Tarihi 15 Eylül 2020

Borç!

Gençliğimin geçtiği Merter Tozkoparan'a uğradım hafta sonu.
4 kişilik bir aile tekerlekli sandalyesiyle bir insana moral verebilmek için çırpınıyorlardı.
Üç kuruşluk gelirleri olduğu muhakkak.
İnsanı yaşatabilmenin mutluluğu onların en büyük zenginliğiydi belki.
O sırada birileri ballı kaymaklı hayatın içinde "daha yok mu?" diyordu belki.
*****
İnsanoğlu neler yapmıyor ki şimdiki zamanda.
Şiddetle ve şehvetle beslenenler insanlıktan çıkıyor da omuzlara alınıyor.
Gençliğimde memleketimin bu kadar kötü insan barındırdığına asla inanmazdım.
En azından bizim büyüdüğümüz mahalleler bunu öğretti bizlere.
Kimsenin malına göz dikmemeyi haramın şerefsizliğini.
Her şeyden önemlisi düşeni kaldırmayı çocukları omuzlarda taşımayı.
*****
Topraklarına "delikanlılık" aşılanmış bir semttir Tozkoparan.
Sefaleti bile bana sevdirmişti bu topraklar.
Hasta ziyaretlerine eli boş gidilmezdi.
Bu semte 30 yıldır bir ağaç dikilmedi, hepsi çocukluğumuzun ağaçları.
Ne bir tiyatrosu var ne kütüphanesi.
Evler "geri dönüşümle" işaretlenmiş ama kim öle kim kala!
Hala sefaletin rüzgarı çeviriyor saman sarısı defterlerin sayfalarını.
O defterlerde kesilip de saklanmış fotoğraflarımız duruyor.
Hala eski zaman insanlarının içinde sapasağlam duruyor arkadaşlık.
*****
Siyah beyaz filmlerin yazlık sinemalarında birbirimizde hırkalarımız kalmıştır.
Gençlik yıllarımızdan unutulup kalmıştır umut.
O yüzden boş bulunup öldüğünü unuttuğumuz eski dostları bile soruyoruz.
Belki küllerinden doğduklarına inandığımız için.
Bizde köy yumurtası yok ama Anka yumurtası çok.
*****
Düşündüm de bu acımasız hayat zerre kadar zarar verememiş, ne saygımıza ne sevgimize.
Ama şimdi hangi dava için "boynumuz kıldan ince" diyebiliriz?
Gençliğimizden alacaklı olduklarımızı bile borç diye öderken memleketimize!

GERÇEK HİKAYE!
Bir işadamı kendisine yeni bir sekreter bulunca adamın karısı çok kıskandı.
Tüm zamanını bir sekretere verilen paranın ne kadar gereksiz olduğunu kocasına anlatmakla geçirdi.
Sekreterin yapacağı işleri o yapacak, tasarruf ettikleri parayla da kendilerine muhteşem bir villa alacaklardı.
İşadamı sekreterini kovup karısını yanında çalıştırarak muhteşem villayı aldı ve o villada kovduğu sekreteriyle yaşamaya başladı.

MUTLULUK TAKVİMİ
Pişirmek zorunda olmadığın bir yemek yap.
Gıcırdayan kapıyı yağla.
İlahi adalete inan.

Dün gece bu şehri
Seller götürdü
Sen ağlıyorsun sandım
Sabaha karşı yağmur dindi
Benim bütün dualarım
Senin içindi
Ey benim sevmeleri
Anneme benzeyenim
Ben seni hiçbir zaman
Bu kadar özlemedim
Ey benim gözlerimi
Avucuna yumduğum
Senden sonra kimseyi
Sevmedim sevemedim
Hakkı YALÇIN