Tarihi 16 Eylül 2011

Cesur çocuklar!

Yükselen Türkiye'de her şeyin değeri parayla ölçüldüğü içindir ki.
Parasız eğitimin bile savunması yapılamıyor.
3 bin TL'ye uzanan öğrenci harçlarından bahsediyoruz.
Ne medyada, ne eğitim sisteminin içinde, kimse buna karşı çıkmıyor?
Eldeki demokrasi buna izin vermediği için, parasız eğitim isteyenlerin hapislerde çürümesine de kimse karşı çıkmıyor.
***

Suskunluğa ve çaresizliğe gömülmüş öğrenciler, ekonomisi zenginleşen Türkiye'nin neresindedir derseniz. "Kapitalizmin ırmağında boğuluyorlar" derim.
O gençler devlete edemedikleri isyanı, gazetelere ediyor da... "Devletin asli görevlerinden biri olan eğitimin parasız olmasına niye itiraz etmiyorsunuz?" diye soruyorlarsa. "Kusura bakmayın çocuklar" derim. "Bu gazeteler için uyuşturucu kullanan şarkıcılar kadar bile değeriniz yok."
***

Ve yine kusura bakmayın çocuklar!
Bu ülke cesur gençleri hiçbir zaman sevmedi.
Ankara havasında göbek atan gençleri sevdi.
Yasakları sevdi, "yaşlı dillerle" konuşmayı.
***

Kusura bakmayın çocuklar.
Cebinde parası olan gençler de sizleri sevmedi.
Onlar da Serdar Ortaç'ı sevdi, Tarkan'ı...
Tarkan için "Ez geç, yürüdüğün yollar olalım" diye pankart açmak varken.
Harçlar ve parasız eğitim için niye bayrak açsınlar ki.
***

"Parasız eğitim isteyen" cesur çocuklar hala hapisteyken!
Tarkan'a kurban olmaktan daha anlamlı bir gençlik eylemi olabilir mi?

* * *
SON VEDA
Ergenekon tutuklusu gazeteci yazar Doğan Yurdakul'a ölüm döşeğindeki eşi telefonla vedasını etti. "Beni hep iyi günlerdeki gibi hatırla."
Herkesin bu meselede empati yapması gerekiyor.
Kendilerini o iki insanın yerine koyması ve ölümün ayıracağı bir evliliğin "son vedasındaki" burukluğa dikkat çekmesi gerekiyor.
Hayatın bu kadar acımasız olduğu bir dünyada.
Hukukun bir kadar zalim olması gerekmiyor çünkü.

* * *
Yaşlıların güneşe olduğu kadar sevgiye de ihtiyacı var.

* * *
12 Eylül'ün işkence metotları kitaplaştırıldı. 12 Eylül'den sonraki Türkiye'de her yer Sansaryan Hanı'ydı.

* * *
16 Eylül 2011
Mutluluk takvimi

Çocukluğunu geçirdiğin mahalleyi gez.
Konserve kutusuna çiçek ek.
Türkü dinle.

* * *
Herkes gemileri
Yaktım sanıyor
Bilmezler aslında
Ben yanıyorum
Seviyorum seni
Çığlık çığlığa
Her sabah kokuna
Uyanıyorum
Sana kıyamadım
Kendime kıydım
Gözlerim hala sana
Toz kondurmuyor
Bu yürek bana
Sitem ediyor
Senin aşkınla
Gurur duyuyor
Hakkı YALÇIN