Tarihi 19 Mart 2020

Virüsle sohbet!

LISE yıllarımdan sakladığım bir mikroskobum vardı da önceki gün alıp sokağa çıktım.
Gözlerimi dayadığım mikroskobu evimin önünde oturduğum bankın üzerinde gezdirdim, alışkanlıktan.
Bir virüs el etti bana.
"Ben geldim" dedi "adım Korona!" "Seni kim gönderdi" dedim "önemi var mı?" diye karşılık verdi, "bizi insanlar üretti, bizler de dünyanın en büyük hapishanesini insanlar için ürettik!" Alaycı bir tavır takındı "bir kafeye gidip kahve bile içemiyorsun di mi?"
*****
60 yaşın üzerindeki bir adam evinin camından bakıyordu o sıra.
"Bu yaşlı insanlar için mi geldin?" diye sordum duymazdan geldi.
Başladım haykırmaya, "60 yaşın üzerindeki insanlar işkence gördüler, darbeler gördüler, ölümün her çeşidini bilirler. Onları korkutacağını mı sanıyorsun?" "Bakıyorum da gençlik ateşin kabardı" dedi ardından da gülümsedi.
"Ben onları korkutmak için değil insanlığı sınava çekmek için geldim."
*****
"Kardeşlerim dünyanın dört bir yanına dağıldılar etkilerini de görüyorsun!" Gözlerimin içini okuyordu "şimdi sus ve beni dinle" dedi.
"Ölüm kimsenin ayağına gitmez onlar çağırdı biz de gittik!" Kitap gibi konuşuyordu.
"O ülkelerin silahları var bombaları her türlü teknolojileri.
Milyarlarca dolarları çocuk ölümlerine yatırdılar da bizim gibi veletlerle baş edemediler! Onlara ne kadar aciz olduklarını göstermek için geldik. Üçüncü dünya savaşı isteyenlere hepinizin birbirine ihtiyacı var mesajını vermek için geldik."
*****
"Peki, bize niye geldin?" "Nasıl ki denizi bir parçasından ayıramazsınız biz de hiçbir ülkeyi diğerinden ayıramayız." Zayıf tarafımıza yöneldi.
"Sizlere bakıyorum çok sağlam duranlarınız da var ama sizdeki fırsatçılar dünyanın hiçbir yerinde yok. Fiyatları bir haftada 5 katına çıkardılar. Binlerce şişe sahte dezenfektan ürettiler. İnsan sağlığını tehditten bahsediyorsun bana şerefsiz diyorsun ya asıl şerefsiz ben miyim onlar mı?"
*****
"Ne yapmamız gerekiyor?" Çaresizliğime kahkaha attı.
"Seni öldürmeye gelmedim ama beni öldürmen için formül de getirmedim. Sen nostaljik adamsın şifreyi kır" dedi.
Sanki bir yakınlaşma oldu aramızda, "ne zaman gideceksin?" diye sordum "El ele verip güçlendiğiniz zaman" diye karşılık verdi.
"Sana bir sır vereyim" dedi.
"Bizi insanoğlu yarattı insanoğlu yok edecek. O yüzden bizimle savaşmanız gerekecek. Bizler insan sevgisine ve cesaretine yenilmeye mahkumuz. O cesareti ve bütünlüğü gösterdiğiniz zaman bizim hükmümüz de bitecek!" O sırada sokakta oynayan çocuğuna "koşma düşersin" dedi bir anne, çocuk koşmadı ve düşmedi.
Sakin olduğumuz zaman nelerle baş edebileceğimizi hepimiz biliyorsak birbirimizi korkutmanın ve fırsatçı olmanın alemi yoktu.
Bu yazıyı o sükûnet adına yazdım.
Asıl virüsü iki dudağının arasında gezdirenlere inat!

MUTLULUK TAKVİMİ
Çocukları korkutma.
Sokaktaki yaşlı kadından mendil al.
Eski şarkıları dinle.

Hala onu soruyorsun
Bitti can dostum bitti
Kalleşliğin mührünü
Alnına basıp gitti
Biz kimsenin ardından
Ah etmeyiz bilirsin
Vefasızı kalbimizde
Yaşatmadık can dostum
Bakmadı arkasına
Yol aldı sevdasına
Biz kimsenin dalgasına
Taş atmadık can
dostum
Hakkı YALÇIN