Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 30 Ocak 2013

Muhalefet

İnsan sabah gazeteleri eline aldığında kendi kendine "Acaba başka bir ülkede mi yaşıyorum?" diye sormadan edemiyor.
Herkes ait olduğu kulübün gözlüğü, forması ve sloganlarıyla hareket ediyor. Gerçeğin peşinde koşup, doğru fotoğrafı çeken çok az sayıda insan var. Gerçek çok pahalıdır! Her yerde bulunmaz. Ama yine de bir yerlerde onunla karşılaşmak, kucaklaşmak istersiniz. Ama olmaz... Eğer bu çabayı Türkiye'de gösteriyorsanız işiniz çok zordur! Şansınız yaver gitmezse hayal kırıklığı kaçınılmazdır...
Neyse...
Ülke makas değiştirip hızla yol almaya başladığından beri hiç yapmadığım şeylere zaman ayırmaya başladım. Bunların başında salı günleri liderlerin grup toplantılarındaki performanslarını izlemek geliyor!
Haftada bir gün konuşan muhalefetin birşeyler söyleyip sokakları "heyecanlandırması gerekir" diye düşünüyorum. Ama nerede!
Muhalefet hiçbir soruna ve gelişmeye hakim değil.
İşleyen çarka katkı vermeyi bırakın doğru düzgün çomak bile sokamıyor!
Peki çevre ülkelere ve Avrupa'ya baktığınızda acaba Türkiye kadar iki ayrı kutba doğru yol alan bir siyaset aracı görebilir misiniz?
Hiç zahmet etmeyin...
;Göremezsiniz!
Çünkü ne yazık ki Türkiye kadar DIŞA açık bir başka alan bulamazsınız!
Çünkü devlerin üzerinde böylesine acımasızca tepiştiği başka bir coğrafya yok!
Nasıl mı?
Anlatalım...
Olan biteni anlamak için esen rüzgarların kaynağını bilmek şart. Biraz geri gidelim. 1969 yılına...
Rahmetli ERBAKAN vekil olmak için soyundu. ADALET PARTİSİ kendisi için en uygun zemindi. Ancak Süleyman Demirel VETO edince çareyi bağımsız aday olmakta buldu. Konya'dan seçildi. Hatırı sayılır bir oyla... Yaklaşık bir yıl sonra 17 arkadaşıyla MİLLİ NİZAM PARTİSİ'ni kurdu. Ama şanssızdı! 12 Mart 1971 muhtırasıyla birlikte başı derde girdi. LAİKLİĞE AYKIRI ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜĞÜ iddiasıyla kapatma davası açıldı. Anayasa Mahkemesi de aynı kanıdaydı. Partiyi kapattı!
Yöneticilerine dokunan olmadı!
(Oysa AK Parti'yi kapatma davasında Erdoğan hedefti. Amaç onu durdurmaktı!)
Partisi kapatılan Erbakan Hoca İsviçre'ye gitti. Bir süre orada kaldı. 1973 seçimleri yapılmadan önce akla uygun olmayan şeyler yaşandı! Laikliğe aykırı bir isim olarak fişlenen HOCA, dönemin kudretli komutanları MUHSİN BATUR ve TURGUT SUNALP tarafından ülkeye getirildi! Asker, darbe ile gönderdiği insanı sonra gidip alıyordu! Ve "laikliğin" masal olduğu bir kez daha anlaşılıyordu!
Öyle ya kudretli paşaların Erbakan'ı almalarının bir nedeni olmalıydı!
VARDI!
Erbakan Hoca'nın her zaman Avrupa ile ilişkileri iyi oldu. Onun böleceği OYLARA ihtiyaç vardı! Zaten giden PAŞALAR da AVRUPA ile arası çok iyi olan isimlerdi. BATUR'un Fransızlar'la ilişkisi SIR değildi. Keza Sunalp Paşa da KONTRGERİLLADA söz sahibi olan birisiydi! Namı vardı! Şimdi biraz sıçrayıp 28 ŞUBAT'a gelelim...
28 Şubat'ta da hedef ERBAKAN'dı. Ancak bu kez AMERİKA ile arası iyi olan askerler boş durmuyordu.
Tanklar yürümeye başlayınca rövanşın alınacağı anlaşıldı.
Avrupa kanadının getirdiği HOCA, Amerikan kanadının çabasıyla gidiyordu! 60 yıllık Amerika-Avrupa savaşı yine su üstüne çıkıyordu! İki güç de Türkiye'yi kendi politikaları doğrultusunda DİZAYN etmek istiyordu. Hedefleri bambaşkaydı!
Darbeler, ekonomik krizler, suikastlar hep bu yüzden oldu. İki kutup ülkeyi karıştırırken Ankara hep çaresiz, bekleyen, kaderine razı olan, pasif ve silik bir konumdaydı!
Çünkü güçlü olmak için hem dengeleri iyi bilmek, hem de doğru tarafı seçmek gerekiyordu. Ankara bunu uzun zaman yapamadı. Özal yapmak istedi. Sonu ölüm oldu.
ASALA, PKK, Alevi-Sünni, Sol-Sağ çatışması hep bu odakların üretimiydi!
Bizi hiç kendi halimize bırakmadılar! Ankara'da biri çıkıp da "Neden hep bizle uğraşıyorlar? Önemimiz ne?" diye sorup değerimizi anlamaya çalışmadı.
Çalışılsaydı daha önceden, yani SOVYETLER dağılırken, fırlayıp giderdik. Yapamadık!
Türkiye ilk kez dengeleri doğru okudu. Amerika ve Rusya'nın ellerine geçirmek istediği GÜCÜ gördü.
Cebindeki kartların çokluğunu bildiği için pazarlık masasına rahat oturdu. Amerika ve Rusya ENERJİNİN, Avrupa ile Çin'e gitmesini istemiyordu.
İstemiyordu ama bunu yapacak güçleri ve oyun planları yoktu! İşte oyunu gören Türkiye bu TOPA girdi! Bu hamle 60 yıllık savaşı bitirecekti! Öyle de oldu! Erbakan örneğinde görüldüğü gibi ORDUNUN Türkiye dışında bir yerde olmasının önü kesildi. Kurumlar millileştirildi. Ankara'nın çıkarı öne alındı!
Özellikle bürokrasideki LONDRA bağlantılı kadrolar tasfiye edildi! Bunları yapmak kolay olmadı. Avrupa yanlıları etkisiz hale getirilirken, Amerika ile yıllardır çalışanlar KADRODIŞI bırakıldı. Çünkü Ankara, Washington ve Moskova'nın bu oyunu kendi başlarına oynayamayacaklarını biliyordu!
İşte sık sık AKIL dediğim bu!
Türkiye bir rotaya kilitlendi gidiyor! Ama SALI günü gruplarda konuşan MUHALEFET liderleri bunu görmüyor ya da görmezden geliyor! CHP, Kürt oylarını alıp Erdoğan'ın Çankaya yürüyüşünü kesmek için SEZGİN TANRIKULU gibi etkili isimlere kapısını açtı. Ama Birgül Ayman Güler "Türkle-Kürt eşit değildir" diye konuşunca bir çuval incir berbat oldu!
MHP de CHP'yi aratmıyor!
Çünkü çevreyi ve dünyayı okuyamıyor! Ya da okuyorlar ama susmak işlerine geliyor!
Bilemiyorum!
Bakın, onlarca bombanın, top mermisinin geldiği ve uçağımızın düşürüldüğü Suriye, PUZZLE'ın küçük parçası... Suriye ve çevresindeki BAAS rejimleri hep AVRUPA tarafından kuruldu. Avrupa'nın çıkarlarına hizmet etti. Babaları da oğulları da böyleydi! O rejimlerin yaşam süresi doldu. Esad ve diğerleri ne yapsa boş!
Gidecekler! Bölgeyi tamamen TÜRKİYE kontrol edecek.
Irak'ın Akdeniz'e olan bağlantısı ve BASRA'ya açılan kapısı Türkler'in elinde olacak! Londra ve Avrupalılar buradan eskisi gibi yararlanamayacak!
İçerideki ve dışarıdaki savaşın kısa özeti bu! Patriotlar'ın geliş amacı da bu! Her türlü tehlikeye karşı HAZIR KART! İşte bu gerçeği kabullenmek istemeyenler perde arkasında birleşti. CHP-MHP-BDP bu oyunda Ankara'nın karşısında! Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üçü de Erdoğan'a karşı cephe alacak! İmralı süreci başladığı için sessiz kaldıklarına bakmayın. Öcalan bile BDP lideri DEMİRTAŞ'ı İmralı'ya istemedi.
NEDEN?
MHP, sürpriz bir şekilde İdris Naim Şahin'e sahip çıktı!
Amacı hükümeti içeriden yıpratmak! Çünkü bu üç partinin tek umudu AK PARTİ'yi içeriden bölmek! Çünkü kendilerinin bir şey yapacağı yok! Ee, rüzgara karşı koşandan da bir şey beklenmez ki!
NOT: Unutmayın! Eğer Avrupa, içeride bir ŞERİAT DEVLETİ kurulsa ve o devletin kendilerine hizmet ettiğini bilse "gıkını" çıkarmaz! LAİKLİĞİ, mucidi olduklarına bakmadan kaldırıp çöpe atarlar! Kemal Bey bunu biliyor mu acaba? Mesela İRAN!