Tarihi 14 Ekim 2020

Mazi kuşları

GENÇLIĞIMDEN kanatlanan bir kuş geldi omuzuma kondu.
Hatıralar tarlasında dolaşmış da birkaç fotoğraf bıraktı siyah beyaz!
O zamanlar da kapılar çoktu pencere az.
O zamanlar halk derdik özgürlük derdik bedeli neyse öderdik.
Şimdiki zamanın zenginleri merdivenleri adım atmadan çıkıyor da ağır yenilgilerden çıkanlar fotoğrafların içinden bile çıkamıyor!

***

Ne garip bir dünyadır ki aynı mesleğe sahip olduğumuz insanların içinden bilmem kaç 100 milyon dolarlık servete sahip olanlar çıkıyor.
İnsanların o kadar parayı kazanmaları mümkün değilken, onların sırları da kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Bizim bisiklete binerken "sele" dediğimize onlar lüks otomobillerinde "taht" diyorlar.
Bizler bahtımıza yanmayı çoktan bıraktık, daha ne kadar yanabiliriz ki zaten.

***

Damlardaki televizyon antenlerine özlemle bakılan işçilik yılları.
1970'li yıllar, gecelerin kara kolları vardı, şairlerin aydınlık yolları.
Çıkarsız dostluklar demlenirdi sabahçı kahvelerinde bile.
Babalar tütünü içine çekerdi, analar derdini içine atardı.
Sefalet çoktu ama aile terbiyesi vardı ve her şeyden önemlisi haysiyet vardı.
Masal nineleri tahta dikiş kutularında çocuklarının geleceğini dikerlerdi.
Sönmüş yanardağların içinde otururlardı iki oda bir mutfak.
"Gül ağacı değilem her gelene eğilem" diye türküleri vardı, mutfak penceresinden cennete uzanan.
Sokaklara emanet ederlerdi çocuklarını televizyonlara değil.

***

Dün sabahki yürüyüşümde yaşlı bir kadın yerdeki çiçeği yakından izliyordu da "nasılsınız?" diye sordum "iyiyim" dedi.
Sonra derin bir muhabbete koyulduk, eski zaman hikayelerinden şimdiki zamanın acımasızlığına.
Aynı yarları taşıdığımızın kanıtlarını koydu önüme.
"Bizim güzelliklerimizi faytonlar çekerdi evladım" dedi.
Pandemi maskesi yüzümdeki çizgileri gizlemiş olmalı ki "evladım" sözünü yadırgamadım.
Çiçekten çektiği elini uzattı bana elleri çatlamış incir gibiydi.
"Hepimizden geriye bir çiçek sapı kalacak" dedi.
Sokak lambası gibi gülerken anladım ki; gençliğimin masal ninelerinden biriydi o kadın.
Ben mazi kuşlarımı hiçbir zaman yalnız bırakmadım zaten!

TALİH OYUNLARI
Hala talih oyunlarından medet umuyorsunuz öyle mi?
Hem cebinizden hem yüreğinizden alıyorlar da sizler de "talihim dönecek" zannediyorsunuz?
El falınıza baktırın, kan falınıza.
Yol falınıza baktırın ama yolunuza halı serseler inanmayın.
Çünkü en büyük talihsizliğiniz hala talih oyunlarındaki gerçeklere gözlerinizi yummanız!

MUTLULUK TAKVİMİ
Kullanılmış pilleri değerlendir.
Sıcak pilavın üzerine tulum peyniri koy.
Maziyi an.

Adresimi bulmuş
Kurşun mu ok mu
Hala durup bana
Meydan okuyor
Kırık kalpler için
Reçeten yok mu
Onu unutturman
Çok zor mu doktor
Gözlerim sonbahar
Yüreğim kışta
Benim aklım hala
O son bakışta
Birinin yanına
Böyle yakış da
Bak nasılmış sevmek
Anlardın doktor
Hakkı YALÇIN