Ama dünyanın ve insanların nasıl değiştiğini göstermek adına ibret verici bir öykü.
Bir öğretmenin, bir annenin dramı.
Emekli bir öğretmen, şimdilerde bir bakımevinde yaşıyor.
Yürümekte zorlanıyor.
Ve kendisine bakacak kimsesi yok.
Aslında bir kızı var.
Anne sütüne ihanet eden.
Ve belinden sakatlanmasına sebep olduğu annesini inkar eden.
Emekli öğretmen yıllar önce eşiyle ayrılmış.
Eşi Amerika'ya yerleşmiş, kendisi tek başına kızını büyütmüş.
Sonrasında kızı babasıyla ilişkisini güçlendirmiş ve anne saygısını rafa kaldırmış.
Bundan birkaç yıl önce anne kız bir tatil mevsiminde bir araya geliyor.
Bir karavanda 3 günlük özlem tatili gibi.
Aralarında tartışma çıkıyor.
26 yaşındaki kızı, öğretmen anneyi itiyor.
Anne düşerken belini karavanın köşesine çarpıyor.
O günden beri iki büklüm.
Kızın, annesine söylediği sözlere bakın. "Bana ne kadar süt emdirdiysen, litresini hesapla, sana borcumu ödeyeyim!"
Anneler dibinde daima af bulunan bir uçurumdur ama.
Böylesine çirkin bir "ödeşme biçiminin" insanlık katında affı yok.
Canından can kopuyor annenin.
Emekleri, duyguları o uçurumdan aşağı düşüyor.
Kızı sevgisiz gözlerle bakarken, kalbindeki yara, belindeki yaradan büyük.
Hayatın yorgun karıncası anne, şimdi bakımevinde yaşıyor.
Kız Amerika ile Türkiye arasındaki köprüde, sükseli gözlükler kullanıyor.
İstediği renkte bakıyor dünyaya.
Annesinden çaldığı hayatı da zimmetine geçirmiş, umarsızca yaşıyor.
Ama nereye kadar?
Onu bilmiyor!
Anneyi dinledim. "Bir daha doğuracak olsam, yine doğururdum!" diyor. "Yine emzirirdim!"
Annenin acısı hiç yaşlanmasa da, sevgisi bir kenarda duruyor.
Annelik duygusunun derinliğini bildiğim içindir ki, sesimi çıkaramadım.
Eminim ki benden iyi biliyor.
Kızının iki yakası biraraya gelmeyecek!
Anne sütünü inkar eden bütün evlatlar gibi!
Hukuk profesörü
Adamın biri kendini savcı olarak tanıtıyor.
"Terör örgütü hesabınızı ele geçirmeye çalışıyor, paranızı orada tutmayın
bize aktarın. Biz de Merkez Bankası'na yatıracağız" diyor.
Karşısındaki adam ünlü ceza hukukçusu Prof. Erdener Yurtcan.
Ve telefondaki dolandırıcının verdiği adrese aktarılan para 4.5 milyon Lira.
Ondan sonrası olay anlaşılıyor ama para gitti.
Artık klasikleşmiş dolandırıcılığa okumuş insanların hala kanması ne acı bir şey!
Mutluluk Takvimi
Çocuklara bağcıksız ayakkabı al. İstediğini değil gerekeni al. Hapishaneye kitap gönder.İnsanın en güzel
Halidir sevmek
Hayat bize aşkı
Hediye eder
Kalbimiz hazırdır
Elvedalara
Her günahı kader
Üstlenir gider
Şarkılara düştü
Efkar dağıtmak
Galiba yeniden
Aşkla tanıştık
Ben anlatamadım
Lütfen sen anlat
Ey hayat söyle
Nerde kalmıştık
Hakkı YALÇIN
