Tarihi 23 Haziran 2020

Mevzi kaybetmek!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hafta sonunda yaptığı açıklamaya baktım.
"Koronavirüsle mücadeledeki son rakamlar mevzi kaybettiğimizi gösteriyor." Neden? Daha önce yaptıklarımızdan vazgeçtiğimiz için.
Sağlık çalışanları, devlet yetkilileri virüsü imha etmeye çalışırken bizler üzerimize düşenleri gündemimizden çıkardığımız için.
*****
Türkiye koronavirüsün risk bölgesi.
Bizler de plajlarda piknik alanlarında "ikinci dalgaya" davetiye bastırıyoruz.
Yaz günlerin keyfini çıkarmak adına mücadeleden vazgeçip yollara virüs döküyoruz.
Artan vakaları ve ölümleri alkışlarla geri çağırırken, akşam haberlerinde kaç kişinin öldüğüyle ilgileniyor ve geçiştiriyoruz.
"22 kişi!" Bazıları için sadece rakam!
Gerçekte 22 can ve en az 3 aile ferdiyle çarpıp üzerine bir de dostlarını ve yakınlarını eklediğimiz zaman hüzünlü bir tablo.
O tablonun içinde sevdiklerimizin ya da kendimizin olmayacağının garantisi yok.
*****
Sağlık çalışanlarının, yetkililerinin nasıl çalıştığını gördüğümüz bir zaman diliminde, o insanlara borcumuzu virüsle mücadeleyle telafi edebiliriz.
Mevzi kaybederek değil.
Hepimiz aynı fiil çekimindeyiz.
"Sen ben o, biz siz onlar."
*****
Tayyip Erdoğan'da ufkun ötesini görme tutkusunun sadece ülkemizde değil dış politikada da ne kadar etkili olduğunu görüyoruz.
Suriye'de olsun Libya'da olsun kaygan bir zemin üzerinde ayakta kalmak ve diğer ülkelere söz geçiren ülke konumunda olmak tarihi bir başarıdır.
Biz buna lider duruşu diyoruz, sadece biz demiyoruz; Avrupa da öyle diyor!
Tayyip Erdoğan'a hakkını verirken!
*****
Mevzi kaybetmek Tayyip Erdoğan'ın canına dokunurken, söylediklerini iyi okumak gerekiyor.
Saf tutmak varken neden yas tutalım?
Neden alnımızda taşımayalım;
"virüsü yendik" gururunu?

SÜRÜMDEN!
Dünya Sağlık Örgütü açıklama yapıyor!
"Koronavirüs dünyada yeniden ivme kazanıyor!" İnsan sağlığı ve çocukların yaşaması adına kılını kıpırdatmayan sinsi bir örgütün sadece korku iklimini canlı tutması birçok şeyin sebebidir.
Onlar da sürümden kazanıyor!
Sakladıkları sırlara mahsuben!

LAHMACUN!
Neymiş, Bodrum'da bir lahmacun 80 liraya satılıyormuş.
"80 liraya lahmacun yedim" demek için can atan sonradan görmeler varken lütfen alıcılarla oynamayalım.
O lahmacunu 80 liraya satanlar enayi mevsiminin ne zaman açılıp kapanacağını biliyorlar.
Ben lahmacunu 80 liraya satandan korkmam, o lahmacunu 80 liraya yiyenden korktuğum kadar.

MUTLULUK TAKVİMİ
Ağaçtan dut topla.
Marketlerde etiketleri kontrol et.
Akşam saatlerinde bisiklete bin.

Umursamıyor beni
Cezamı sürdürüyor
Deli gibi sevdiğimi
Bildiği halde
Bıkmadım usanmadım
Yokluğunu sevmekten
Beni mahrum ediyor
Sevdiği halde
Varlığım yokluğuna
Armağan olsun
Tenine başka ten
Değene kadar
Bu yürek senden hiç
Vazgeçmeyecek
Sen peşimi bırak
Diyene kadar
Hakkı YALÇIN