Yoo" demişti "müzik yaparken maddiyatın hesabını yaparsak gönül tellerimiz de kopar, gitarımızın telleri de."Cevaba bayılmıştım. O yüzden sanatın israfına da karşıyım sevginin israfına da.
Doların canı cehenneme!