Tarihi 28 Ağustos 2018

Gecenin aynası

BAYRAMDA İstanbul'u dolaştım.
Bir deniz kenarına uzandım önce, bir baktım yıldızları içiyor küçük balıklar.
"Artık oltaya gelmiyoruz" dediler.
"Sofranıza niye gelelim!" Yıllardır yasak avlananlar da o sırada kına yakıyorlardı! Bir yerlerine!
***
Ağustos böcekleri gecenin karanlığında ateş böceklerinin eşliğinde bir sokağın başında ip atlıyordu.
Beni görünce şarkıya başladılar.
"Saz da bizde söz de bizde!" dediler.
Düşman değil kalitesizliğin balonlarını patlattılar!
"Sizler gidin sanal alemdeki zibidileri dinleyin!" Ve giderken bir not iletmemi istediler. "Ucuzlayan müzik çocuklarınıza pahalıya patlayacaktır!"
***
Yaşlı bir adam gördüm, elinde pilli radyoyla yürüyordu.
Omuzlarında tank ağırlığı.
Yere düşmüş dolara bir tekme attı!
Baktım da ayakkabısının altı delikti!
O sırada lüks bir et restoranında Amerika'dan gelen sığırların kanlı etini kapışıyordu birileri.
Porsiyonu 100 dolar!
Şaşkınlıkla baktığımı görünce "para da bizde görgüsüzlük de!" dediler.
"Keyfimizin kahyası mısın?" Sesimi çıkarmadan yürüdüm.
"Enayiliğine doymayanları şöhretli mekanlar doyurur!" desem ne yazar!
***
12 yaşlarında bir çocuk gördüm, önündeki tartı aletinde insanları tartıyordu. "Gel abi" dedi, "kaç okkasın görelim!" Gözlerindeki rengi kaybetmişti de, "kimsen yok mu?" demek gafletine düştüm.
"Ben kimselere sormadan büyüdüm" dedi. Ve noktayı da koydu.
"Başka seçeneğim var mıydı sanıyorsun?" Kendi kendime, "bazıları hayatı dişleriyle kazır, bazılarına ballı börekli sofralar doğuştan hazır" dedim.
Çocuk duymadı, duysa ne fark ederdi!
***
Biraz ileride yaşlı bir genç duvarla konuşuyordu. "Sen bile beni sırtımdan vurdun" dediğini duydum.
Beni görünce, "Sen akıllı bir adama benziyorsun" dedi, "burası deli duvarı!" Gülümsedim, "Yoo" dedim, "ben sizlere benziyorum." "Aklımın eşeğini kaçıralı çok oldu!"
***
Kitap okumak kadar değerlidir insanları okumak.
O yüzden delilerden yanayım, akıllı geçinen şeytanlardan değil.
Deliler gecenin aynasında bile her şeyi görebilir de, şeytanlar baktıkları aynalarda "insan yüzü" göremezler!

Üfürükçü cenneti!
Hala meselenin içine "üfürükçü hoca" girdiği zaman gönüllü teslim olanların ibretlik halini izliyoruz.
Kolundaki bilezikleri bile okunup üflenmesi için hiç tanımadığı birine teslim eden kadının hırsızlıktan, çakallıktan dert yanması neye yarar!
Onun kaybettiği sadece bilezik değildir.
Ne yazık ki bunu öğrenmesi de mümkün değildir.

Mutluluk Takvimi
Sağlık için yürü.
70'li yılların şarkılarını dinle.
Kötü gün dostu ol.
Sokakta kahve iç.

Bir zamanlar can bildiğin
Yabancıyla bir tutulur
Adına yemin verdiğin
Unutulur unutulur

Nerde gözlerde tütmeler
Sabahı sabah etmeler
Kapıyı vurup gitmeler
Unutulur unutulur

Vefa bilmez hiçbir veda
Yorgun güneş vurur cama
Unutamam dersin ama
Yananlar da yakanlar da
Gözün gibi bakanlar da
Unutulur unutulur

Hakkı YALÇIN