Delikanlı hayallerimiz vardı, yasasız umutlarımız.
Sonra kirli postallar yaşamın yükünü gençlerin üzerine attı. Amerika birbirine kattı ülkeyi.
Ele verdiklerinden fazlasını gelecek zamana sakladı kötülükler.
Zaman tarlalarında idam sehpaları duruyor hala!
12 Eylül'ü ben çağırmadım!
***
Her şey planlı ve programlıydı.
Aslanın ağzına kondu ekmekler, yağ ve gaz kuyrukları oluşturuldu Amerikan malı Türk işadamlarıyla!
Karartma geceleri, sokağa çıkma yasakları, dipçikler.
Faili meçhuldük, bulunamadık.
Diri diri yakıldık korunamadık.
Ormanlarımıza darağacı da kuruldu salıncak da.
İnandığı dava için ölenleri gördük, inanmadığı dünyaya meydan okurken Şarkıların hasını dinledik, tiyatronun en cesuruna bilet aldık.
Sonra soysuz bir Amerikan filmi vizyona girdi bir gece yarısı!
12 Eylül'ü ben çağırmadım!
***
Birimiz "Bağımsız Türkiye" diye yazıyordu duvarlara, birimiz "Milliyetçi Türkiye." Öznemiz aynıyken cümlemizi birbirimize kırdırdılar.
Otel damlarından kurşun yağdırdılar insanların üzerine.
Yok yere iç kanamanın adı olduk!
Amerika'nın kansız siyaseti bütün duvarları kendi rengine boyadı.
Her gün iki sağcı iki solcu astılar, sorgusuz sualsiz.
"Sarın!" dedik, "yürekleri de gaz beziyle sarın!" Dolarlar çelik kasalarda tutuldu da, hesabı tutulmadı yüreklerdeki hasarın.
12 Eylül'ü ben çağırmadım.
***
Ben Akdeniz rüzgarlarını seviyorum.
Tişörtlerinde isimler yazılı gençleri.
Ben kardeşliği seviyorum, özgürlüğü, Portofino'yu. Deniz kıyılarında gitar eşliğinde yakılan sevda ateşlerini.
Oysa yazın direnci kırıldı.
Güneşten ödünç aldığımız son ışıklar yakında kurutacağı yaprakların üzerinde geziniyor. Birazdan deli yağmurlar başlar, fırtınalar!
Sonbahar geliyor!
Ben çağırmadım.
Gururlu eser!!!
Öz yeğeniyle ilişki yaşayan "özel erkek!" Murat Başoğlu ile 14 yıllık eşi hafta içinde resmen boşanıyor.
Çocuğun velayeti annede kalacak.
Boşanma haberlerinin gelip geçici olduğunu düşünüyorum da, böyle bir adama bir gün televizyonlar için dizi teklifi yapılırsa hiç şaşırmam.
Yarattıkları eserle gurur duyan televizyonlar vefalıdır!
Biz buyuz!
Hafta sonları yeşil alanları ve deniz kıyılarını piknik alanına dönüştürenlerin, geride bıraktıkları çöp yığınlarına baktığım zaman ürperiyorum.
"İnsanlar ertesi hafta gideceği yeri niye bu kadar kirletir de, ardına bile bakmaz!" diye. Ne yazık ki biz buyuz!
Trafikte de piknikte de!
Mutluluk Takvimi
Bir çocuğun ilk fotoğrafını çeken ol. Evine çiçek götür. "Hayat güzeldir" de. Ardında çöp bırakma.Doğal beslen.
Kaçıncı saati
Bu yalnızlığın
Bende ayrılığın
Yorgun hali var
Nasıl yenik düştük
Bilemiyorum
Yüreğimin sana
Dargın hali var
Yağmur beni izliyor
Sokaklar ıslanıyor
Hala bütün şarkılar
Senin için çalıyor
Görmediğim şehirde
Sana dokunmalıydım
Bu hasret akşamında
Yanında olmalıydım
Hakkı YALÇIN
