Tarihi 6 Ekim 2020

Çekim alanı!

ÖNCEKI gün yeni tanıştığım biriyle pandemiye yakalanan Trump konulu bir sohbete takıldık.
"Trump ölse üzülür müsün?" diye sordu.
"Üzülmem" dedim.
"Ben seni hümanist biri olarak bilirdim" dedi.
Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de binlerce çocuğun ölümüne göz yuman birine karşı benim hissedebileceğim bir duygum olabilir mi?
Gözünü kırpmadan çocukları katleden, kendi insanına ırkçılık yapan ve böylesine önemli bir virüs karşısında kayıtsız kalıp binlerce insanın ölümüne yataklık eden biri için niye üzüleyim?
Eski bir dostu yolda gördüğünde gözlerinin yaşlanmasıdır hayat.
O temiz yılların anısına bir hatırlatma yaptım.
"Ben hala Amerika'ya meydan okumaktan başka suçu olmayan ve bu ülkede asılan delikanlıların hüznünü taşıyorum."

***

Bu defa ben ona soru yönelttim.
"Herhalde sen cebinde bol miktarda dolar taşıyorsun?" Güldü, sorumun cevabını gözleriyle verecek kadar net güldü. Ardından da kendi gerçeğini gizlemedi.
"Ben bugünlere dolarla geldim!" Yükselen dolarla beslenenlerle çocuk ölümleriyle beslenenler arasındaki duygu köprüsünden geçen adamın Amerikan hayranlığı tamamen duygusaldı.
Başparmakla işaret parmağının buluşması!

***

Trump'ın sübyancı bir zenginle kurduğu dostluğun hangi boyutlarda olduğunu ve küçücük kız çocuklarını pazarlayan milyarder bir pisliğe yasalarla bile nasıl arka çıktığını hatırlattım.
4 ırkçı polis tarafından linç edilen siyahi insanın ardından gelişen olaylardan sonraki Trump resimlerini de gözüne soktum.
"Trump gibi yarasaların üzerini arasalar zerre kadar insanlık bulamazlar!" dedim.
İnsanların kanını emen şırıngayı Trump'ın elinden alıp onun eline tutuşturdum.
"Filistinli çocuklar için hayatın boyunca gözlerinle fotoğraf çektin mi?" O sırada yüzündeki maske düştü.
Dayanamadım, "sen niye Amerikan ajanı olmadın? Ortadoğu'da ortamdan acayip beslenirdin!" Fena bozuldu.
"Kafanı takma Trump ölmez" dedim, "virüsten ne çekerse garibanlar çekiyor."

***

Arkadaşımın bir tanıdığıydı da yanımızdan ayrılırken arkasından seslendim.
"Merak etme sana da bir şey olmaz.
Nasılsa para parayı çekiyor!"

AT HABERLERİ
Kamçılanmalarına karşı durduktan sonra atlarla aramdaki bağ güçlendi.
Yarış atlarından gelen son açıklamayı bildirmek zorundayım.
"İçimizden bir arkadaşımızı insafsızca yumruklayan Halis Karataş adlı jokeyin cezası yakında bitecek. Bizler tüm yarış atları adına böyle bir jokeyin sırtımızdan para kazanmasına itiraz ediyor ve üzerimize binmesini reddediyoruz." Gözleri paradan başka bir şey görmeyenlerin anlamakta zorluk çekeceği bildirileri yazdığım için kusuruma bakılmasın!

MUTLULUK TAKVİMİ
Çiğnediğin sakızı yere atma.
Bilgi sahibi olmadan konuşma.
Bugün kablosuz hayatı dene.

Hırkamla üzerini
örttüğüm
Geceler geliyor aklıma
Camlara adını yazdığım
Okul yılları
Hatıra defterimin arasına
Sakladığım resimlerin
Çok özleyince
Evinin önüne gelişlerim
Seni yolda bıraktığım
O gecenin yasını
Tutuyorum zaman
zaman
Sonra birden
Kokunla doluyor odam
Onca yıl geçti ama
Hala affetmeni bekliyor
Evli barklı koca adam
Hakkı YALÇIN