Karadenizden gelen rüzgarlardan, Bulgaristan hava sahası ile ilgisinden, konumunun yanlışlığından, zeminin uygun olmadığından falan dem vurup uzun analizler, raporlar ile İstanbul Havalimanının çürümeye terkedileceğini ilan etmişlerdi. Bunları ileri sürenlerin hepsinin; bilimadamı, uzman, mühendis falan gibi ciddi ünvanları vardı. CHP ve kendisine muhalifim diyenler de bu iftira ve yalanları köpürtüyorlardı. İddialarının külliyen yalan ve iftira olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Havalimanı, bu korkunç salgın hastalık kabusunda bile rekorlar kırıyor, başarıdan başarıya koşuyor.
Azılı düşmanlarımız bile hayranlıklarını gizlemiyorlar...
Türkiye'nin gurur eseri olarak hizmet veriyor.
AYNI KADRO KANAL İSTANBUL İÇİN YALAN VE İFTİRA YAYIYOR
Ancak; iftira ve yalanlarını bilim, uzmanlık ve mühendislik diye takdim edenlere hiç kimse hiç bir şey yapmıyor ya da yapamıyor... Bütün iddialarının tam tersi gerçekleşmiş olanlara bilim adamı, uzman, mühendis muamelesi yapılmaya devam edilebilir mi...? Şimdi bu bir suç değil mi...? Yanılmışız demediler... Özür dilemediler... Suçlarını itiraf etmediler...
Utanmadılar... Şimdi aynı insanlar; yine hiç utanmadan, sıkılmadan, çekinmeden aynı paslaşmaları bu sefer de Kanal İstanbul için yapıyorlar... ALLAH'ın izni ile yine mağlup olacaklar...
Ama yine sıkılmayacaklar, utanmayacaklar, arlanmayacaklar. Türk milletinin karşısında bir kez daha rezil ve kepaze olacaklar...
KAPALI DÜKKANIN CİROSU MU OLUR...?
Cafe, restorant sahipleri çok zor durumdalar. Bankalar bu insanlara; "skorlama puanınız düşük, cirolarınız düşmüş, borçlanmanız yüksek" gerekçesi ile yeni kredi veremiyorlar, kredi limitini yükseltemiyorlar. İşyeri sahipleri diyorlar ki:
"Dükkanlarımız tam 7 aydır fiilen kapalı oldukları için doğal olarak, ciroları düşmüş, ciro/borçlanma seviyeleri de olumsuz vaziyettedir... 7 aydır fiilen devlet tarafından kapanmış dükkanların cirosu mu olur...? diyoruz ama bankalara da kızamıyoruz. Çünkü ALLAH razı olsun, bugüne kadar hep yanımızda oldular."
BANKALAR ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Bu dükkanların sahipleri, dünyanın üstüne çöken salgın kabusunda devletimizin/milletimizin içinde bulunduğu zor şartların farkındalar. Devlete yük olmak asla istemiyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a salgın hastalık boyunca kendilerine sunulan destekler için içtenlikle teşekkür ediyorlar. Aynı zamanda taleplerini gündeme getirmemi istiyorlar. Dükkan sahipleri, devlet bankalarının ve özel bankaların desteklerine devam etmelerini istiyorlar. Tabii ki ciroları düşmüş, ciro/borçlanma seviyeleri de olumsuz vaziyettedir...
Bu nedenle; kredi verilirken skorlama, borçlanma, cirolar ile ilgili ölçülere yeni kriterler getirilmeli, dünyayı kasıp kavuran salgın şartlarına uygun değerlendirme yapılmalı...
