BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 10 Ocak 2011

Nedir bu yabancı isim merakı

Yabancı kelimeler her geçen gün işyeri tabelalarında artarak sürüyor. Dünyada en çok konuşulan 5'inci dil olan Türkçe'nin ve güzel dilimizin yozlaştırıldığı ortada. "Yabancı isim çılgınlığına" bir dur demenin zamanı geldi, geçiyor.
İşyerlerine ve ürünlere yabancı isim koyma merakının, ulusu ayakta tutan temel unsurlardan biri olan ana dilimiz Türkçe'yi kullanılmaz hale getirdiğini görmeliyiz. Bu dil ve kültür kirlenmesine dur demek için, dilimizi, işyerlerimizi, ürünlerimizi yabancı isimlerden arındırmalıyız.
Başka diller nasıl kendi dillerine sahip çıkıyorlarsa biz de kendi ana dilimize sahip çıkmalıyız. Hangi mağaza adına baksak isminin içinde mutlaka İngilizce'nin parçalarından birini içeriyor.
Acaba neden mallarımızın üzerine "Türkçe" etiket koymuyoruz? Ülkemize mi?
Dilimize mi? Yoksa kendimize mi güvenmiyoruz?
Türkiye artık rakipleriyle dişe diş rekabet edebilecek güçte. Türk markalarını giysilerimizde, tabelalarımızda neden gururla taşımayalım? Nitekim bu kötü gidişe Başbakan Erdoğan müdahale etmek zorunda kaldı.
Kars'ta, Grand Castle Oteli'nin açılışını yapan Erdoğan, otelin adının İngilizce olmasını eleştirerek, "Burada yazılana bakmayın. Bu geçici. Bunun adı 'Büyük Kale' olacak. Bizim kendi dilimiz varken niye bunu kullanacaksın?" diye konuştu.

* * *
Gürsel Tekin, Baba'ya komşu
Güniz sokak 31.Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in meşhur evi...
Güniz Sokak 10 numara Gürsel Tekin'in yeni adresi...
Yıllardır İstanbul'da yaşayan CHP'nin ikinci adamı Gürsel Tekin, Demirel'le özdeşleşen ünlü Güniz Sokak'a taşındı. "Siyasetin duayen isimleri, Gürsel Tekin, Baba'nın huyunu, suyunu yakından öğrenirse siyaset maratonunda başarılı olur" diyerek, gelişmeyi yorumluyorlar.

* * *
Değişimin dalgaları
Büyük değişim Türkiye'yi sarıyor. Değişimin büyük dalgaları Türkiye'nin sahillerine, ovalarına, dağlarına vuruyor.
Başta basın olmak üzere yargı mensupları, bürokratlar, akademisyenler, bireyler, dernekler, enstitüler, araştırma merkezleri gibi pek çok kişi ve kurumun demokrasi, sivil-asker ilişkileri, hukuk devleti ve benzeri konular hakkındaki görüşleri esaslı bir değişim geçiriyor.
Bundan 10 yıl önce tartışılmayan tabuların üzerine gidiliyor, gizli kalmış kavramlar sorgulanıyor.
Görüntüdeki çatışma, bölünme saplantısının aksine bütün bunlar, siyasi ve hukuki reformların olumlu sosyolojik gelişmelere yansıdığına işaret ediyor.
Değişim büyük oranda demokratik yönde olumlu etkileri beraberinde getiriyor. Örgütler, dernekler, partiler, iş ve sanat dünyası, seçmenler, devlet kuruluşları gelişmelere uyum sağlıyor. Tüm dinamikler kademeli bir gelişim grafiği çiziyor.
Türkiye bugün, hırçın dalgalarla boğuşan gemi konumundadır. Geminin seyrettiği rotanın sonunda huzur ve sükûn dolu bir demokrasi limanı mevcut. Ama bu limana ulaşana kadar azgın deniz dalgaları, korsan saldırıları ve geminin o limana varmasındansa batmasını yeğleyen yolcular da var. Saldırı ve sabotajlar devam etse bile, Türkiye yıllardan bu yana biriken sorunların çözümü aşamasında... İnşallah, 2011 seçimlerinden sonra Yeni Demokrasi virajını aşmış olacağız.