Sahte devrim

AVRUPA maçlarında en çok gizlenmesi gereken yanlarını, can alıcı gecelerden birinde dışa vurmak bir Fenerbahçe klasiği oldu!
Lizbon'dan dönerken "yanıp geldi yakar gönderir" dedik.
Yine aynı bedeli ödedik!
Erken vedaların bedelini de birileri ödesin!
Futbolcular mesela! *** Bu takımın her zaman yediğinden fazlasını atmak gibi bir yükümlülüğü varsa, savunmadaki çaresizlikle, forvet hattındaki berduşluk nasıl imha edilecek?
Hala bu Mehmet Topal'dan medet umuluyor.
Yatay gezinti uzmanı.
Giderken baston sesleri duyuluyor sanki!
Bütün yabancılar birbirinin kopyası ama Isla'nın adının karşılığı: felaket!
Valbuena için Aykut Kocaman'a yükleniyorduk ya, hepimizin ona bir özür borcu var! *** Peki ya Cocu?
"Geçen yılın futbolunu oynamayacağız" diyen adamın gençlik devrimi sahte mi çıktı?
Barış Alıcı'nın gölgesini diğerlerine tercih etmek varken, "Benfica bizden biraz iyiydi" demekle kendini ele veren adamdan cesaretin hangi rengini göreceğiz? *** Bu sonucun ağır yarası taraftara kaldıysa.
Cezasını futbolcular çeksin!
Avrupa Ligi'ni teselli olarak görenlere; "Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi'nin küsuratıdır" dersek kimse kusurumuza bakmasın.