BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 1 Eylül 2017

Almanya’ya Osmanlı tokadı

Aziz milletimizin bu yıl birbirini tamamlayan üç bayramını, 26 Ağustos Malazgirt, 30 Ağustos Milli Kurtuluş ve mübarek Kurban Bayramı'nı kutluyor, şehitlerimizi saygıyla yad ediyor, Büyük Türkiyeciler önünde saygıyla eğiliyorum. Ortadoğu- Afrika politikasında Avrasya'nın kalpgahındaki ülkemiz giderek Derin Almanya'nın nefesini kesmektedir. Yüzyıl önce, Derin Almanya'nın ; Bağdat ve Hicaz demiryoluna asılmaları, Türkler'i çok sevdikleri için değil İngilizler'in Hindistan- Asya sömürge stratejilerine hançer atma stratejine göre yürütülmüştür. Bugün de hiçbir şey değişmemiş, Alman İstihbarat Servisi BND kontrolündeki gerek Şark Enstitüsü (Orient Institut) gerekse Türkiye uzmanı VAKIFLARIYLA İslam Coğrafyası'na yönelik sistematik alt yapılı bir kültürel, ekonomik, politik diplomasi izlemektedir.
Alman Başbakanı Merkel'in ızdırabı büyüktür. Almanya bölgede ekonomik çıkarları doğrultusunda Türkiye'yi yönlendiremediği için kıvranmaktadır. Kritik konumda olan kimi illegal oluşumlarla PKK, FETÖ, DHKP-C ve mezhepsel tezgahlarla Türkiye'mizde, KONTROLLÜ KAOS STRATEJİSİ yürütmeye çalışmaktadır.
Almanlar'ın meşhur Ostpolitik'ini merkeze alırsak, Merkel'in ızdırabını iyi anlamaktayız.
Almanya, meşhur Ostpolitik'ini (Doğu Genişlemesi) Avrupa kıtasındaki genişleme ile yürütürken, GÜÇLÜ TÜRKİYE SINIRLARINDA MİLLİ LİDER ERDOĞAN TARAFINDAN DURDURULMUŞLARDIR. Tarihte Ostpolitik olarak anılan ve Almanya'nın doğuya yürüme (Sömürge arayışı) döneminde Osmanlı'ya oynadıkları oyunları tekrarlayamamaktadırlar. Hatırlayalım.
Derin Almanya'nın Osmanlı Devleti'ne karşı gösterdiği ilginin ardında, Bağdat Demiryolu, Deutsche Bank, Osmanlı askeri modernizasyonu gibi politika ve projeler vardı. Almanya bölgede kayda değer bir zemin inşa etmişti. Lakin I. Dünya Savaşı yenilgisiyle alanı İngiltere-ABD , Fransa ve Rusya'ya bırakmıştı. Derin Almanya, Soğuk Savaş'ın bitişi ile hem küresel ilişkilerde hem de AB içinde dış politika önceliklerini Ortadoğu bölgesine ve Türkiye'ye çevirdi. Çünkü, Ortadoğu gerek enerji temini gerekse göçler bağlamında Avrupa ve Almanya fırsat ve riskleri birlikte yaşamaktadır. Enerji tedariki hususunda Avrupa'nın Rus bağımlılığını azaltacak önemli önlemlerden biridir. Almanya'nın yüzyıllara dayanan OSTPOLİTİK STRATEJİSİ'nin günümüzdeki yansımalarına göre Ortadoğu'ya ilişkin politikasını oluştururken Alman istihbarat ve şirketlerinin bölgedeki yatırımlarını muhafaza etmeye,bölgeye gerçekleştirilen ihracatın yükseltilmesini merkezine koyan bir anlayış fark edilmektedir. Özellikle de,Derin Alman Bölge silah sanayi için Türkiye yakın çevresi,çok önemli Pazar konumundadır. Almanya, Afrika ve Ortadoğu'ya açılma da GÜÇLÜ TÜRKİYE'YE ÇARPMAKTADIR.
Bu durum, son dönemde Almanya'da zirve yapan Türkiye karşıtlığında kendini bulmaktadır. Çünkü, Ortadoğu dünyanın enerji santrali; AB ve Almanya dünyanın en büyük enerji tüketicilerinden biri olduğundan enerji arz güvenliği açısından bölge kritiktir. 18-24 ülke, 400-600 milyon nüfusu ile Ortadoğu, ekonomik hesaplar açısından Almanya ve şirketleri için pazardır.

SONUÇ: Almanya'nın hayat alanında en büyük güç Türkiye'dir. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve bölgesel güç konumlu Türkiye, Almanya'nın derin planlarını durdurmakta,oyun planlarını parçalamakta.Merkel'in nefesi kesildiğinden, ülkemiz; Alman Derin Devlet-BND ve medyasının terbiyesiz saldırılarına muhatap olmaktadır.