Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 16 Nisan 2019

Satranç

ABDULLAH Gül Bey, Ahmet Davutoğlu Bey ya da eski AK PARTİLİLER yeni bir oluşumla yola çıkar mı?
Çıkacaklar mı? Son günlerin popüler sorusu bu! Bir de İstanbul meselesi var tabii...
31 Mart seçimleri bitse de İSTANBUL için süreç devam etmekte. Ne olacağını kimse bilmiyor. Ama herkes merak içinde! Seçim tekrarlanacak mı? İmamoğlu göreve gelecek mi? Bilemiyoruz...
Ancak dünyaya geniş bakıp kadrajı küçülterek İSTANBUL'a geldiğinizde farklı bir şey görüyorsunuz! Gelin isterseniz bu açıdan gidelim ve karşımıza çıkanları analiz edelim... Rol alması muhtemel isimlere ve sahnelere yoğunlaşalım...
Çok yazdım! Kısaca değinmekte fayda var!
Donald Trump BAŞKAN olduğundan beri karşısında bir RUS kartı vardı. Aylarca süren soruşturmalardan sonra SAVCI MUELLER bir DOSYA hazırladı. İddialara göre açıklanan ile içerik arasında çok büyük farklar var! Mümkün mü! Elbette. ABD DERİN DEVLETİ böyle istemiştir, böyle yapmıştır! Ancak DOSYA'nın tesliminden sonra Savcı Mueller kayıplara karıştı. Trump da hiç olmadığı kadar yola girdi!
Türkiye meselesinde öne çıkan isim ise PENCE oldu! Bu bizim için iyi bir gelişme değil!
Hem de hiç değil... Mueller'in dosyasından sonra önemli gelişmeler yaşandı! Yine bizimle alakalı...
6 gün önce içeride birbirini yiyenler konu TÜRKİYE olunca hemen birleşti!
DEMOKRATLAR VE CUMHURİYETÇİLER...
Sakın "Bize ne" demeyin! Çok önemli... ABD Senatosu'nun dış ilişkiler ve savunma alanında önemli rol oynayan dört üyesi, New York Times'a makale yazdı! Çok önemli mesajlar vardı... Öne çıkanı şuydu:
Türkiye'nin F-35 yeni nesil savaş uçağını düşürecek şekilde tasarlanan Rus yapımı S-400 hava savunma sistemini satın alması halinde mümkün olan her türlü yaptırım uygulanacak... Cumhuriyetçi Parti'den Jim Inhofe, Demokrat Parti'den Jack Reed, Cumhuriyetçi Parti'den Jim Risch ve Demokrat Parti'den Bob Menendez net olarak şunu da finale eklediler:
TÜRKİYE, ABD İLE RUSYA ARASINDA SEÇİM YAPMAK ZORUNDA... Biz bu mücadeleyi zaten F-35 ve S-400 üzerinden görmekteyiz.
Şunu bilmekte büyük fayda var! Daha düne kadar, Mueller'in DOSYASINI teslim edene kadar, birbirleriyle rakip olanlar şimdi ittifak halinde ve üzerimize gelmekteler.
Hem de hiç saklama gereği duymadan... DOLAR ile kapıyı çalacaklarından emin olun!
Deneyecekler. Ve ellerinden geleni yapacaklar. Amaç TÜRKİYE'nin dünya üzerindeki konumu! Bu nedenle finansal anlamda kiminle oturursak oturalım tek bir DOLAR bile vermezler! Veremezler!
Çünkü tasfiye etmek istedikleri yapıya zaman tanımak istemeyeceklerdir... Tansiyon daha önce tırmanmadığı kadar sıkıntılı bir noktada!
Hatırlayın ÇİN ile HAVA SAVUNMA SİSTEMİ üretecektik. Birlikte yapacaktık.
Ve sınırlarımızı koruyacaktık.
KOBANİ olayları patladı.
New York'tan Tokyo'ya kadar her medya bunu manşetlere taşıdı... KÜRESEL bir saldırıydı.
50 vatandaşımız can verdi...
VAZGEÇTİK! Türkiye'nin ÇİN ile yan yana gelmesi istenmiyordu. O saldırıyla bir adım attılar! Rusya meselesi de böyle. Ankara'nın MOSKOVA ile yan yana gelmesi ABD'nin BÖLGEDEKİ bütün çıkarlarını zarara uğratır! Bu nedenle kendi aralarında birleştiler...
Süveyş'ten Akdeniz'e, Kıbrıs'tan Somali'ye kadar olan eksende kayıp yaşamamak için tek parça oldular. Türkiye- Rusya yakınlaşması ve ortaklığı buralarda pek konuşulmayan sonuçları meydana getirir! Ki bundan zarar gören yalnızca ABD olur! Büyük zarar hem de!
Amerika Birleşik Devletleri ve NATO için durum bu! Türkiye konumu gereği RUSYA ve ÇİN ile yaklaşınca basınç artar! Artırmak için de geleceklerdir. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok.
İSTANBUL seçimleri bu nedenle çok ama çok önemli.
Sonuç GENEL SEÇİM kadar kıymetli. Bekleyip göreceğiz ne olacağını. Seçim tekrarında da yeni bir puslu hava gelecektir!
Getirilir! NET!
Peki Abdullah Bey ya da Ahmet Davutoğlu Bey yeni oluşumla yola çıkar mı? Ali Babacan da burada yer alır mı? İsimler üzerinden bir yere gidemeyiz ama tahlil yapmamıza da engel değil.
Abdullah Bey öteden beri ABD'nin çok onaylamadığı bir isimdi! TEZKERE konusunda kendisinin ABD karşıtı tavrını gördük zaten. 27 Nisan Muhtırası da buna bir cevaptı.
Tutmadı! Abdullah Bey birikimi, tecrübesi ve derinliği nedeniyle İNGİLTERE ile TÜRKİYE'nin birlikte yol almasını tercih eder!
Geçen gün yapmış olduğu açıklamada şu satırlar önemliydi:
Türkiye'nin 1950'de çok partili sisteme geçmesinden bu yana neredeyse 70 yıldır seçimler hiçbir zaman tartışma konusu olmadı. Türkiye'yi seçimleri tartışmalı bir ülke haline asla getirmemek gerekir...
Bazı adayların tüm aday olma süreçlerinde hukuki gerekleri karşılayıp adaylıkları kabul edildikten ve seçildikten sonra düşürülmeleri, sayıları çok az da olsa, oldukça tartışılacak bir durum...
Açıklaması bu kadar kısa değil elbette. Ancak alt metin okunduğu zaman Sayın Gül'ün HDP üzerindeki hassasiyeti görülmekte... Aslında CHP-İyi Parti-Saadet ve HDP'den çok da ayrı düşmüyordu.
Peki 'Davutoğlu yola çıkıyor mu' sorusuna nasıl cevap arayabiliriz?
Davutoğlu'nun hiç unutmadığım bir fotoğrafı vardır.
Sayın Davutoğlu'nun, ABD DIŞİŞLERİ BAKANI Hillary Clinton'la aynı karede yer aldığı...
Çok sıcak, yakınlığı, dostluğu, arkadaşlığı gösteren bir fotoğraf.
Clinton DEMOKRAT'TIR!
Ve Davutoğlu bu ekole çok da uzak değildir. Zaten Hillary Clinton sonraları ne kadar iyi çalıştıklarını açıklamıştır.
Abdullah Bey'in İngiltere ile olan birlikte yürüme tercihi, Davutoğlu'nun Clinton'un arkasındaki ekolle sıcak bağı ve ABD içinde DEMOKRATCUMHURİYETÇİ yakınlığının içeriye baskı olarak dönme ihtimali çok fazla! HDP üzerinden bölgedeki ittifakı görmek ve anlamak çok zor değil! KÜRT KARTI hem ayrışmayı hem birlikteliği sağlar!
DURUM BU!
Eğer tansiyon artar ve finansal operasyon şiddetlenirse içerideki siyasi figürler çoğalır!
Kim çıkar kim çıkmaz bilemem!
Ama ABD'nin içinde kurulan ittifakın yansımaları kesinlikle olacaktır. NET! Bütün gelişmeler bu yönde... Eğer BERAT ALBAYRAK BEY FİNANSAL
TIKANIKLIĞI GİDERİRSE BÜTÜN HAMLELERİ BOŞA ÇIKARTIR. AK PARTİ'ye uzun bir süre yetecek nefes katmış olur! Tersi olması durumunda içerideki siyasi oyuncular vakit geçirmeden rol alacaktır... Ve hiç umulmadığı kadar cesaretle...