Tarihi 9 Ağustos 2019

Utanç!

MEKAN: İstanbul'da Tarihi Eminönü Balıkçısı.
Bir vahşet filminin platosu sanki.
Birinci perde ve açılış.
2'si kadın 5 kişilik aile mekanda balık yemeğe gidiyor.
5 porsiyon balık siparişi veriliyor.
Siparişi alan garson masada oturan kadınlara çarpıyor, özür yok kabadayılık çok.
Doğaldır ki "Hoop" diyor kadınların eşleri.
Garsonda küfür gırla!
Garsonda bitirimliğin her hali fora.
Karısının yanında o küfürleri hangi erkek kaldırabilir?
Erkekler ayağa kalkıyor doğal olarak.
*****
İkinci perde birinci bölüm.
İnsanlık nerde konulu bir film çekilse mekanda bulamazsınız.
Ama birkaç saniye sonra gördüğünüz sahneye inanamazsınız.
Mekanda ve yandaki turşucuda çalışan 20 kişilik bir grup kadınların yakınlarını darp ediyor.
Garsonlardan biri elindeki kesici aletle üzerine yürüdüğü müşterinin kafasına darbe indiriyor.
Ve arkalarına bile bakmadan gidiyorlar.
Nasılsa bu ülkede hukuk onlar için var. Ne kadar saldırırlarsa o kadar büyüyorlar! Ne kadar dövüyorlarsa o kadar korunuyorlar!
*****
İkinci perde ikinci bölüm.
Ailenin yaralanan fertleri durumu polise bildiriyor.
Polis mağdurlarla ilgili tutanak tutulduğunu söylüyor ama darp raporu için karakola giden mağdurlar için tutanağı şeytan aldı götürdü.
Güvenlik kameraları özel güçler tarafından "şimdilik" yok edildi.
Ve ne acıdır ki emniyet yetkilileri 8 kişinin ifadesini aldıktan sonra saldırganları serbest bıraktı.
Sanki zorbalar denizdeki balıklara saldırdılar.
Her şey bu kadar basit!
*****
Son perde adalet nerde?
Saldırı ne kadar skandalsa onları serbest bırakmak ondan daha büyük skandal.
Balık değil dayak yemenin olağan sayıldığını ispatlayan bir restoranda, dayak atanların keyfine diyecek yok öyle mi?
Saldırı olayını doğrulayan restoran sahiplerinden biri, kavgaya karışanların işten çıkarıldığını belirtti.
Bunların cezalandırılması için sosyal medyadan tepki gelmesi mi gerekiyor?
Bunların cezalandırılması için restoranlarının olmaması mı gerekiyor?
Balıkçılar, baklavacılar insanlara saldırmakta hak sahibiyse yetkililer bunu ilan etsinler.
*****
Bizler balık değiliz ama cesur kalabalıklarız. Bunu da balıkçılara baklavacılara ihbar etsinler!

YANMIŞ FOTOĞRAFLAR
Bizler hayattan umduğumuzu bulamayınca yıldızları seyrediyoruz.
Bir şarkı dinliyoruz derdimize derman masalıyla.
Yeşilçam filmlerini izlerken siyah beyaz yılların özlemiyle yanıp tutuşuyoruz.
O yüzden elimizde yanmadık fotoğraf kalmadı.

MUTLULUK TAKVİMİ
Otomobilini düzgün park et.
Bahis oyunlarından uzak dur.
Sigaraya yenilme.
Bayrama hazırlan.

Umursamıyor beni
Cezamı sürdürüyor
Deli gibi sevdiğimi
Bildiği halde
Bıkmadım usanmadım
Yokluğunu sevmekten
Beni mahrum ediyor
Sevdiği halde
Varlığım yokluğuna
Armağan olsun
Tenine başka ten
Değene kadar
Bu yürek senden
Hiç vazgeçmeyecek
Sen peşimi bırak
Diyene kadar
Hakkı YALÇIN