BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 11 Mart 2012

İRA'nın kuruluşu ve Türkler...

Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Başkanı ve Türkiye Diplomatik Dergisi yönetmeni Ömer Özkaya ile MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın ifade vermesi ve Sultan Abdülmecit'in İrlanda'ya yaptığı yardımlara yönelik haberleri konuşurken ilginç bir açıklamada bulundu: İrlanda'ya Sultan Abdülmecit yardım etti. Osmanlı Teşkilatı Mahsusa'cı kuşçubaşı Eşref aracılığı ile de İrlanda Kurtuluş örgütü İRA'nın kuruluşuna yardımcı olundu. "MİT'in çekirdeğini oluşturan Teşkilatı Mahsusa, Müsteşar Hakan Fidan, Sultan Abdülhamit, İRA" gibi tarihi sözlerin geçtiği bir açıklamanın üzerine hemen atladım.
Uluslararası stratejist Ömer Özkaya tarihin sayfalarını dalarak gelişmeleri yorumladı: Bu konular tarihçiler arasında konuşulup, bağlantılar kuruluyor. Yeni belgeler muhakkak ortaya çıkacak. Geçmişin derinliklerini daha iyi anlayacağız. İrlanda 1848-1849 yıllarında büyük kıtlığa sahne oldu Sultan Abdülmecit İrlanda'ya yardım etti. 1847'de Abdülmecid'e teşekkür mektubu yazıldı. 20. Yüzyıl'ın başında İrlanda Millî Kütüphanesi yandı. Bu mektup onlarda olmayabilir. Bizim arşivlerimizdeki mektubun kopyası Sultan Abdülmecit Han'ın kıtlık mağduru İrlanda ahalisine aynî ve nakdî yardımda bulunduğunu gösteriyo."

İstanbul ve Kutsal Topraklar
Stratejist Ömer Özkaya,
İrlanda Kurtuluş Örgütü (İRA) kuruluşunda Osmanlı devleti Teşkilatı Mahsusa'cı Kuşçubaşı Eşref'in rolünü anlattı: Sultan Abdülhamid, 1876-1909 arasında Padişahlık yaptı. 1880 yılında Yıldız İstihbarat Teşkilatı'nı kurdu. Bu teşkilat 1911'den sonra Teşkilatı Mahsusa'nın yapılanmasını sağladı. 1914 yılında Harbiye Nezaretine bağlı resmi bir örgüte dönüştürüldü. Teşkilatı Mahsusa, Kafkasya, İran, Ortadoğu, Hindistan ve Afganistan bölgelerinde aktif çalışma yaptı.
İngilizlerin, Ortadoğu'da Osmanlı devletine karşı kurguladığı oyunlara karşı, İrlanda üzerinde Teşkilatı Mahsusa'nın misilleme yapmasını doğru okumalıyız. Sultan Abdülhamid, 1888'de Bağdat tren hattı inşaatını başlattı. Şam ile Medine arasında Hicaz demiryolunu yaptırdı. Hicaz Demiryolu özellikle İstanbul ile Kutsal Topraklar arasındaki ulaşımı güçlendirmek için yapılmıştır. Bu bölgelere taşınacak askerlerin ulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi ve Arap ülkelerinin ekonomik gücünü yükseltmek öncelikli hedeftir. Ordulara ihtiyaç duymadan, diğer milletleri uzaktan idare etmesini en iyi bilen devlet İngiltere'dir. İngiltere'yi üzerinde güneş batmayan imparatorluk yapan, İngiliz derin devlet yapılanmasıdır. Bu hamlelere karşı İngiltere oyun içinde oyunlar tezgâhlamaya başladı. Arap Lawrence olarak da bilinen ajan bölgede çalışmaya başladı. Demiryolu, asıl hedefteki ulaşım noktası olan Mekke'ye kadar İngilizler'in oyunu nedeniyle uzatılamamıştır. Kuşçubaşı Eşref, Teşkilatı Mahsusa'nın Arap Yarımadası'ndan sorumlu başkanı olarak görev yaptığı sırada Süveyş Kanal Harekâtı'nda (1916) öncü birliklere komutanlık etti. Hayber'de Teşkilat-ı Mahsusa birliği savaşırken, Eşref yaralı olarak ele geçti. Yakalandıktan sonra Lawrence'a şöyle dediği belirtilmektedir:
Lawrence, kazandığını sanıyorsun. Fakat henüz hiçbir şey bitmedi. Hükümetinin başına öyle sıkıntılar salacağız ki, 2 Asır uğraşsanız bitiremeyeceksiniz."

Rahatsız oluyorlar

Kuşçubaşı'nın bu sözlerinin Teşkilatı Mahsusa'nın İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun yapılanmasını örgütlemiş ve desteklemiş olmasına işaret olarak kabul edilmektedir. İrlanda İngiltere'nin kontrolü altında iken, 1916 yılında büyük ayaklanma çıktı. Ayaklanmayı James Connoly başlatmış, İngilizler tarafından sert şekilde bastırılmıştır. James Connoly ile birlikte toplam 15 lider idam edilmiştir. Bu idamlar İrlandalılar'ın milliyetçilik hislerini etkilemiş, 1919 yılında İrlanda Gönüllüleri (Irisih Volunteers) İrlanda Kurtuluş Savaşını başlatmıştır.
SONUÇ: İrlanda Kurtuluş savaşı başlarken, Türkiye'de Vahdettin, padişah olarak görevde bulunuyordu. MİT'in çekirdeğini oluşturan Teşkilatı Mahsusa'nın lideri Kuşçubaşı Eşref'in bu dönemde, İngilizler'e karşı geliştirilen İrlanda Kurtuluş Ordusu'nun yapılanmasında rol almasını çok ama çok düşünmeliyiz. Son günlerde, MİT Müşteşarı Fidan'ın dünyaya açılışı karşısında kimlerin, neden rahatsız olduğunu daha iyi anlamalıyız.