Vizyon sahibi başkan ve futbol ajanı (!) Comolli ile Fenerbahçe kırmızı bantlı küme düşme çerçevesinin içine girdi.
Bu takımın kimyasını değiştiren Comolli'ye bu denli arka çıkmanın sırrını merak ediyor insan.
O yüzden sadrazam kellesine "Fransız kalmakla" futbolcuları otobüsle yollamak arasında bir açık varsa.
O açığın özeti; Comolli'yi korumak uğruna Fenerbahçe'nin harcanmasıdır.
Hepsi bir hiç.
Aldıklarının karşılığını vermemekten bile utanmıyorlar.
Beşiktaş maçından sonra, "altyapı hocaları futbolcuların moralini bozuyor" diye bu beylere arka çıkanlar sahadaki ruhsuzluğun palazlanmasına yataklık ettiler.
Hangisinde Volkan Demirel kadar yürek var acaba?
Ali Koç ne demişti. "Ben burada oldukça Ersun Yanal bu kapıdan içeri giremez!" O kapıdan el ele geçecekler!
Çünkü taraftar öyle istiyor.
Yıllarca dik duran Aykut Kocaman'ın Trabzon'da gördüğü tepkiye bile arka çıkmayan Fenerbahçe taraftarı bir kurnaza arka çıkıyor.
Ne diyor Ersun Yanal?
"Konu Fenerbahçe'yse gerisi teferruattır!" Fenerbahçe aşkı böylesine derin olanların geride bıraktığı bulaşıklar hükümsüzdür.
Ali Koç elindeki tencerenin kapağını buluyorsa, verdiği sözler buhar oluyorsa.
Fenerbahçe duman olmuş çok mu?
Sayın Ali Koç!
Sizden başkası Fenerbahçe'yi bu hale getirmiş olamaz!
Futbolcuları taşıyan o ceza otobüsünü siz kullanmalıydınız.
