Tarihi 25 Eylül 2011

İsimsizler

Ayakkabının arkasına basardı erkekler, karıncayı bile incitmezdi. "Bitirim" derlerdi onlara, kendilerine çürürlerdi, başkalarına zarar vermektense.
Hasmına el vermek bile delikanlılıkı, hısmına kalleşlik etmek ne kelime.
O zamanlar tahrike açıktı delikanlılık, ama dolduruşa getirmek kolay değildi bıçkınları.
O bıçkınlar ki, ilkokul diploması bile yok ama hepsi de hayat mektebinin mezunları.
Herkes insan sarrafıydı, iti kopuğu gözünden tanırdı.
Herkes Sadri Alışık...
Biri yanlış yapmaya kalksa, kendinden utanırdı.
***

Köprü altında içen adamları vardı şehrin, geceleri bardaklarına yıldızları doldururlardı.
Başkalarını okumaktan kendilerini unuturlardı çok zaman. Bir sünger gibi emerlerdi kendi ömürlerini.
Hiçbir partiye oy vermezlerdi, çocukların günahına girmemek için.
Hepsi de geceleri tek tabanca, hiçbiri silah kullanmazdı.
İntihar mektupları bırakırlardı, oturdukları taşın altına. Öldüklerinde bile, yüzükleri parmaklarından çıkmazdı.
***

Dünya barışına imzaydı, onların mahallelere attıkları imza.
Asayiş onlarla berkemaldi, bakmayın "bitirim" denildiğine.
Kan kusarlardı da "Kızılcık şerbeti içtik" derlerdi.
Hiçbirinin, "Nerede bu devlet, açız!" diye haykırdığı görülmüş değildi.
Her birinin çocuğu su sattı, simit sattı ama kendisini satmadı.
Onlar sadece saygının karşısında eğildi.
***

"Müebbet sevda" diye bir gerçek vardı, şimdiki züppelerin asla hissedemeyeceği.
Kül olacak kadar yanardı erkekler, bazen ne gemiler yanardı.
Siyah beyazdı bütün filmleri. Ömürleri, dolu dizgin ama acımasızca geçti.
***

Delikanlılığını kaybettikten sonradır, ülkenin bu hale gelmesi.
Ülkemiz tarihin en acımasız dönemini yaşıyor.
Şimdiki delikanlılar kadın satıyor, uyuşturucu satıyor, vatan satıyor.
Unutkan bir tarihimiz var.
Oysa isimsiz mezarlarda, ne yiğitler yatıyor.

* * *
ASIL MESELE
Bir genç kız, Avcılar'dan metrobüse biniyor. Yaşlı bir adam var otobüste, elinde bastonuyla ayakta zor duruyor..
Oturan bir kadın var, 7 yaşlarındaki çocuğu da yanındaki koltukta oturuyor.
Genç kız anneye dönüyor, "Çocuğunuzu kucağınıza alsanız da, yaşlı amca otursa.."
Kadının tepkisi, şimdiki zamanı anlatıyor. "Ben ona 3 Lira'lık Akbil bastım, o koltukta oturacak."
Saygının üç paralık değerinin kalmadığını o anneye kim anlatacak.
Bütün mesele bu.

* * *
En çabuk kaybolan gün, hiç gülmeden geçen gündür.

* * *
İçindeki dürtüleri şuursuzca kullanan televizyon kahramanları (!), çocuklarımızın can düşmanıdır.

* * *
25 Eylül 2011
Mutluluk takvimi
Merakını kontrolde tut.
Sokakta basket at.
Güneşli günlerin tadını çıkar.
Kavanozda turşu kur.

* * *
Çocuk çocuk bakar
Sevgiyle bana
Bir akşam sofrası
Senin gözlerin
Giyinir kuşanır
Gelirken bana
Bayram sabahıdır
Senin gözlerin
Yollara dökülen
Bir sevgi seli
Yanıp da tutuşan
Bir yangın yeri
Hep içinde saklar
Kelimeleri
Sisli bir akşamdır
Senin gözlerin
Hakkı YALÇIN