BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 17 Ocak 2011

'Deniz Baykal Kaset Planı' nereye kadar?

Deniz Baykal, 10 Mayıs 2010 tarihinde bir kasetle genel başkanlıktan düşürülünce, bir siyasal mühendislik projesinden bahsetmiştik. Bu projenin, "iç siyaseti dizayn özelliğinde bulunduğu" bazı gelişmelerle ortaya çıktı. "Baykal Kaset Planı'nın" nereye kadar süreceği kulislerde konuşuluyor. Siyasi gelişmeleri yakından takip eden gözlemciler, cumhurbaşkanlığı seçimine kadar gidecek planın yaşanmakta olduğunu vurguluyor. İç siyaseti dizayn çalışmalarını yürüten siyaset mühendisleri, Baykal'ın götürülmesinden sonra meydana gelen gelişmeleri aşama aşama şöyle yorumluyor:
CHP üzerindeki gelişmeler:
Baykal'ın kaseti çıktığı andan itibaren kampanyayı yürüten bir kısım medya, Baykal'ı götürdüler, Kemal Kılıçdaroğlu geldi, yeni yönetimini getirdi.
CHP'in ulusalcı kanadı kırıldı, ılımlı modeli uygulamaya sokuldu.
Doğu ve güneydoğu oylarına seslenecek isimler öne çıkarıldı.
Mustafa Sarıgül'ün parti kurmaması için temaslar yapıldı.
Oktay Ekşi'nin CHP'ye katılması, CHP İstanbul il başkanlığına Nebil İlseven'in getirilmesi, Erdoğan Toprak'ın genel başkan yardımcısı olması, malum medya operasyonu olarak dikkat çekerken, bu gelişmelerin arkasında olduğu iddia edilen, Doğan Medya icra komitesi üyesi Zafer Mutlu, bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Siyasal mühendislerin bundan sonraki hedefi, seçimlere kadar CHP'nin oyunun arttığını göstermek, AK Parti'nin oyunu düşürecek kampanyalara ağırlık vermekle sürecek...
Demokrat Parti üzerindeki gelişmeler:
"DP'nin başına Namık Kemal Zeybek'in getirilmesi siyasal mühendislerinin projesine uygun bir gelişme olarak görülüyor.
MHP'den çekilmesi muhtemel milliyetçi-muhafazakâr oyların AK Parti'ye gidişini engelleme, Zeybek'le DP'ye kanalize edilmesi düşüncesi net olarak ortaya çıkıyor.
Şimdi ne olacak? DP üzerinde muhtemel ittifakların sağlanması aşamasına geçilecek. DP'nin dördüncü parti olarak Meclis'e girmesine yönelik hamleler görülecek.
MHP üzerindeki gelişmeler:
Siyaset mühendislerinin en büyük çabalarından birisinin MHP'nin baraj altına inmemesi...
PKK ve Hizbullah konularının canlı tutulması, MHP'nin merkez sağ tanınmış isimlerle takviyesi gündeme gelecek.
Saadet Partisi üzerindeki gelişmeler: "Necmettin Erbakan hocanın, Abdüllatif Şener'in, Sadettin Tantan'ın isimleri bir ittifak içinde değerlendirmeye konu oluyor."
Bütün bunların hedefi belli. 12 Haziran seçimlerinde, AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesinin engellenmesi.
Meclis'e dördüncü parti sokulabilirse, matematik olarak bir koalisyon çıkarmak.
Genel seçimlerde bu sağlandığı taktirde, 2012 yılı cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik, iç siyasetin dizaynının sürdürüleceği akıllardan çıkarılmamalıdır.

ANAYASA MAHKEMESİ KORİDORLARINDA YAŞANANLAR
Sacit Adalı, 1993'ten 2010'a kadar Anayasa Mahkemesi'nde üye olarak bulundu. Yaş haddinden emekli olduktan sonra Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığına atandı.
Yaptığı son açıklamalar Anayasa Mahkemesi koridorlarında yaşananlara gün ışığına çıkardı. AK Parti'nin kapatılma davasını anlatırken, "Kapatılabilirdi de, kapatılmayabilir de. Ama ikisi de galiba Türkiye'yi rahat ettirmezdi.
Çünkü dengeler çok sertleşmişti.
Karşılıklı restleşmeler vardı.
Birinden biri mağlup olmamak, diğerini galip getirtmemek istiyordu. Kararımız çok tatmin etmeyen şekilde oldu ama ekonomi, ticaret, sanayi rahat nefes aldı. Kapatılsaydı, bugünleri göremeyebilir, burada konuşma sükûnetini yaşayamazdık, zor günler geçirirdik."
Sacit Adalı, Başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, "Şu anda zamanı değil, zaman alır biraz daha. Bir müddet daha böyle gitmesinde fayda var" diyor.