AĞUSTOS depreminin 20'nci yılına mahsuben, futbolcular maçlara afetlere hazır olma konulu pankartlarla çıktı.
Düşündüm de afetlere nasıl hazır olacağız?
O afet bir gece yarısı kapımızı çalarsa, "evde yokuz" mu diyeceğiz?
Hepimizin sığınakları var da orada mı saklanacağız?
Yoksa 1999 depreminin yıldönümlerinde aklımıza gelen bu afet korkusunu başımızdan savacak harika metotlarımız var da afet günü mü bekleniyor?
*****
Trafikte çakarlı araçlara yol açılacak da diğer insanların canının hükmü olmayacak öyle mi?
Eşitlik ilkesini normal zamanlarda hayata geçiremeyen sistem, afet halinde dışa vuracak isyan duygularını nasıl dizginleyecek?
Japonya'daki depremde emniyet şeritlerinin nasıl boş bırakıldığını ve toplumsal disiplini gördük de bizler o günleri görecek miyiz?
Eli barut dili bonzai kokan televizyon dizileri varken telaş, panik ve birbirini ezerek kaçışmaların afetten beter olduğunu öğreten gerçekler için afet gecesi canlı yayın mı yapılacak?
Boş bulduğu evleri yağmalayan, enkaz altındaki kadınların bileziklerini çalmak için kol kesenlere mahsuben!
*****
Afeti çağıran şartlar kimsenin umurunda değil.
Ormanlarımız yakılıyor.
Yanmıyor yakılıyor!
Afete biz bastırıyoruz davetiyeleri!
Son 10 yılda yağmurların yağma şeklini nasıl değiştirdiğini görmüyor musunuz?
Bunlar son anonslar!
Tabiat anayı boğup öldürmemize mahsuben!
*****
Afetler her şeyi alır en çok da çocukları.
1999 depreminde minicik çocuklarımız toprağın altında kaldı müteahhitler el üstünde yaşıyor hala!
Nasılsa hayat devam ediyor.
Bodrum'da 100 liraya lahmacun yiyip hava atmak varken, farklı düşüncelere sahibiz diye birbirimizi yemek varken, gerçeklere geç kaldığımızı kim öğretecek bizlere?
Yeni afet geldiğinde her şeyimizi alıp götürecek de karşılığında kardeşliğimizi bütünlüğümüzü geri verecek mi acaba?
*****
Afetlerin bizlere öğrettiğini bizler gelecek nesillere öğretmeliydik!
1999 yılından bu yana 20 yıl geçti de bunları neden yapmadık?
Ölülerimizi gömdüğümüz ve hayatta kaldığımız halde!
VİCDAN YASASI
Kırıkkale'de adamın biri boşandığı eski eşini 10 yaşındaki kızlarının gözünün önünde bıçaklayarak öldürdü.
Kadın ölümlerinin olmadığı bir günümüz yok.
Babasını çok önceden kaybeden 10 yaşındaki kız çocuğu şimdi annesini de kaybetti.
Katil baba o kızı da öldürmüş sayılır mı?
Yasaların önünde!
MUTLULUK TAKVİMİ
70'li yılların gazetelerini oku.
Suyu boşa harcama.
Gerçek limonata yap.
Fanatik olma.
Gittiğin gibiyim
Bu şehirde
Sancılanır her saat
Sensiz yüreğim
Bir düş gibi büyürsün
Islak gecelerimde
İnadına sever
İnadına beklerim
Şimdi yaslı dağlar gibi
Yokluğun
Gittiğin yolda kaldı
Yorgun gözlerim
Ben benim bir tanem
Gönlümde efsanem
İnadına bekler
İnadına özlerim
Hakkı YALÇIN
