Göğsünde kan izleri...
İki elini açmış da teslimiyetin bütün hallerini ortaya koymuş sanki.
Bir işaret belki.
10 yaşındayken tecavüze uğrayan bir kız çocuğunun, yarınları nasıl olsun.
Onu pompalı tüfekle öldüren hayvandan önce, hayatının ilk kurşununu başka bir hayvandan yemişken, o kız çocuğunu korumakla yükümlü olan düzenin hesabını kim sorabilir?
Küçücük kız çocuklarına musallat olan "hayvan iklimi" bu topraklarda beslenip büyütülüyorsa, daha kaç Kader sırasını bekliyor kim bilir?
Teneffüste çayla simit yiyecekti belki.
Belki yeni ezberlediği şarkıyı söyleyecekti kendi kendine.
Cebindeki kopyalar erketeye yatmıştı da, haylazlığın keyfini çıkaracaktı, kim bilir.
Hayat böyle sahipsiz kızların hangi rüyasını gerçekleştirdi ki, bunu gerçekleştirsin.
Kendisine gelen mesaja, "Ama beni öldürme" diyecek kadar ölüm kokan bir kız çocuğunu öldüren cani, meselenin öznesi değildir.
Küçücük yaşındayken ellerini iki yana açıp, teslim olan bir kız çocuğunun masalı 14 yaşında bitiyorsa.
Bu meselenin öznesi, o küçük kız çocuğunun, ağacından kurtulmuş kuru bir yaprak gibi düşmesidir.
Pompalı tüfekten çıkan kurşunlardan çok önce.
Yoksul bir ailenin kızı olmanın, 10 yaşında tecavüze uğramanın ve 14 yaşında böyle bir hayata iteklenmenin, bir kurşundan daha az ölüm saçtığı mı sanılır?
O yüzden 14 yaşındaki Kader, göğsündeki kurşunlarla yerde yatarken, iki elini yana açarak, işaretini verdi.
Bazılarının doğarken öldüğünün işaretini.
* * *
ARKASI YARIN
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki final maçının günahı bir tutukluya, bir bayrağa, kupaya ve kesilen elektriklere çıktı.
İnsanları birbirine kırdırmak için çırpınan medya, ağzının suları akarak meselenin kaymağını yerken.
Televizyonlardaki kışkırtıcı yorumcular, hiçbir şeyden alınmazken.
Cehaletin ve çirkinliğin temsilcisi olan yöneticiler, hala arsızca konuşuyorken.
Ve köpekleşmenin fotoğrafını çektiren futbolculara kimse toz kondurmazken.
Bu berbat final da, yarın unutulup gidecektir.
Zorbalık, bu ülkede hiçbir işi yarım bırakmamıştır.
Arkası yarınlarda buluşmak, futbolun kaçınılmaz kaderidir.
* * *
Müzik en tehlikeli hayvanı bile durduracak güçtedir.
* * *
Solcular için eskiden "Tek yol devrimdi!" Şimdi her yol
* * *
17 Mayıs 2012
Mutluluk takvimi
Cebindeki bozuk paralarla ritm tuttur. Üzümlü çörek yap. Yağmurda yürü. İnanmadığın gazeteyi eve sokma.* * *
Gurbet biraz sana benzer
Hasret biraz bana
Kayıtlandım
Acıların nüfusuna
Nefret biraz sana benzer
Şefkat biraz bana
Tutuklandım
Senden kalan anılara
Söndürdüğüm bir yangın
Külün dinmesi kaldı
Zehir zıkkım geceler
Aşkın gölgesi kaldı
Uykusuz gözlerimde
Hasret busesi kaldı
Som altından bir gurur
Bir baş dönmesi kaldı
Hakkı YALÇIN
