Emperyalist Batı'nın prangaları kırılmaktadır. Türkiye'yi kuşatan çemberleri paramparça edilmektedir. 15 Temmuz darbesinde Fetullah'ı değil, Amerika'yı yendik. PKK'nın hendek rezilliklerinde Amerika'yı yendik. El Bab'ta, Afrin'de PKK-YPG'yi değil Amerika'yı yendik. Türkiye, Afrin'de sadece kuklaları, taşeronları paçavraya çevirmenin çok ötesinde, derin ABD'nin büyük bir projesini bozmuştur. Pentagon'da çizilmiş, yeni Ortadoğu harita dizaynını; Türkiye, Irak, Suriye'yi parçalama planlarını boşa çıkarmıştır.
100 yıl öncenin yarım kalmış planlarını yeniden canlandırma teşebbüsünü ortadan kaldırmıştır. Terörle değil derin ABD ve İsrail ile savaşıyoruz. Bu savaşta kazandığımız her cephe, savaşı Türkiye içlerine taşıma planları yapanların beynini dağıtmaktadır.
Kahraman ordumuzun Irak'ta, Suriye'de attığı her kurşun, Fırat'tan Nil'e kadar hayali 'büyük İsrail' projesinin damarlarını parçalamaktadır.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan-Türk devlet aklının, Türkiye'yi güneyden kuşatan, Akdeniz'den İran sınırına kadar bütün güney sınırlarımızdan bizi çevreleyen çemberleri, koridorları, prangaları parçalamasının sonucu, savaşın Anadolu içlerine taşınmasına mani olmaktadır. Birinci Dünya Savaşı'nın parantezini ya kapatacağız, ya kapatacağız.
Birçok devleti içeren bir büyük hesaplaşmadan 81 milyonluk büyük Türkiye, zaferle çıkmak zorundadır. Fırat ve Dicle hedeftir. Yapacaklarımız, İstiklal Savaşı kadar önemli bir stratejiyi ifade etmektedir.
KILIÇDAROĞLU'NUN SEÇİM GÜVENLİĞİ DÜMENİ
Türkiye'nin son 40 yıl siyasetinin kılcal damarlarını çok iyi bilen bir DUAYENİMİZE,
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun (seçim güvenliği dümeni)nin ardında ne var?" diye sordum.
Cevap: Seçimleri kaybedeceğini çok iyi biliyor.
Şimdiden ön alarak, hazırlık yapıyor. Seçim sonuçlarına şimdiden şaibe düşürmeye çalışıyor.
Bu arada duayen siyasetçi ağabeyim açıkladı:
"Kemal Kılıçdaroğlu, Abdüllatif Şener'i İngiliz anahtarı olarak kullanma sevdasında. 1990 yılında aynı taktiği Süleyman Demirel yapmıştı. Bedrettin Dalan'ı yanına alarak, Turgut Özal'ın Anavatanı'nın içine nifak sokma, içten yıkma planını işletmişti."
Afrin terörden temizlendi.
Bölge halkı evlerine dönüşe geçti.
MUHSİN YAZICIOĞLU'NU ÖLDÜREN FETÖ'CÜLER
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009'da şehit edildi.
Muhsin Bey'in can dostlarından AK PARTİ Manisa Milletvekili Doç.
Dr. Selçuk Özdağ'a, cinayetin perde arkasını sordum:
"Muhsin Yazıcıoğlu, devletin sigortasıydı. En hassas zamanlarda öne çıkarak demokrasiyi işletmek gibi bir görev üstlendi.
Yazıoğlu'nu FETÖ, egemen güçlerin parmağıyla şehit etti. Amerika ve İsrail'in, bir suni uydu PKK kuruluşuna karşı çıktığı için, FETÖ'nün illegal işlere bulaştığını tespit etmesi üzerine öldürüldü. Yazıcıoğlu çekiç güç oylamalarında hiçbir zaman 'Evet' oyu vermedi.
36. paralelin üzerinde Irak'ın bölünme hamleleri yapılırken, suni bir devlet kurulacağını söylüyordu, Suriye, Irak, İran ve Türkiye'den toprak alacaklar ve buraya suni bir devlet kuracaklar, İsrail'in payandası yapacaklar diyordu. 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın, Marmaris'te bulunduğu oteli basan iki kişi, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopterin parçasını söken özel kuvvetlere ait subaylardır. Bu iki şahıs yargılanıyor. Bu iş çok iyi incelenmeli..."
DERİN SÖZ
"ABD, Suriye'de 20 üst kurdu. Niye kuruldu bunlar? Akla ilk gelen Türkiye ve İran. O, 3. Dünya Savaşı anlamına gelir. Her şeye hazır olacağız." (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan)
