BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 9 Temmuz 2019

Erdoğan’ın pergel stratejisi

HZ. MEVLANA, meşhur pergel metaforu yardımı ile çok önemli bir konuyu anlatır. "Pergelin iğneli ayağı sabittir benim dinimde, ama diğer ayağıyla yetmiş iki milleti dolaşırım". Mevlana'nın deyişi ile pergeli Ankara'ya koyup alemi şöyle bir dolaştığınızda, bin kilometrelik alan içine 23 ülke giriyor. Türkiye için, Filistin neyse Kerkük odur, Kıbrıs odur. Kerkük neyse Bosna odur, Bosna neyse Çeçenya odur, Selanik odur. Selanik neyse Gazze odur, Filistin odur.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan da pergelin dolaşan ayağı içine giren her yerde oluyor.
Bu amaçla, çağımızda "diplomatik istihbarat" hayati bir konu olarak gündemimize giriyor. MİT Başkanı Hakan Fidan, Diplomatik İstihbat üzerine dikkati çeken bir sunuş yazısı kaleme aldı:
"Sürekli değişim ve gelişim ilkesiyle hareket eden teşkilatımız, mevcut uluslararası sistemin işleyişine ve ihtiyaçlara göre çalışmalarını şekillendirmekte, tehditler karşısında öngörülebilirliği artırmayı, hızlı hareket etmeyi ve doğru bilgiyi zamanında ilgili mercilere ulaştırmayı hedeflemektedir. İçeriden ve dışarıdan gelen tehditlerle mücadele, milli çıkarlar doğrultusunda Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası görünürlüğüyle etkinliğini artırma amaçlı klasik istihbari faaliyetlerin yanı sıra istihbarat diplomasisi çalışmaları da hassasiyetle yürütülmektedir".
Erdoğan dün Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'yı ziyaret etti. Türkiye, Balkanlar'da barış, istikrar ve refaha atfettiği önem çerçevesinde Balkan ülkelerinin tamamını kapsayan bir strateji izliyor.
Erdoğan'ın bu ziyareti, Avrupa'nın Balkanlar'a uzandığı bir süreçin hemen akabinde gerçekleşti.
Polonya'da 10 AB üyesiyle 6 Balkan ülkesinin katılımıyla düzenlenen liderler zirvesinde AB'nin genişleme süreci masaya yatırılmıştı.
Bu toplantı da Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, "Tereddütlü davranarak bu bölgede rakiplerimiz Türkiye, Rusya ve Çin tarafından bizim çıkarlarımız doğrultusunda kullanılmayacağı aşikâr olan bir boşluk yaratmamalıyız" demişti.
Avrupa, Yeni Türkiye'yi rakip görüyor.

Libya'da beka
Erdoğan, "Libyalı kardeşlerimizin yanında dimdik duracağız" çıkışı eşliğinde Türkiye, Trablus hükümetinin ülkeye hâkim olması için tüm ağırlığını koymuş durumda.
Haydut Hafter'in yanında Fransa, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor.
Doğu Akdeniz'deki varlığımızdan rahatsız olan Fransa ve Yunanistan, Türkiye'ye karşı bir vekâlet savaşını yürütüyor.
Erdoğan da Doğu Akdeniz'deki yeni enerji savaşında münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı sınırlarının belirlenmesinde Libya'nın kritik önem arz ettiğini görüyor.
Türkiye KARDEŞ Libya ile oyunu bozma kararındadır.
19 MART 2011. ABD, AB ve Arap Birliği üyesi bazı ülkeler, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'yi yıkacak askeri müdahaleyi görüşmek için Fransa'nın başkenti Paris'te toplandı. Kaddafi, "Libyalılar ülkeleri için ölmeye hazır" derken, daha müdahale kararı alınmadan Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin savaş makinası ülkeyi bombalamaya başladı.
SONUÇ: Emperyalistler, dün olduğu gibi bugün de ve yarın da acımasızdır. ZALİMDİR. Müslüman dünyada bugün kan ve gözyaşı varsa, tarihten ders alınmamış demektir.
Müslüman ülkeler birleşmedikçe, ne yazık ki kan ve gözyaşı devam edecektir.