BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 28 Mart 2022

Ağlayanlar kulübü

YENİ seçim kanunu teklifi Kemal Kılıçdaroğlu ve yavrularını fena bozdu.
28 Şubat altılısı balonlarının patlamasını önlemek için yol arıyor.
Bu yazımızın baskıya gireceği saatlerde (Pazar akşamı saat 19:00) AĞLAYANLAR KULÜBÜ'NÜN ALTI ÜYESİ, ALİ BABACAN BAŞKANLIĞINDA TOPLANDI. YENİ YOL BULABİLECEKLER Mi? BÖLÜNECEKLER Mİ? DAĞILACAKLAR MI? Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, CHP'ye mi, İP'e mi yamanacak belli olacak. AĞLAYANLAR KULÜBÜ'NÜN, Recep Tayyip Erdoğan'ın Bağımsız Türkiye yürüyüşünden rahatsızlıkları vardı. Seçilmiş hükümete karşı hazımsızlık ve karşıtlık üzerine Kemal Kılıçdaroğlu omurgasında Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Gültekin Uysal'ı bir masa etrafında buluşturmuşlardı.
Bu masanın etrafında toplananların arkalarında Batı'yla eklemlenmiş başta TÜSİAD olmak üzere sermaye ve eski vesayet odaklarını azmettiren mahfilleri dizayn etmişlerdi. Aziz Millet'in sinir uçlarına basılıyordu. Güvenlik ve asayiş sorunları üretiliyor. Ekonomi şoklanması yolunda ısrarla uğraşılıyordu. Bütün bu derin iş ve işlemlerin mekaniğinde Derin ABD-Avrupa siyasal mühendisleri bulunuyordu.. Atlantik ötesinden kurgulanan ERDOĞAN'I YIKMA MEKANİĞİ ile Başkan Erdoğan'ı 2023 seçimlerinde seçtirmemek üzere işlerini yürütürlerken, AK Parti ve MHP müthiş bir hamle yaptı. Yeni Seçim Kanunu teklifini TBMM'ye vererek hem azgın muhalefetin elinden ERKEN SEÇİM KARTINI aldı, hem de yüzde 7 barajı üzerinden milletvekilleri seçimindeki adaletsizliği ortadan kaldırınca, Kemal Kılıçdaroğlu ve yavrularının mekaniği bozuldu. Nasıl bozulmasın?
28 Şubat'ta Ahlatlıbel'de buluşmuşlar havalara girmişlerdi. 27 Mart'ta da Ali Babacan başkanlığında ekonomik hamle yapacaklardı. Başkan Erdoğan'ı bunaltacaklardı. Yeni seçim kanunu teklifi ile Kemal Kılıçdaroğlu ve yavrularının nefesini kesti. 27 Mart masası şu anda AĞLAYANLAR KULÜBÜ'NE dönmüş durumda. Şimdi seçimlerde bölgesel ittifak mı? İl bazında ittifak mı? Yüzde 7 oyu alamayacak partilerin liderlerini CHP ve İYİ Parti listelerinden yapsak mı derdine düştüler. DAVUTOĞLU VE BABACAN NEREYE SIĞINACAK?
En çok sarsılanlar, AK Parti'yi yıkmak için istifa ettirilen, parti kurdurulan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan oldu. Yüzde 7 oyları olmadığı için, CHP veya İYİ Parti listelerinden aday oldukları taktirde MİLLETVEKİLİ OLABİLME pozisyonuna düştüler. Yani Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, kendi kurdukları partilerden değil de, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'in şefkatine muhtaç hale geldiler.
Kadere bakın. 28 ŞUBAT İTTİFAKI MEKANİĞİ BOZULURKEN, ÖZELLİKLE de Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'a afakanlar bastığı gözleniyor.
Ali Babacan'ın kurmayları arka kapılarda, CHP dışında bir SAĞ İTTİFAK zemini arıyorlar. Ahmet Davutoğlu daha ileri giderek, panik ataklarını gösteren cümleler kuruyor. "Altı genel başkan Meclis çoğunluğunun nasıl sağlanacağını önyargısız konuşmalı; bölgesel ittifak mı, ortak listeler mi, sonra gündeme gelir. Cumhurbaşkanlığı seçimi muhtemelen 2. tura kalacak. Parlamentoyu çok iyi düşünmeliyiz" diyor... Yani Davutoğlu panik halinde konuşuyor: CHP'ye olan alerji yüzünden AKP ve MHP'den, diğer muhalif partilerine geçişkenlik az oluyor...
Oysa, sağ eğilimli muhafazakar partiler, kendi aralarında ittifak olsalar daha iyi oy alınır. 'İttifak içinde ittifak' olarak seçimi düşünmeliyiz. Millet ittifakının yeni bir yapıya kavuşturulması lazım. Geniş muhafazakar sağ kitle Cumhur İttifakı'ndan kopmadı. Bu nedenle Millet İttifakı'nın mevcut yapısını dönüştürerek yeni bir kimlik kazandırmamız iyi olur.''
SONUÇ: Kadere bakınız, AHMET DAVUTOĞLU VE ALİ BABACAN, AK Parti'yi yıkmak için yola çıktılar. Akşener'in ve Kılıçdaroğlu'nun şefkatine sığınıp parlamentoya girme noktasına savruldular. 'Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli' atasözümüz, tavsiye niteliğinde olan çok anlamlı bir atasözüdür: Kişi, bugün içinde bulunduğu parlak durumun sürüp gideceğini sanmamalı... Çevresine tepeden bakmamalı, yarın kötü bir duruma düşebileceğini aklından (hatırdan) çıkarmamalıdır.