Aziz şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır. Doğu Akdeniz'de oynanan oyunları Türkiye çok yakından takip ediyor. Sabırla gelişmeler gözleniyor. Gerektiğinde YUMUŞAK, gerektiğinde SERT GÜÇ kararları devreye sokuluyor.
CASUS BELLİ. (Savaşı zorunlu kılan veya meşrulaştıran hareketi ya da durumu ifade eden Latince sözlük.
Örneğin, Türkiye, Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarmasını casus belli olarak deklare etmiştir).
3 Aralık 2018 tarihli MGK'da, Türkiye, Doğu Akdeniz'de Casus Belli deklarasyonunu çıkardı. İsrail, Mısır, Yunanistan, Kıbrıs Rumları, arkalarına ABD-İngiltere-Fransa'yı alarak Doğu Akdeniz'de alan genişletme teşebbüslerinde bulunuyordu. Başkan Erdoğan, satranç masasında hamlelerini ardı ardına ortaya koyuyordu. 3 Aralık 2019 günü, 'Emrivakilere izin vermeme, gerektiği taktirde MEŞRU MÜDAFAA hakkını kullanma' kararı aldı. MGK açıklamasında, adı konmamış bir "Savaş nedeni" hatırlatması yapılarak "Meclis iradesine dayanan kararlılığımızın dikkate alınması gerektiği" belirtilmiştir.
Meclis iradesi derken eski bir karara atıf yapılıyordu, 8 Haziran 1995'te Yunanistan 12 mil kararı almaya kalkınca, "Savaş nedeni (Casus Belli)" kararını TBMM almıştı. MGK'da bildirisinde isim verilmeden bu karara atıf yapılması çok çok önemliydi.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan-Türkiye, 18 Mart 2019 günü, Doğu Akdeniz'de Mavi Vatan sınırlarımızı çizdi. Türkiye'mizin, Doğu Akdeniz'deki münhasır ekonomik bölgesini gösteren resmi haritası Birleşmiş Milletler'e gönderildi. Türkiye'miz daha önce Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail ve Mısır'ın yanlarına ABD'yi de alarak Akdeniz'de enerji konusunda yaratmaya çalıştıkları oldu-bittiye karşı, sert hamlesini yapmıştı. BM'ye gönderilen, Türkiye'nin yeni deniz sahası deklarasyonuna göre Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı sınırları şu şekilde ortaya konuldu;
"32 derece, 16 dakika, 18 saniye Doğu Meridyeni ile 28 derece Batı Meridyeni arasında kalan bölgede Türkiye'nin çıkarları vardır. Mısır ile aramızdaki deniz yetki alanının ortay hattı, kıta sahanlığımızın hudutlarıdır. 28 derece boylamının batısı da müteakip sınırlamalara esastır".
Türkiye, Doğu Akdeniz'de yeni bir deniz yetki alanı haritasını ortaya koyarken, olası yeni hamlelere karşı da A-B-C planlarını hazırladı. Bilindiği gibi Yunanistan, Girit, Kaşot, Çoban, Rodos ve Meis Adaları'nın bir hatla birleştirilerek Türkiye'yi sınırlandırma peşindeydi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ilan ettiği 3 ve 13 numaralı parsellerin tümü ile 2, 9, 10 ve şu anda sondaj faaliyeti icra ettiği 12 numaralı parsellerin bir kısmında KKTC'nin doğrudan hakları bulunuyordu. Dolayısı ile KKTC'nin deniz yetki alanları, Rum Yönetimi tarafından uluslararası hukuka aykırı olarak gasp edilmişti.
SONUÇ: Türkiye'nin 3 Aralık 2018 Doğu Akdeniz kararı, Doğu Akdeniz dansözlerine önemli bir işaretti. Bedeli ne olursa olsun, güney kapılarımızı, Doğu Akdeniz'i kaybetmemek için, Türkiye kararlıydı. Oradan buraya yani 18 Mart 2019 deklarasyonuna geldik.
Doğu Akdeniz'de "YENİ DENİZ SAHAMIZIN 28 DERECE BATI BOYLAMINA KADAR OLAN SAHADIR" dedik. Yani, Girit'e kadar mavi vatanımızda BARBAROS, FATİH, YAVUZ, ANADOLU gemilerimizi sık sık görecekler.
