Seyredelim. Söyledikleri akıl karı değil. Türkiye'yi izole etmeyi gaye edinmiş küresel odakların suflörü bunlar. "Real politik"i görmeyen pişkinler, ruhsuzlar bunlar. Yeni Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan'ın, Afrika-Ortadoğu hamlelerinin arka planını görmüyorlar.
Yakın coğrafyamıza dikkatle bakınız.
100 yıl önce Asya, Afrika, Ortadoğu paylaşıldı. Aslında yağmalanan en başta bizim imparatorluğumuzun topraklarıydı. Müslüman dünyasını işgal edip sömürgeleştirdiler. Birinci Dünya Savaş'ı yıllarında İngiliz savaş bakanı olan Lord Kitchener "Türkiye'yi mahvedinceye kadar savaşa devam edeceğiz" diyordu. Dönemin İngiliz Başbakanı Lloyd George, "Arapça konuşan her yer Osmanlı İmparatorluğu'ndan alınmalı ve manda haline getirilmelidir. Türkler Anadolu'nun büyük bir kısmına sahip olacaklar, fakat Avrupa'da hiçbir toprak sahibi olamayacaklardır. Türkler'e Boğazlar'da ve denizlerde hiçbir yer verilmeyecektir" küstahlığında bulunuyordu.
20. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinin dünya siyasetini belirleyen en önemli unsurlarından biri, "Osmanlı'yı paylaşıp yok etme" planıydı. Dünya Savaşı yıllarında ifade edilen İngiliz niyetleri, savaşın sonunda ise uygulamaya kondu. İsmi, SYKES-PİCOT anlaşmasıydı. Bu anlaşmayla emperyalist ülkeler İngiltere-Fransa, Afrika'nın, Ortadoğu'nun kanını emdiler. Halen emiyorlar. Şimdi, SATILMIŞ BEYİNLER, beşinci kollar, hainlik yapan iç odaklara soruyoruz? Fransa'nın Afrika'da ne işi var?
Amerika'nın üç katı kadar büyük Afrika kıtasında, 54 ülke bulunuyor. 54 ülkenin 24'ünü Fransa yönlendiriyor. Başkanhükümetlerini Fransa idare ediyor. 48 ülkesinde Fransızca konuşuluyor. Fransa ve İngiltere, yüzyıllardır orada. Şimdi, Amerika, Çin, Rusya orada. Amerika'nın Afrika'da ne işi var? YIL 2007. Türkiyemiz'de, utanmaz statükocular, askeri ve bürokratik oligarşi, CHP, Sosyalistler-İngiliz muhipleri, "Çankaya'ya AK Partili bir isim çıkmasın" diye topyekûn hücumdaydılar.
Anayasa Mahkemesi, "367 Rezaleti"ne imza atıyordu. Türkiyemiz'e yazık ediliyordu.
Geleceğimizi karartan, ülkemizin yakın coğrafyasındaki menfaatlerine darbe vuran zihniyetin, 'satılmış beyinleri, Başkentleri Ankara olmayanlar', ortada gezerken, ABD Afrika Komutanlığı, Afrika'nın artan stratejik önemi nedeniyle 2007 yılında kuruluyordu. Çalışma alanı Afrika'nın 54 ülkesini kapsıyor. Afrika'daki askeri operasyonlarından sorumluydu. Deniz ve hava gücü var. 36 Afrika ülkesinde ofise sahipti... Amerika'nın Afrika ataklarının arkasında İSRAİL-YAHUDİ KÜRESEL SERMAYESİ vardı. Afrika ile bu kadar yakın ilgilenmesinin altında birçok neden bulunuyordu... Afrika'nın demir, bakır, altın, petrol, gaz, uranyum gibi madenleri.
Dünyadaki maden kaynaklarının yüzde 20'si bu kıtadaydı. Yer kürenin hidroelektrik potansiyelinin yüzde 40'ına sahip olan Afrika, yeraltı su kaynakları bakımından da çok zengin bir bölge. BÜYÜK TÜRKİYE VİZYONU Türkiyemiz yüz yıl sonra hapsolduğu durumdan kurtuldu. Mahkûm edilmek istendiği rollerden, ÜST AKIL'a satılmış beyinlerin dümeninden çıktı.
Amerika, Çin, Afrika'da ne yapıyorsa, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan da aynısı yapıyor. Haçlı zihniyetinin ülkeleri, çekirge gibi Afrika, Ortadoğu topraklarına saldırırken, Yeni Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan, 2009'da, İsrail'e 'one mınute' çekerek, kafasını kaldıran ülkemizi Afrika'ya çevirdi. 2011 den sonra tırmandırdığı Afrika hamleleri, Somali, Cibuti, Etopya'da, Türkiye'yi var ediyor.
SONUÇ: Tek dişi kalmış Haçlı zihniyetindeki ülkelerden çok önemli bir farkımız var. Emperyalist ülkeler, başta Fransa-İngiltere olmak üzere Ortadoğu-Afrika'ya sömürgecilik yapmaya gitmişti. Türkiyemiz ise, Müslüman ülkelere can vermeye gidiyor. Habeş ülkesi Etiyopya'ya, Somali'ye, Cibuti'ye, Sudan'a, Mali'ye "neo-emperyalistler" gibi gitmiyoruz.
Sömürülen, damarları kesilmiş Afrika'ya hastaneyle, ilaçla, insani yardımla ve yatırım misyonumuzla yürüyoruz. Afrikalılar'ın Türk bayrağını gururla sallamasında, sevgi dolu bakışlarında, heyecanlarında hep bu var.
ANLAŞILDI MI? SATILMIŞ BEYİNLER-STATÜKOCULAR!
