BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 23 Temmuz 2019

20 Temmuz’un sembolleri

TARİHİN bazı günlerinin temel sembolleri vardır... Örneğin, 20 TEMMUZ gününde yaşanan iki OLAY, tarihin kader anlarına işaret etmektedir.
1) 20 Temmuz 1936 -Montrö boğazlar sözleşmesi w(Akdeniz- Karadeniz dengesi)
2) 20 Temmuz 1974 -Türkiye'nin NATO-Batı zincirlerini kırarak Kıbrıs'a çıkması, KKTC'nin kurulmasıdır. Bu iki olay, tarihin çok kritik kavşaklarında Avrasya'nın kaderini belirlemiştir. Merkezinde Türkiye vardır. Bu iki olayın yıllar sonra, bugünlerde de Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de yaşanmakta olan jeopolitik olaylarla bire bir örtüşmesi çok dikkate değerdir. MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ (20 TEMMUZ 1936) Boğazlardan geçiş rejimi, 20 Temmuz 1936 "Montrö Boğazlar Sözleşmesi"yle düzenlenmiştir. Doğu Akdeniz'de ve Karadeniz'de yaşanmakta ve yaşanacak olayların arka planını iyi anlamak, ABD'NİN KARADENİZ'E NEDEN ÇIKMAK İSTEDİĞİNİ görmek için Boğazlar anlaşmasının derinliğine bakmak çok faydalı olacaktır. Boğazlardan geçiş ve Karadeniz'de bulundurulabilecek YABANCI DENİZ KUVVETLERİ'Nİ ilgilendiren sözleşme maddeleri, her sınıf savaş gemisine geçiş hakkı tanımamış, geçişlerini de bazı kayıt ve sınırlamalara tabi tutmuştur.
Karadeniz'e KIYIDAŞ OLMAYAN devletlerin (ABD, İngiliz savaş gemileri) barış zamanında bu denizde bulundurabilecekleri gemilerin toplam tonajı 30.000 tonu aşamıyor, 21 günden fazla kalamıyor.
SSCB'nin 1991'de dağılması ve yerini Rusya Federasyonu'na bırakmasıyla birlikte, Soğuk Savaş sonrası yaşanan bölgesel değişikliklerin etkisiyle başta ABD olmak üzere büyük devletlerin bölgeye ilgileri fazlasıyla artmıştır.
ABD, Rusya Federasyonu'nun askeri hareketlerini kontrol altında tutmak ve İran'a karşı olası bir askeri harekat için Karadeniz'i, askeri üs, radar istasyonları ve casus uçaklarıyla izleme merkezi olarak düşünmektedir.
Bu çerçevede, Avrasya ve dünyanın diğer bölgelerindeki enerji kaynaklarını ve ulaşım güzergâhlarını kontrol etmek ve toparlanan Rusya'yı yeniden çevrelemek/dengelemek için Karadeniz'de askerî ve siyasî olarak yer almak isteyen ABD'nin, Karadeniz'deki dolayısıyla "Boğazlar Bölgesi"nde askeri varlığını arttırmasındaki en büyük engellerden biri "Montrö Boğazlar Sözleşmesi"dir.
ABD, Avrupa'da bulunan üslerini Kafkaslar ve Orta Asya'ya kaydırmaktadır. Bulgaristan ve Romanya'da üs kurmuştur. Böylelikle NATO'nun Karadeniz derinliğine göz diktiği anlaşılmaktadır. Başkan Erdoğan'da, Montrö'den aldığı güçle, kararlı bir duruş sergilemektedir.
Şayet bu sözleşme olmasaydı herhangi bir savaş tehlikesinde Türkiye, Boğazlardan geçecek savaş gemilerini engelleyerek güvenliğini sağlayamayacağı gibi, yine bölgedeki herhangi bir savaş durumunda Türkiye tarafsızlığını sağlayamaz, büyük devletlerin büyük savaş gemilerini Karadeniz'de bulundurma hakkı doğardı. Bu durum hem bölge ülkelerini olumsuz etkiler hem de Türkiye'nin değişik baskılar altında kalmasına yol açardı. "Montrö Boğazlar Sözleşmesi" Akdeniz- Karadeniz bölgesinde barış dengesini sağlayan önemli bir mihenk taşıdır.
SONUÇ: 21'inci yüzyılın da küresel deniz ticaretinin(Çin-Deniz ipek yolu) vanalarından birisi ve Petrol-gaz boru hatlarımızla da, Avrupa'nın enerji boğazı elimizdedir.
Avrasya Satrancı'nın ve Doğu Akdeniz/Karadeniz denkleminin kilit aktörü Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'dır. Türkiye, bitti demeden hiçbir şey bitmez. Bu gerçeği, Trump da, Kraliçe de, Macron da, Merkel de çok iyi bilir. Bunun adı, TÜRKİYE'NİN JEOSTRATEJİK
KONUMU'DUR. Anlaşıldı mı?