12 Eylül 1980 darbesi, Türk siyasi tarihinde kara bir lekedir. Bu kara lekenin arkasında Türkiye'de her darbede olduğu gibi Derin Amerika-NATO gladyo organları görev yaptı. Kenan Evren cuntası demokrasiyi darbeyle kaldırmanın çok ötesinde, askeri ve bürokratik oligarşik yapılandırmayla Türk Milleti'nin egemenlik hakkını kısaltma kepazeliğine imza atmıştır.
Başkan Erdoğan, askeri ve bürokratik oligarşiyi kırmaya yönelik REFORMİST HAMLELERE BAŞLARKEN, "Devlet yöneticileri olarak bizler bürokratik zorluk ve engelleri kaldırmakla görevliyiz" demişti. Türkiye'nin önünü açan hamlelere Erdoğan başlamış, demokrasiyi sakatlayan "askeri vesayet rejimi"ni zayıflatmaya, "bürokratik oligarşi"nin gücünü sınırlamaya yönelik REFORM PAKETLERİ ardı ardına çıkarılmıştı. Aziz milletimiz, CUMHURBAŞKANI'nı HALK SEÇSİN referandumunda EVET OYLARIYLA askeri vesayeti kırma kararını göstermiştir. Başkan Erdoğan, 2013 yılında başlattığı REFORMİST HAMLELERLE aziz milletin egemenliğini özgürce kullanmasına yönelik Yeni Türkiye inşası başlatmıştır. TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi darbeye niyetlenen cuntalara bir tür meşruiyet zemini sunuyordu.
TSK'ya darbe yapmanın önünü açtığı gerekçesiyle, 13 Temmuz 2013 tarihinde TSK İç Hizmet 35'inci maddesi tarihe gömüldü. Erdoğan'ın bu tarihi reformist düzenlemesi Türkiye'de rejimi koruma ve kollama görevi milletin seçtiklerine tevdi edilmesine vesile oldu. 12 Eylül artığı Milli Güvenlik Kurulu'nda seçimle gelen iktidarın ağırlığı sağlandı.
BAŞKANLIK MODELİYLE BÜROKRASİ KUŞATMASINA SON VERİLDİ. 2013'te yabancı istihbarat servisleri, NATO gladyosu FETÖ ve komünist mahfillerin kuklalarının kumpaslarıyla, Gezi kalkışması gündeme sokulmuştu.
Kontrollu kaos planlamasını ve uygulamalarını Başkan Erdoğan çok akıllı manevralarla önledi. 12 Eylül darbesinin artıklarını 15 Temmuz 2016'da CIA ajanı, NATO gladyosu FETÖ ve arkasındakı CUNTA ARTIKLARINDA gördük. 15 Temmuz sonrası Başkan Erdoğan ve darbeyi önleyen milliyetçi subaylar tarafından TSK'nın cunta artıklarından temizlenmesi, askeri ve bürokratik vesayetçilerin tarihe gömüldüğü son durak özelliğindedir.
SONUÇ: 27 Mayıs-12 Mart- 12 Eylül-28 Şubat-15 Temmuz darbelerinin arkasındaki ABD-NATO'nun TSK içindeki cuntalarının beli tamamen kırılmıştır. Vesayetçi zihniyeti yıkan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarız.
