Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 20 Mayıs 2013

Denge Zamanı

Kim söyledi ne zaman söyledi bilmiyorum ama o söz hep aklımda:
Türkiye büyük bir ağaç gibidir.
Gürlediği zaman budanır. Ölmeye yakın ise sulanıp tekrar diriltilir!
Gerçekten büyük devletler cuntalarla, ekonomik krizlerle, IMF ile, CFR ile, thinktank'larla, baronlarla, İsrail devletini kuran Chatham House'la Türkiye'yi budadı!
Zenginlik olarak gördüğümüz tüm farklılıklar kullanıldı! Hep birbirimize düştük! Adamlar IMF ile gelip, geleceğimizi ceplerine koyup giderken, hala tartışmalarımızı laiklik-şeriat eksenine sıkıştırıyorduk!
Siyasi körlük, Ankara'nın hiç atlatamadığı bir hastalıktı!
Peki, ne oldu da "devir Türkiye devri" oldu?
Çok sayıda insan bunun nedenini soruyor. Aslında hepimizin inanmakta zorlandığımız bir gerçek bu! Çünkü yakın tarihte kazandığımız bir tek muharebe yok!
Çöküşlerle geçirdiğimiz yıllar haklı olarak zihinlerde bir "Acaba?" sorusunu oluşturuyor!
Konu uzun ve derin... Ama yine de bir dostumun araştırmasında yer verdiği tespitlerle anlatmaya çalışalım...
Coğrafi keşiflere kadar İPEK YOLU ticaretin kalbiydi! Çin'den başlayan serüven Afganistan, Hazar ve İran üzerinden Anadolu'ya gelir, bir yandan AKDENİZ'e, bir yandan da karadan Avrupa'ya uzanırdı! Bu denklemde ÇİN başlangıçsa, İstanbul sonuçtu! Yeni bulunan deniz yolları bu hattı devre dışı bıraktı. İpek Yolu üzerinde yer alan birçok devlet önemini kaybetti. Bunlardan biri de maalesef Osmanlı idi! Gelişimi ve değişimi ıskalamak yıkımla sonuçlandı!
Cumhuriyet'in de yapacak çok şeyi yoktu!
Kurallar Londra'da konulmuştu! İngiltere, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra denizlerdeki üstünlüğü Amerika'ya kaptırdı!
Osmanlı'daki en büyük donanmayı yaptıran Padişah Abdülaziz'i tehlike gördükleri için suikastla ortadan kaldırmalarına rağmen Amerika'ya diş geçirememişlerdi!
Ancak Amerika kendinden başkasına hayat hakkı vermeyen bir anlayışla gemilerini açık denizlerde yüzdürdü! Ticaretin yüzde 90'ı deniz yoluyla yapıldığı için Amerika'nın istemediği hiçbir şey olmuyordu!
Bu tablo Amerika karşısında askeri üstünlük kuramayacaklarını bilen Avrupa'yı telaşlandırdı!
Sarayları, malikaneleri dolduran MAVİ KANLILARIN yatırımları da ÇİN'deydi! Çin, üretecek onlar tüketecekti!
Hatta Çin'in ticaret fazlasını da finansal pressle yine onlar ceplerine indirecekti!
Uzun süre böyle oldu! Ama gelişmeler denizlerde uçak gemileri dolaştıran Amerika'yı tehdit boyutuna ulaştı! Döşenen demiryolları, boru hatları, açılan kanallar Washington için alarm anlamına geliyordu!
Amerika ile mücadele eden Avrupa bir şekilde ÇİN'le irtibat kurmak zorundaydı!
Bu her türlü transfer için gerekliydi!
Gazdan petrole kadar bütün alış-veriş böyle yapılacaktı! Bu modern anlamda İPEK YOLU'nun tekrar canlanmasıydı!
Çin'de başlayan serüven TÜRK CUMHURİYETLERİ üzerinden Hazar ve İran'a, oradan da Türkiye vasıtasıyla Avrupa'ya gidecekti!
Çin'i ayakta tutan AKIL bunu böyle hesap ediyordu! Avrupa'nın derin parasını yönlendiren Yahudi aileler çözümü burada görüyordu! Çünkü hem Çin, hem de Avrupa, enerjisinin yüzde 90'ını KÖRFEZ'den karşılıyordu! Amerika bu hattı kırmak için iki kez Irak'a müdahale etmişti! Bu zorunluluk nedeniyle Avrupa çözümü içerilerde aradı! Rusya enerji deviydi! Avrupa'yı onlar ısıtıyordu! Çin'e de "korkmayın gazınız bizden" diye açık çek veriyordu! Ama işler kağıt üstündeki gibi gitmiyordu! Yaşamak için enerjiye ihtiyacı kaçınılmaz olan Pekin, Türkmenistan ve Kazakistan'la gaz ve petrol için el sıkıştı! Onlar da Amerika ile dünyayı paylaşmaya çalışan Moskova'ya güvenmiyordu! Bölgedeki Türk Cumhuriyetleri gaz merkeziydi!
Ancak bir türlü dışarı çıkamıyordu! Hindistan ve Çin'den Avrupa'ya çıkışın yolu Afganistan, İran ve Türkiye üzerinden geçiyordu! İpek Yolu canlanmış ama son roller dağıtılmamıştı! Bütün projeler denizlerden kaçmak içindi!
Avrupa başkentleri, Çin'le temas için hem İran'a hem de Türkiye'ye ihtiyaç duyuyordu! Amerika ise Asya'nın içindeki iletişimi koparmak için Afganistan'a girmeyi ihmal etmiyordu! Rusya, Amerika'nın yanında yer aldığı için İran'a kadar gelen enerji sadece KARADENİZ'den Avrupa'ya açılabilirdi!
Ama Karadeniz'de Türk Deniz Kuvvetleri vardı! Bu engelin kalkması gerekliydi! Bu nedenle de sayısız operasyon yapıldı!
Denizciler dalga dalga içeri alındı!
Anlayacağınız Avrupa'yı temsil eden BARONLAR, problem istemiyordu!
Bunun yanında Türk Cumhuriyetleri'nin Ankara ile buluşmasını önlemek için Ermenistan'ı kışkırtıyordu! Çünkü Azeriler ile Ermeniler'i yanına alan Türkiye, doğrudan Orta Asya'yı kucaklardı! Gariptir ki bu talep MİLLİYETÇİ fikre sahip hiçbir partide yoktu! Birileri Türkler'i sadece Misak-ı Milli içinde seviyordu! Bir başka parti de LAİKLİK saplantısıyla bölge ile kurulan tarihi birlikteliği inkar ediyordu!
Nasıl bir hesapsa bütün bu alışkanlıklar Londra'nın işine yarıyordu!
İşte Erdoğan'ı Beyaz Saray'da ağırlayan Obama'nın başka şansı yoktu! Avrupa ile Çin'in iletişimini sadece Türkiye önleyebilirdi! Önce güvenliğin sağlanması gerekiyordu. PKK bitmeli ve gitmeliydi!
Tahran, Bağdat ve Şam arasındaki Avrupa ittifakına hizmet eden yapıda gedik açılmalıydı! Londra'nın çekim gücünden kurtulamayan Esad çekilmeliydi! Kuzey Irak ve Şam hamlesi bu nedenle yapıldı!
Türkiye, Amerika'nın geleceği için Avrupa'nın geleceğini karartacaktı! Buna karşılık olarak da yılda 60 milyar dolar verdiği gaz ve petrolü Ankara'ya getirecekti! Alış-veriş böyle gerçekleşecekti!
Bunun için de rejimin esnemesi gerekiyordu! Hem Kürtler'i hem Araplar'ı "Türk öğün çalış güven" ya da "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözleriyle yönetemezdiniz! AKIL ŞARTTI! İPEK YOLU canlandı! İstanbul öne çıktı!
Avrupa, Türkiye'yi 60 yıl kapıda bekleterek kaybetti! Şimdi tek kozları İran!
Yakan top oraya sıçramasın diye Esad'ın ömrünü uzatmak için çırpınıyorlar! Tahran da Ankara ile yakınlaşacağına yangına körükle gidiyor!
Değişim rüzgarları eserken ne PKK'yı, ne Öcalan'ı, ne de Esad'ı doğru okumak kolay! Washington'dan Moskova'ya bir hat çekin! Ortasına da Ankara'yı koyun! Bu üç oyuncu Avrupa-Çin'e karşı...
Libero Türkiye...
Nelson A. Rockefeller, Başkan Eisenhower'a yazdığı mektupta "Yardımlarımız daha çok askeri gücümüzü perçinleyecek hamleler olmalı. Türkiye'ye yapacağımız para yardımı onları bağımsız kılabilir! İçeride bize karşı oluşacak karşı dalgaları önlemek için ÖZEL SEKTÖRÜ desteklemek şart!.." demişti.
Desteklemişlerdi de...
Gelinen noktada BARONLAR onları kurtaramayacak! Dengenin tam ortasında Türkiye var ve onlara ihtiyaç yok!
Takdir-i İlahi...