Karbonhidrat diyetiyle 10 günde 10 kilo!
Meyve yiyerek zayıflayın, yaza incecik girin!
Protein diyeti ile bilmem kaç ayda kaç kilo!
Minik ordu kız arkadaşlarımla sohbetlerimiz genelde diyetle başlayıp, diyetle biter. Bir Özgül'ümüz var ki, sormayın ömrü diyet çeşitleri ile geçiyor.
Onu tanıdığım günden beri diyet menüsü ile besleniyor. Ama tık yok!!!
Sadece o değil hepimiz dönem dönem bu içinden çıkılmaz girdabın içinde kayboluyoruz. Kendime dönüp soruyorum, "Bizi kim bu hale getirdi?" Dergi ve televizyonlardaki o kusursuz kadınlar mı yoksa göbeğini gere gere dolaşan erkekler mi?
Hepimiz, "İşte Tanrı kadını yarattı'' dedirten modelden çok, güzellik ilahesi bellediğimiz Adriana Lima gibi kusursuz bir kadınla sürekli kendimizi kıyaslar gibi yaşıyoruz.
Göbeğimizdeki fazlalıklar, genişleyen basenlerimiz, her geçen yıl daha kendini koyveren iç bacak ve kollarımız.
Haldır haldır spor yapıyorum. Kendi kendimi beğenmek için hırpalıyorum.
Fit olmakla da sorun çözülmüyor, sürekli vücumdaki yakılacak yağları arıyorum.
Bitmez çilem, son noktası yok ve sanırım da olmayacak. Bu benim değil bu dünya üzerinde yaşayan tüm kadınların ortak derdi.
Kimse sağlığı için bu fedakarlığı yapmaz.
Konu yaz ve bikiniler olunca silahlarımızı kuşanır gibiyiz.
Anoreksiya kıvamında bir deri bir kemik arzı endam eden kadınlara biliriz ki büyüklerimiz çiroz der.
Çiroz sıska, çelimsiz ve kavruktur onların lugatında.
Bizlerin podyumlarda salına salına sopa inceliğindeki kadınların ölçülerine hayran gözlerle bir mucizeymişler gibi bakışımıza anlam veremezler ve eklerler "İskelet gibi nesi güzel bunun, Üflesen uçacaklar."
Siz de "Moda bu babaanne, dede ya da anneanne" diye gülersiniz. Ama sizin kilo algınızın zamane moda dergileri ve programlarıyla bozulduğunu onlara anlatamazsınız.
Çünkü onlar "Bir kilo et bir dirhem ayıp örter" inancıyla büyümüşlerdir. Bu sebeple biraz yorgun gözükseniz ellerinde bir pişmaniye ya da börekle yanınıza yaklaşırlar ve bir bebek gibi sizi beslemek için didinirler.
"Ye kızım ye can boğazdan gelir" diyerek.
Hamileliğimde terazide 80 kiloyu görmüş biri olarak minicik bir sır vermek istiyorum... Diyetin vücudumuz üzerindeki etkisi yok sayılamaz ama zayıflamak için spor yapmıyorsanız aç yaşamaya diyetten diyete koşmaya mahkumsunuz. Yaz öncesi, yaz sonrası programı diye bir şey yok.. Yaşam kalitenizi arttırmak istiyorsanız, düzenli olarak spor yapmak mecburiyetindesiniz.
Haftada 3 gün yürüyüş, şekersiz, ekmeksiz, tuzsuz, makarnasız, pilavsız ve bol su ile bir yaşam standartı bile çizseniz hedefinize ulaşamayabilirsiniz.
