BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Mayıs 2022

Stratejik karar

BAŞKAN ERDOĞAN'ın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı çıkması, dünya siyasetinde çok önemli diplomatik dalgalanmalara, müthiş diplomatik temaslara ve taktiklere konu oluyor. Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile görüştükten sonra gerçekleşen basın toplantısında Erdoğan'ın, çok önemli argümanlarla NATO'ya mesajlar göndermesi, BAĞIMSIZ TÜRKİYE gerçeğini bir kez daha dünyaya ilan etti. Bir gün sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Başkan Erdoğan'a tam destek verdi, BAĞIMSIZ TÜRKİYE DURUŞUNU gösteren cümleler kurarak, "İSVEÇ VE FİNLANDİYA BEKLEME ODASINA ALINMALIDIR" notunu düştü. Erdoğan bu çıkışla çok önemli iki gerçeğe dikkat çekti:
1-Finlandiya ve İsveç üzerinden asıl mesaj PKK-YPG'ye meşruiyet kazandırmaya çalışan ABD'ye veriliyor. Başkan Erdoğan-Türkiye, bu noktada ilkeli bir duruşla 'NATO şemsiyesi altında terör hamiliği yapılamaz' diyor. "PKK ile FETÖ'nün teröristlerini verin" diyor.
2-Başkan Erdoğan, NATO'nun artık eski düzende devam edemeyeceğini, bir yol ayrımında bulunduğunu gündeme sokuyor.
ABD ve Avrupa'nın önde gelen siyasetçileri, medyaları Erdoğan'ın çok ciddi olduğunu ve Türkiye'nin isteklerinin kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Bilindiği gibi, ABD'nin Kuzey Suriye'de bir PKK UYDU kantonu kurma yolunda teröristlere verdiği destek, Türk Devletini ve milletini çok rahatsız etmektedir. ABD şu gerçeği anlamak zorunda.
Sen bölgede hangi adımı atmak istersen, Türkiye ile görüşmek ve anlaşmak zorundasın. Belki muhalefeti yönlendirebilirsin ama BAĞIMSIZ TÜRKİYE duruşunu muhalefetin tümüyle de bozamazsın.
SONUÇ: Başkan Erdoğan-Türk Devlet aklı, bir taraftan BAĞIMSIZ TÜRKİYE DURUŞUYLA NATO zincirlerini kırarken, diğer taraftan Ukrayna sonrası olası SAVAŞ gelişmelerini dizginleyecek BARIŞ HAMLELERİNİ DE ÇOK AKILLI DİPLOMATİK HAMLELERLE YÜRÜTÜYOR.
Türkiye'nin son dönemde etkin rol oynaması, önümüdeki dönemde Akdeniz'de de "Türkiyesiz bir adım" atılmayacağının da göstergesi.
Bunu Avrupa Birliği de ABD de farkında. O nedenle Avrupalı liderler sürekli Ankara'ya geliyor.