Tarihi 25 Şubat 2021

Kadınlara!

ŞİDDET gören kadınlar üzerinde bundan birkaç yıl önce bir araştırma yapılmıştı.
"Gelecekten umutlu musunuz?" sorusuna verilen cevaplar felaketti; yüzde 63'ü "hayır" dedi.
Pandemi döneminde bile kadın ölümlerine ara verilmezken kadınların yüzde 61'inin kendilerini özgür hissetmediği gerçeği de karanlık tablonun acı gerçeğiydi.

***

Kadınların yüzde 25'i kendilerini evde yemek yaparken özgür hissediyordu, yüzde 24'ü arkadaşlarıyla otururken.
Birbirlerinden destek alacaklarına inandıkları için kuşkusuz.
Özgürlüğün en yüksek hissedildiği an; yalnız yürümek.
Böyle düşünen kadınlar yüzde 27'lik kesimi oluşturuyordu.
Arkalarındaki karanlık gölgeleri hesaba katmadan yürümekten bahsediyorlardı kuşkusuz.

***

İşin en acı yanı kadınların yüzde 48'inin kadın olarak doğmayı istememesi.
Buna şaşırmıştım.
Belki güç dengesini hesaba katmışlardı ama bir kadının erkek olmak istemesindeki çelişki garip gelmişti bana.
Belki de erkek egemenliğine erkeklerin arasına karışarak son vermenin daha kolay olacağını düşünmüşlerdi.
Kadınları koruyan erkek olabilmek ya da bıyıkla sakalla erkek olunamayacağını göstermek için!

***

O dönem Kadınlar Günü'nde bir dergide söyleşisi yayınlanan eski mankenlerden Şebnem Dinçgör'ün sözlerini hafızama kazıdım.
"Bir kadına tekme atmak yalnızca karnındaki bebeğin hakkıdır!" Şimdiye kadar kadın şiddetiyle ilgili söylenmiş en anlamlı sözler.
Nice dizi yıldızı ve şarkıcı para için dayak yiyip suskunluğa gömülürken, hiçbir zaman kadınların yanında yürümeyi düşünmezken, eski mankenlerle şimdiki dizi yıldızları arasındaki kalite farkının da yansımasıydı o sözler.

***

Antalya'da bir kadın daha öldürüldü, kim bilir daha niceleri de sırada.
Erkeklerin kadınları öldürmesi için ürettikleri o kadar çok sebep varken, mahkemelerde katillere şu sıralar hak ettikleri cezalar veriliyor.
Ama mesele o çakalların aldıkları cezadan ziyade kadın ölümlerinin önünün kesilmesi.
Bir can gittikten sonra ciğeri beş para etmez adam müebbede mahkum olsa ne yazar!

***

Kıssadan hisse.
Sarkan bir halata 11 kişi asılıdır 10 erkek ve 1 kadın.
İp herkesi taşıyacak kadar güçlü olmadığı için birinin ipi bırakması gerektiğine karar verirler ama bu kişinin kim olduğuna karar veremezler.
İşte o anda kadın çok etkileyici bir konuşma yapar, gönüllü olarak ipi bırakacağını söyler.
Çünkü bir kadın olarak kocası ve çocukları için ve hatta erkekler için her şeyi karşılık beklemeden yapacağını belirtir.
Hikayesini bitirir bitirmez erkekler onu alkışlamaya başlar.

***

Bütün kadınlar bu görüntüyü bir anlık da olsa gözlerinin önüne getirip kadın zekasına saygılarını sunsunlar ama alkışlayan erkekleri zarafetle eş tutmasınlar.
Çünkü adım gibi biliyorum ki halata asılı 10 erkeğin üzerinde silah olsa önce kadını vururlardı.