BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 8 Kasım 2015

5'inci parti HDP'den

Siyaset kulislerinde, Beşinci Parti'nin nereden çıkacağına ilişkin senaryolar hızlandı. CHP, MHP ve HDP derinlikleri dikkatle takip ediliyor. Birkaç gündür, Başkanlık konusunda Selahattin Demirtaş'ın açmazı, çelişkili açıklamaları, özellikle de Celal Doğan'ın farklı açıklamaları, gözleri HDP'ye çevirdi. Selahattin Demirtaş'ın boyası dökülürken, HDP içinde sosyalist-Komünist kanatla, Liberaldindar- mütedeyyin kanatlar arasında derin ayrılıklar gözleniyor.
5'inci parti'nin HDP'den çıkacağına ilişkin işaretler artarken, kısa zamanda olmasa bile orta vade de, beşinci parti'nin Meclis'te gurup kurma pozisyonuna gireceği vurgulanıyor. Demirtaş-Yüksekdağ-Kandil işbirliğinden çok rahatsız olan, başta Leyla Zana, Celal Doğan ve Altan Tan gibi önemli aktörlerin konuşmaları ve temasları dikkatleri çekiyor. Demirtaş-Kandil'in savaş politikasından rahatsız olanların "Mütedeyyin Kürtler bizi neden terk etti?
Seçmenlerimiz 7 Haziran sonrasında savaş ilan eden PKK'ya tavır koydu. Biz, neden bunu yapamadık" dedikleri konuşuluyor.
HDP DERİNLİĞİNDEKİ DALGALANMA: HDP'nin önemli isimleri Leyla Zana ve Altan ses çok rahatsızlar. Sessizlikleri göze batıyor. Uzun yıllar CHP'de politika yapan, HDP'den İstanbul milletvekili seçilen Celal Doğan da demokratik çıkışlarına başladı. Önceki akşam TV'de açıkça
PKK-Kandil'i suçladı.
Dolaylı biçimde Demirtaş-Yüksekdağ'ı hedefledi. 'Hendekler, barikatlar yanlıştı. Çatışmasızlığa son veriş yanlıştı' derken, Demirtaş'ı yalanladı.
Hatırlayalım. Demirtaş "Biz çatışma ve hendeklerin olduğu yerden değil batıda oy kaybettik" demişti. Demirtaş, her halde rüya görüyor. Nitekim HDP, en ağır darbeyi hendeklerden yedi.
Dıyarbakır, Mardin ve hendek açılanbarikat kurulan-polis ve askere silah çekilen her yerde oy kaybetti. Celal Doğan, BAŞKANLIK konusunda 'Tartışılabilir' derken, adeta Demirtaş-Kandil'in nefesini kesti. HDP omurgasında 'Başkanlık' konusunda, Demirtaş-Yüksekdağ'dan farklı düşünenlerin sayısının arttığı söylenirken, yeni çıkacak partinin, YENİ ANAYASA-BAŞKANLIK modeline yakın duracağı tahmin ediliyor.
DÖKÜLEN BOYALAR: Demirtaş ve Yüksekdağ'ın boyaları döküldü. 1 Kasım sonuçlarını hala anlamakta zorlanıyorlar.
Bir kez daha anlatalım: Satılmış Kandil Baronları-PKK-KCK, yüzde 13 oy ve 80 milletvekiliyle 7 Haziran seçiminden sükseli çıkış yapmasını kıskandı. HDP'nin 7 Haziran'da muhafazak‚r, mütedeyyin Kürtlerden de oy alması, Taşeron Kandil-PKK aktörlerini korkuttu. Çünkü tabanlarını kayıyordu. Durup dururken seçim sonrası savaş ilan ettiler. 7 Haziran'dan sonra bayram havası yaşamaya başlayan Kürt kardeşlerimizin sevincini havaya uçurdular. Güneydoğu'yu savaş alanına çevirirken, memnun olanlar sadece Derin Amerika-Avrupa odaklarıydı.
PKK-KCK, ilçelerde hendekler kazıp, barikatlar kurup özerklik ilan etti. 1 Kasım'da ne oldu? 7 Haziran'da HDP'ye oy veren seçmenimiz pişman oldu.
Oyunu geri çekti. Demirtaş-Yüksekdağ ne yapmakta? Kandil'in satılmış, yabancı servislerin kucağında yaşayan Baronlarının bu aziz millete ve gelecek hayallerimize vurduğu ağır darbeleri hala görmüyor.
PKK-KCK, Kandil ve onları kucaklarına alan yabancı istihbarat servislerinin derdi, HDP falan değildir. Onların derdi, PKK-KCK sayesinde, Türkiye'yi rahatsız etmektir.

SONUÇ: Selahattin Bey gördünüz, açılan hendeklerde boğulacaktınız. Kandil yollarında yürürken, çukura düşecektiniz. Son anda kurtuldunuz. 146 gün önce size oy veren Türk-Kürt vatandaşlarımız, oylarını geri çekti. Oturup düşünmenizde çok fayda var.
Selahattin Bey, CIA AJANI GRAHAM FULLER'DEN SİZE DOST OLMAZ. TEK DİŞİ KALMIŞ DERİN BATI'DAN KÜRT KARDEŞLERİMİZE DOST OLMAZ. 1 Kasım'ın kılcal damarlarına dikkatle bakınız. Orada akan kana bakınız. Bu Aziz Vatanın tüm insanlarının kanıdır o.
Türkiye kazandıkça, etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun, KAZANAN BÜYÜK TÜRKİYE VATANDAŞLARI OLACAKTIR.