Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın inşa ettiği BÜYÜK TÜRKİYE'NİN beyin takımını, YENİ RUHLU TÜRK ÜNİVERSİTELERİ YETİŞTİRMEK ZORUNDADIR. Ne demek istiyorum.
Cevap aşağıda...
İngiltere'de yüksek öğrenimle ilgili "Times Higher Education" dergisinin, dünyanın en iyi 500 üniversitesi listesinin ilk 2 sırasında, İngiltere'deki Oxford ve Cambridge Üniversiteleri bulunuyor.
Listede ancak 5 Türk üniversitesi yer alabildi. Türkiye'den ilk 300'e giren tek kurum Koç Üniversitesi oldu. Sabancı ve Bilkent üniversiteleri ilk 400'de, Boğaziçi ve Atılım üniversiteleri de ilk 500'de yer buldu.
YENİ TÜRKİYE ÜNİVERSİTE RUHU'NU artık açıkça konuşmalıyız.
2023-2053-2071 stratejilerinin konuşulduğu Türkiyemiz'de 2017 yılında, dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında ancak 5 Türk üniversitesinin yer alabilmesi çok düşündürücüdür. İlk 100 üniversite içine bir tek Türk üniversitesinin girememiş olması ızdırap vericidir.
Belli ki Türk üniversiteleri, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği TÜRK İNSANINDA ÖZGÜVEN DEVRİMİNE maalesef ayak uyduramıyor. Türk üniversiteleri bir RUH DEĞİŞİMİNİ nasıl yapabilir?
"Güç = Bilgi + Teknoloji + İletişim" denklemi, yeni binyıl bilgi toplumu olarak tanımlanmakta, ülkelerin/toplumların büyüklüğü ve gücü bu temel ölçütle değerlendirilmektedir.
Yaratıcılık, inovasyon gibi kavramların sıklıkla tartışıldığı, bilginin öneminin giderek arttığı yeni dönemde, bir yandan bilgiyi üreten, yöneten, dönüştüren, diğer yandan geleceği oluşturacak gençleri eğiten kurumlar olarak üniversiteler tam merkezde yer almaktadır.
Dünyadaki hemen her devletin eğitim politikalarının yönü, egemen gücün yönünü de göstermektedir. Gerek dünyadaki durumun değerlendirilmesi, gerekse izlenen eğitim politikalarına egemenliği kullanan halkın müdahalesi ön koşullardır.
Türk üniversiteleri skolastik zincirleri kırmak zorundadır. Üniversitelere hakim olacak 'yeni ruh' merkeziyetçi ve bürokratik niteliği kıracak, ezberci, bilgiyi kavramaktan uzak biçimleri tarihe gömecektir.
YENİ RUH üst düzeyde öğretim ve araştırma yaptırarak, topluma bilimsel düşünme yeteneği ve becerisine sahip bireyler hazırlamayı sağlayacak, teknoloji yoğun, bilgi temelli bir ekonominin hızlı gelişimine ayak uyduracaktır.
Yaşadığımız 21. Yüzyıl bilgi çağı olarak tanımlanmaktadır. Bilginin değerini belirleyen nitelikler doğruluk, zamanlılık, eksiklik, yerindelik, ekonomiklik ve uygunluk olarak tanımlanabilir.
Mühendislik eğitimi gibi, teknolojiyi kullanan, üreten, yeniden biçimlendiren kısacası inovasyon yaratan alanlarda bilgi teknolojilerin kullanılması, yaygınlaştırılması kaçınılmazdır.
Bilgi toplumu yolunda Yeni Türkiye üniversiteleri bilgiyi eyleme dönüştürmeye yönelik bilinçli stratejiler üretmek, ARGE çalışmalarını artırmak, zorundadır.
Yeni teknolojilerin ve bilgi üretiminin gerçekleştirilmesinin yanı sıra, ülkemizdeki mevcut bilgi ve becerilerin değerlendirilmesinde bilgi yönetimi stratejilerini hazırlamak mecburiyetindedir.
SONUÇ: Özellikle ekonomik anlamdaki sermaye hareketlerine bağlı olarak ortaya çıkan küreselleşme sonucunda, sahip olunması hedeflenen bilgi sadece mesleki bilgileri içermekle yetinmeyip, dünyadaki değişim ve gelişmelerden haberdar olmayı da gerektirmektedir.
YENİ RUHLU TÜRK ÜNİVERSİTELERİNİN çağın bilgi ve becerilerini gençlerimize kazandırmaktan, çok disiplinli araştırma, geliştirme, sorun çözme çalışmalarının hızla planlanıp gerçekleştirilmesinden daha büyük hedefi olamaz. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın "Her İl'e Üniversite Devrimi" başarıya ulaştı. Şimdi Türk üniversitelerine YENİ BİR RUH KAZANDIRMAK mecburiyetindeyiz.
