BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Ocak 2011

Değişim rotası

12 Haziran'ı değişim ve demokratikleşme açısından bir kader seçimine dönüştüren sonuç, sandıktan "tek başına iktidar" çıkması olarak görülüyor. Çünkü bu ülkenin değişim rotasını belirleyen bir etki yapacaktır. Milletimiz, 12 Haziran sandığında muhakkak değişim iradesini gösterecektir, bu sadece siyasi partilerin geleceğini belirleme ötesinde Türkiye'nin değişim rotasını da gösterecektir. Bu rotanın gideceği nokta bellidir: 2023'ün Türkiye'sini belirleme...
2002'de başlayan demokratikleşme dalgası, beraberinde; sivilleşmeyi, siyasette normalleşmeyi, tabuların yıkılmasını, kronik sorunların aşılmasını, vesayetçi anlayışların kırılmasını, milli iradeye el uzatan güç odaklarının etkisizleştirilmesini getirmiştir.

'Vasi'lerin dönemi kapanıyor
Demokrasimizin bir vesayet altında olduğundan söz ederken, bir yandan askerin bir yandan da onunla birlikte hareket ediyor görüntüsü çizen en azından ortak değerleri savunan yüksek yargı organlarının vesayeti gündeme gelmektedir. Kimsenin halkın tercihlerini engelleyemeyeceği, kimsenin topluma "vasilik" yapamayacağı döneme yaklaşıyoruz. "Vasilerin" dönemi kapanıyor.
2023'ler Türkiye'sinin belirlenmesini sağlayacak değişim rotası çağın gerçeklerine de işaret etmektedir. Herkesin özgürce konuştuğu ve davrandığı bir çağa giriyoruz.
Türkiye'nin en büyük zenginliği genç olmasıdır. Nüfusunun üçte biri 15 yaşın altında bulunuyor, bu durum gelecek vaad eden potansiyeli işaret ediyor. 2023'ün Türkiye'sinin tüm dünyada saygın bir yere gelmesini sağlayacak olan gençlerdir.

* * *
YILMAZ'A SORU
Eski Başbakan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz'ın, Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde kendisine hesap sorduğunu itiraf etmesi, Türkiye'nin 10 yılda nereden nereye geldiğini net biçimde göstermektedir. Kıvrıkoğlu'nun hesap sorar gibi "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" sözünün anlamını bir Başbakan'a sorabilmesi ne acı bir durum.
Aradan 10 yıl geçse bile tüylerimizi diken diken ediyor. Yılmaz'a halkımız soruyor: "Kıvrıkoğlu, hesap sorar gibi konuşunca, neden istifa etmedin? O konuşmayı yapan generale sen neden hesap sormadın? Sana oy veren, iktidar olmanı sağlayan milli iradenin ayaklar altına alınmasına neden izin verdin?"