Deli gömleği

Galatasaray kazandı, Başakşehir kaybetti.
Her şey bu kadar basit.
Tabela sonuçları gösterir, ayrıntılar da gerçekleri.
Galatasaray kulübesi hakemle birlikte maç yönetirken, Hasan Şaş'ın kimin yaveri olduğunu söylemeye gerek yok.
Maçın 12'nci dakikasında Donk'un hareketi kırmızı kart.
Maç o dakikada kopabilirdi ama hakem izin vermedi, o hakem maçın uzatma dakikalarında Galatasaray'a yasal olmayan bir gol armağan etti.
"Ne olur ne olmaz!"
Hakemler korkunun verdiği mesajları öyle güzel alıyor ki!
Ve o yüzden hep aynı adrese gidiyor liderliğin ganimetleri! *** Abdullah Avcı'ya baktım da gülüyordu. Ülkenin acı kaderine gülüyordu,film içinde film çevirenlerin dümen suyuna gidenlere. *** Beşiktaş'a baktım, final yolculuğuna yeniden başladı.
Bu takımın isterse yapamayacağı bir şey yok ama sistemin kendisine hazırladığı tuzakları da hesaba katsın.
Üçüncü şampiyonluğu ü hak saymayan zehirli sarmaşıkların varlığı ortadayken!
Hayat bazen kendini yukarı çeker ama garip inatlaşma da takımı aşağı çeker.
Aykut Kocaman'ın Sivas'taki sinyalleri, puan kaybetme riskini işaret ettiyse.
Bize düşen cümle; "Eğer amaç şampiyonluksa kadro seçiminde inadın yeri yoktur!"
Bir takımın, kendine haksızlık etmeye hakkı yoktur. *** Hayatımda hiçbir maç günü üzerime forma giymedim. Bir deli gömleğim var, bana yetiyor!
Başka sözüm yoktur.