Tarihi 20 Eylül 2019

Gönül Postası

GEÇMİŞİN zarafeti bugün neler kaybettiğimizin kanıtı olarak duruyor eskimiş sayfalarda.
Namussuzluğun ipek yolunu icat edenler ne aşkı bıraktılar bizlere ne vicdan. Şimdi karşılığı olmayan "merhabaların" boşlukta yankılanışını duyuyoruz acı acı...
Şimdi başparmakla işaret parmağının cilveleştiği gecelik ilişkilere aşk diyorlar.
O yüzden teknolojiyi değil nostaljiyi seviyorum.
Sosyal medya denen mezbahada birbirlerine söverek itibar kazananlara inat hala eski dergilerin, gazetelerin gölgelerinde dolanıyorum. Hatıralar tarlasında.
*****
İşte sizlere 1960'lı yılların Hayat Dergisi'nde yayınlanan "Gönül Postası" mektupları.
"25 yaşında yüksek tahsilini tamamlamış bir köylü çocuğuyum.
Tahsilim sırasında bir aile ile tanıştım, beni kendi çocukları gibi severler. Ben de bu ailenin kızını uzun zamandan beri severim.
Fakat aileye açılma cesaretini bulamadım. Dostluklarını kaybetmekten korkarım.
Reddetmeleri izzeti nefsime de ağır gelecektir. Bu yüzden kararsızım!" Cevap: Açılmanızda yarar var.
*****
"Talebeyim. Yanımızdaki mektepten bir kızı seviyorum.
Fakat büyük bir hata işledim.
Birbirimize resimlerimizi vermiştik, onun verdiği resmi yırttım, halbuki o yırtmamış. Özür dilemem lazım mı?" Cevap: Önce resmi niye yırttığınızı açıklamak zorundasınız.
*****
"3 yıldır evliyim, mobilyacıyım.
Halen askerliğimi yapıyorum.
Askerlikten sonra İstanbul'a gitmeye karar verdik.
Acaba bu düşüncemiz doğru mu?" Cevap: Hayatınızı kazanmak üzere başka bir yere gitmeniz doğru.
Fakat İstanbul'a gelmenizi doğru bulmuyoruz. Çünkü İstanbul'da mobilyacı çoktur.
*****
"55 yaşında bir kadınım.
25 yaşında bir gence aşık olmak deliliğine tutuldum. Bu genç benimle 'anneanne' diye alay ediyor, ne yapayım?" Cevap: Yaşınızın hayatını yaşamazsanız, böyle müşkül durumlara düşersiniz. Bu alakaya derhal nihayet vermek; yaşınızın, cemiyet içindeki mevkiinizin icabıdır.
*****
Şimdiki gençlerin alay konusu bulduğu bu mektuplarda neler gizli olduğunu gerçek beyefendiler bilir!
Gerçek hanımefendiler.
Elle yazılmış bir satırı binlerce maile değişmeyenler.

PUSULA!
Kuşlar için bir araştırma yapılmış.
Buna göre onların 2 tane iç pusulası var. Biri dünyanın manyetik alanına ayarlı diğeri yıldızlara.
Yıldızların etkisinde kalınca yüreklerinin götürdüğü yere gidiyorlar.
Manyetik alanın etkisinde kalınca zıt yönlere.
İnsanlara bakıyorum da, bazen "nereye gidiyorsunuz?" diye sormak istiyorum, sonra vazgeçiyorum.
Herkesin pusulası kendine!

MUTLULUK TAKVİMİ
İş bitiminde masanı temizle.
Bir hastaneyi ziyaret et.
Sırdaş ol.
Çocuklara tasarrufu aşıla.
Dişlerine özen göster.

Yokluğunda her gün
Tenhalaşan
Bir şehirdir kaderim
Gözlerimde gitgide
Çoğalan
Bir nehirdir özlemin
Yarım kalan sevdamız
Beklerken başucumda
Bir başına yaşanmıyor
Bıraktığın İstanbul'da
Annem gibi ağlıyor
İçli içli
Radyoda bir ince saz
Anladım ki hasret
Aşkın kardeşi
Sadece yüreğim
Dargın biraz
Hakkı YALÇIN