BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 1 Ocak 2019

Milli zihniyet mücadelemizin yeni yılı hayırlı olsun

BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, birçok devrime imza attı. Bana göre, en büyük devrim, ZİHNİYET DEVRİMİ'DİR. Büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdi. Yerleşik zihni yapıyı değiştirmek elbette kolay değildir. Fakat imkânsız değildir. Bunu da son yüzyıllık geçmişimizdeki ZİHNİYETİ DEĞİŞTİRMEYİ Cumhurbaşkanımız başardı. Önce, zihinlerde başlattığı devrimi, şimdi Türkiye'nin yeni yüzyıl inşasına her gün bir tuğla koyarak, devam ettirmektedir. İlk büyük hedef, 2023'tür. Cumhurbaşkanımız, çizdiği ufuklarla, 2018 yılında daha etkin biçimde zihnimizin temizlenmesini sağlamış, eski alışkanlıkları, korkuları, tortuları tersyüz etmiştir. Aziz milletimize aşıladığı UMUT VE ÖZGÜVENi 2019 yılında daha anlamlı şekilde damarlarımıza işleyecektir. Eski Türkiye, tahrifatlarının kafalardan inşallah, 2019 yılında daha çok atılacaktır. Büyük Türkiye Mottosu'nun başköşeye daha net konulması sağlanacaktır. Evet. 100 yılda bir büyük lider çıkarmayı başara aziz Türk milleti, 1919'da Atatürk ile başlattığı hareketi 2019 yılında Başkan Tayyip Erdoğan'la 21. yüzyıla damga vurarak devam ettirmektedir.

Erdoğan'ın deniz stratejisi
MARE NOSTRUM (Benim Akdeniz'im). Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında uzanan geniş Akdeniz, Eskiçağ denizcilerinin ilgisini çeken ilk büyük keşif alanı oldu. Denizcilik ve ticarette çok ileri olan Fenike'liler, daha büyük ticaret merkezi Gadir'i (sonradan Gades oldu, bugün İspanya'nın limanı Cadiz) kurmadan önce, Cebelitarık Boğazı'nı geçtiler ve Manş Denizi kuzey kıyılarını kontrol ettiler. Yüzyıllarca da Osmanlı, Akdeniz'i TÜRK GÖLÜ YAPTI. Ona Lâtince'de "bizim deniz" anlamına gelen "Mera nostrum" adını verenlerin başında TÜRKLER GELMEKTEDİR. Günümüzde, tarih ağlarını DOĞU AKDENİZ'DE ÖRÜYOR. İRAN- Irak-Suriye-Doğu Akdeniz-Kıbrıs hattındaki DERİN OYUNLARI, Genel Yayın Yönetmenimiz Ergün Diler, top secret (çok gizli) bilgiler ışığında birçok yazısında anlatırken, birisinde dikkati çekici bir öngörüde bulunmuştu: "CIA, SURİYE merkezli bir operasyon peşinde koşuyor. Çıkarları burada atacakları adımlara bağlı.
Suriye merkezli bir hamlenin yansıması AKDENİZ'DE olacaktır. CIA ve Pentagon, Türkiye ile Rusya'nın arasına açmak için uğraşırken Ankara-Moskova anlaşsa PENTAGON şaşıp kalır.Biraz daha vitesi artıralım..."
Evet. TÜRKİYE VİTESİ ATTIRDI. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan yakın coğrafyamız da jeo-politik hamlelerini sürdürüyor. Katar, Cibuti, Somali'de deniz üslerimiz var. Biz vites yükseltilirken, Haçlı-Siyonistler de şaşkına dönüyor. İngilizler'e dikkatle bakınız., Kıbrıs'a yüzyıl önce tezgâh kurarak çökmüşlerdi. Kıbrıs Rum Kesimi'nde İngilizler'in Agratur ve Dikelya üsleri kurmuşlardı. Bugün de,İngilizler, Agratur'a Akdeniz donanması için, çok büyük bir liman kompleksi inşa ediyor.
Amerika da Kıbrıs Rum Kesimi'nde üs kuracak.Rum yönetimi, Evangelos Florakis Üssü'nü Fransa'ya verdi.
Küresel FRANSIZ TOTAL petrol şirketi de Evangelos'tan Doğu Akdeniz parsellerinde sondajları yönetecek.
Erdoğan, Bakü dönüşü, KKTC'deki Türk askeri sayısının artırılacağı ve gerekirse deniz üssü kurulacağına işaret etmişti. Türkiye, Karadeniz'deki varlığını güçlendirmek için Trabzon-Sürmene'ye deniz üssü kuruyor. 9. üssümüz olacak.
(Sürmene, Gölcük, Aksaz, Ereğli, Mersin, İskenderun, Foça, Çanakkale ve İstanbul)
SONUÇ: Başkan Tayyip Erdoğan'ın söylediği gibi, "Kıbrıs'ta asker sayısının azaltılması bir yana, aksine artırılması, Türkiye'nin geleceği ve jeopolitiği açısından önemli ve stratejik rahatlık sağlayacak..." Katar, Cibuti, Somali, Kıbrıs'ta deniz üslerinin varlığı sadece psikolojik olmanın ötesinde, KIZILDENİZ VE DOĞU AKDENİZ'DE DE BEKA MESELEDİR. Doğu Akdeniz'in özellikle, doğalgaz potansiyeli açısından 21'nci yüzyıldaki rolü biliniyor. Enerji ve çıkar çatışmalarının yaşandığı stratejik bir coğrafyada en önemli yeteneğimizin canlı tutulmasıdır.