BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 11 Ocak 2016

Şato'dan Sabancı cinayetine bakış

9 OCAK 1996 günü gerçekleştirilen SABANCI CİNAYETİ üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen gizemini koruyor. Türkiyemiz, terörün oluşturduğu sıkıntılarla, acılarla, gözyaşlarıyla muzdarip...
En belâlılar, hiç şüphesiz KÜRESEL ODAKLARIN TAŞERONLUĞUNU YAPAN, PKK ve DHKP-C'dir (Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi).
1994 yılında Şam'da Dev-Sol üyeleri tarafından kurulan DHKP-C'nin lideri Dursun Karataş, uzun yıllar Fransız istihbaratının koruması altında Paris'te yaşadı, öldü. Nasıl? KÜRESEL TAŞERON örgütüne dönüştüğü gerçeği hala gizemini korumaktadır. Örgütün hiç şüphesiz en dalgalandırıcı suikastı, Sabancı Center'da gerçekleştirdiği Özdemir Sabancı cinayetidir. Örgüt tarihinde bir benzerine daha rastlanmayan bu cinayetin gizemi hâlâ çözülemedi. Ancak ağırlıklı görüş DHKP-C'nin başka bir gücün taşeronluğunu yaptığı yönünde.
Sabancı suikasti mahkûmlarından Mustafa Duyar'ın Nuriş Kardeşlerce (Karagümrük Çetesi'nin üyeleri), Afyon Cezaevi'nde öldürülmesi, sonrasında lideri Nuri Ergin'in Uşak Hapishanesi'ndeki isyan sırasında pencereye çıkarak söylediği "Bu devlet bana Mustafa Duyar'ı öldürttü.
Başka bir şey söylemiyorum"
sözleri, hâlâ kulaklarımızda çınlamaktadır. ŞATO'DAN ŞİFRE: Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, Turkuvaz Kitapçılık etiketiyle raflardaki yerini alan ŞATO isimli kitabında, gizli devletin şifrelerini edebi bir dille açıklarken, Özdemir Sabancı suikastına özel bir bölüm ayırmıştı: "Özdemir Sabancı suikastının önemi şu, Derin Yapı'nın (Gladyo) en son ve en önemli cinayeti Özdemir Sabancı.
Fehriye Erdal, Mustafa Duyar ve İsmail Akkol, cinayeti işleyen isimler. Mustafa Duyar öldü, kuvvetle muhtemel ki, diğerleri de öldüler. Selçuk Parsadan'la yaptığım, yayımlanmayan bir röportajım var.
Duyar'la aynı koğuşta kalıyorlardı. Orada bende kalmak kaydıyla söylediği bazı şeyler var Parsadan'ın. Madem Özdemir Sabancı'yı bunlar öldürdü, niye ortadan kaldırılıyor ve niye Belçika'ya NATO'nun üssüne kaçıyorlar! Niye Uganda'ya gitmiyorlar, niye Belçika'ya sığınıyorlar..
Burada önemli olan, Devlet adına iş yaptıklarını zanneden kişilerin aslında Şato adına iş yapması. Bu adamların en tepesinde, en arka planında Şato vardı."
Olayların arka planına bakan, Ergün Diler, ŞATO için; "Herkes derin devletin ayağına, bacağına bakıyordu, biz tomografisini çektik" demişti. Ortaya çıkan yeni belgeler, Değerli Ergün Diler'i doğruladı...
1) DOĞRU ŞİFRE ARKA PLAN: Sabancı ToyotaSa ile, Tofaş ve Renault'nun korkulu rüyası olmuştu. Tofaş- Koç Grubu, Renault-Oyak, 1996 yılında ciddi bir üretim kaybına uğrayarak gerilemişti.
Ö.Sabancı'nın ölümünün ardından ToyotaSa ivme kaybetti, geriledi. Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan "Toyota gibi dev Japon firmasıyla SABANCI'NIN Adapazarı'nda üretime geçmesi, Türkiye'deki yabancı ortaklı diğer firmaların kaderini çok yakından ilgilendiriyordu. İşte böylesine bir ortamda işlendi bu cinayet. Rekabet sebebiyle" demişti. Bu ifadeler arşivlerde tozlanmaya bırakıldı.
2) AKÇİMENTO'DA İMHA: Yalanlanan MİT raporuna göre; Büyükçekmece Akçimento fabrikasında, emniyetin ele geçirdiği uyuşturucuların yakıldığı, ancak bir süre sonra bunların imha edilmek yerine Avrupa'ya satıldığının öğrenildiği... DHKP-C'ye Hüseyin Baybaşin'in aracılığı ile ulaşıldığı... Hüseyin Pepekal'ın, Dursun Karataş ile buluşmak üzere Fransa'ya gittiği, Görüşmenin, Hollanda'da gerçekleştiği...
Derin Devlet mesajı kimlere?

SONUÇ: Türkiyemiz uzun yıllar Şato'nun (ahtopot) kolları arasında kıvrandı. Şato'da şeytani zekânın adamları vardı. Bir numara Anglo-sakson'du
(ABD-İngiliz). Yanında bir Türk vardı. Bunlar dönem dönem bayrağı devrederler...
Bugün Şato'nun 1 numarası kim? 3. adam olan Türk kim? Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'a düşmanlıklar neden?
Büyük Türkiye'den korkanlar kimler?
Fehriye Erdal, NATO merkezi olan Brüksel-Belçika'da kimlerin kolları arasında? Düşman uyumaz. Asla unutmayalım. Beraberliğimizi koruyalım.