Gazze, Suriye, Bosna, Makedonya, Malezya ve dünyada birçok ülkede, Müslüman halkların Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesi için yaptığı gösteriler çok duygulandırıcıydı.
Müslüman dünya, en az bizim kadar sevindi, Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesine.
24 Haziran gecesi ve ertesi günü, onların da sevinç gözyaşları görülmeye değerdi. Çünkü o, mazlumlara sırdaş, yoldaş olandı. Oy veremiyorlardı ama kalpleri bizimleydi.
Türkiye'nin, Müslümanlar'ın yıkılmayan TEK KALESİ olduğunu biliyorlardı. Onun için, Erdoğan'ın seçilmesini gönülden destekliyordu.
Bir gerçek ortada. Erdoğan sadece bizim değil, mazlum Müslüman halkların da lideri ve önderidir. Yeni dünya düzeni kurulurken, bu yeni dünyada lider ülke Türkiye persfektifi çok önemli bir olaydır.
GAZZE'nin Han Yunus bölgesinde bir araya gelen yaralılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim zaferini kutladı.
Bir kısmı Büyük Dönüş Yürüyüşü'nde yaralanan ve koltuk değnekleriyle kutlamaya katılan Filistinliler, ellerinde Erdoğan'ın fotoğrafları ve Türk bayrağı taşıdı.
TÜRKİYE MAZLUMLARIN LİMANIDIR
TÜRKİYE dünyada mazlumların sığınacağı limandır.
Ortadoğu Derin ABDAvrupa tarafından yüzyıl sonra bir daha bölünmek, parçalanmak, şehir ve uydu devletçikler kurma planlarını devreye sokarken, Müslüman ülkeler savruluyorsa oradaki Müslüman halkların da umutla ellerini uzatıp tutunmak istedikleri yer Türkiye'dir.
Erdoğan, kurtarıcıdır, sahip çıkandır, gecesini gündüze katandır... Ünü sadece Türkiye için değil, parçalanmış Müslüman ülkelerin birliği için kullanmaktadır.
Savrulan Müslüman coğrafyasında, insanlar, Müslümanlar bir fener görevi yapan Erdoğan'a bakmaktadır. İşte mazlum halkların yaşadığı coğrafyadaki sevinç gözyaşlarının sebebi budur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye büyüdükçe, savrulan İslam dünyası için sığınma limanı, kendini toparlama ve birlik içinde ilerleme yolunda hayati bir limana sahip olacaklardır.
Bunu iyi bilelim.
Gönül coğrafyası bizi bekliyor. 100 yıldır emperyalist Batı'nın akıttığı kanları, ancak 'Büyük Türkiye'nin durduracağını gayet iyi biliyor.
KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARAR VERİR
SEÇİM bitti, Yıkım Koalisyonu'nun önde gelen adayı Muharrem İnce, önüne gelenle kavga ediyor. Dün bir, bugün iki, öyle kavgacı bır karaktere sahipmiş ki Muharrem İnce, inanılır gibi değil.
Birkaç gündür, Muharrem İnce ile Sözcü yazarı Yılmaz Özdil arasındaki kavga ilginç gelişmelere sahne oluyor.
Muharrem İnce için canla başla çalışan Sözcü Gazetesi'nin başyazarı Rahmi Turan bile Muharrem İnce'nin kindarlığına çok sert tepki koymak zorunda kaldı.
"Keskin Sirke Muharrem İnce" başlıklı Rahmi Turan yazısı, Muharrem İnce karakterini iyi tanımamızı sağlıyor.
Rahmi Turan'ı isyan ettiren Muharrem İnce hakkında yazdığı pişmanlık yazısına bakalım:
"Muharrem Bey'in, Ayşe Arman'la yaptığı söyleşiyi okuduğumda onun da eleştiriye tahammül edemeyen bir siyasetçi olduğunu anladım. Seçim kampanyasında, Sözcü'nün onun mitinglerini en geniş şekilde vererek objektif davranmasını takdir etmesi gereken Muharrem Bey, söyleşide Yılmaz Özdil'in benimle ne özel derdi var bilmiyorum. SÖZCÜ Gazetesi ile bir derdi var da benim üzerimden bir hesaplaşma mı yapıyor, onu da bilmiyorum! Ama anlar o buradan ne demek istediğimi.
Herkes haddini bilecek. Ahlâklı olsun herkes. Benim canımı sıkmasınlar!" dedi.
Muharrem Bey biraderim...
Eleştiriye tahammülsüzlük gösterip "Herkes haddini bilecek. Benim canımı sıkmasınlar" ifadesi gözdağı amacını taşıyorsa, yanlış kapı çaldın! Keskin sirke küpüne zarar verir, bunu unutma!
DERİN SÖZ
"TÜRK MİLLETİ , SİZ TARİH YAZIYORSUNUZ, ASIRLAR SİZİ ÇOK FARKLI ANACAK .24 Haziran'da, kazanan demokrasimiz, kazanan milli iradenin üstünlüğü, kazanan Türkiye, kazanan Türk milleti, kazanan bölgemizdeki tüm mağdurlar, kazanan dünyadaki tüm mazlumlar olmuştur. Bize verdiğiniz güçle, ülkemizi 2023 hedeflerine inşallah hep birlikte ulaştıracağız." (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan)
