BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 23 Ekim 2010

'Ceyda Erem' olayı, nereden nereye geldi?

Kayseri'nin meşhur bir sözü vardır: 'Sap döner, keser döner, bir gün gelir hesap döner.' Güne damgasını vuran, büyük rüşvet operasyonunun altında, Kayseri sözümüzü doğrulayan, bir 'hesap dönme' konusu var.
2005 yılına kadar uzanan bir olay geliyor, beş yıl sonra yüksek bir operasyona sebep oluyor. CNR Fuarcılık şirketi Ceyda Erem'le İstanbul Ticaret Odası'na bağlı Dünya Ticaret Merkezi İDTM A.Ş. arasında Dünya Ticaret Merkezi'ndeki fuar salonlarını tahliyesi davaları yargıda rüşvet soruşturmasına dönüşüyor.

OLAYIN BAŞLANGICI

Olayın kahramanı IDTM Müdürü Alpaslan Ertekin anlatıyor: "2005 yılının Mayıs ayında IDTM Genel Müdürü oldum. Kiracım durumunda bulunan CNR Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem ile anlaşmazlığa düştük. Uzlaşma olmayınca Eylül ayında ilk tahliye davası açıldı ve devamı geldi. Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Kürşat Tüzmen ile yaşadığımız ve benim medyaya "Bakandan fırça yiyen Genel Müdür" olarak yansımama neden olan malum olay baskıların kesilmesinde kırılma noktası oldu. "Fırça yiyen Genel Müdür" olarak anılmayı en hafif deyimi ile kendime yapılmış büyük bir haksızlık olarak görüyorum.'' Tahliye davalarını kaybetmeye başlayan IDTM yönetimi, Nisan 2008'de Adalet Bakanlığı'na gönderdiği ihbar mektubunda, Ceyda Erem'in hâkimlere rüşvet verdiğini iddia ediyor. Olayın incelemesini başlatan Mehmet Ali Şahin, o yıllarda Adalet Bakanı idi. Ve tarih 17 Mayıs 2006. Ceyda Erem, olayları şöyle anlatıyor: "Bakan Tüzmen, bana kıyak yapmadı.
Başarılı olduğum için benimle uğraşıyorlar.
Ama ben pabuç bırakmam. Ayıp ediyorlar.
Benimle uğraşıyorlar çünkü başarılıyım.
Başarımı tamamen kendim yarattım. Başıma ne geldiyse sarışın kadınlığımdan geldi.
Erkek dünyasında söz hakkım olduğu için.
Süslenmeyi seven bir kadınım, o yüzden yakıştırmıyorlar. "Kadın evinde oturmalıdır, süs bebeğidir" diye düşünüyorlar. Ama öyle değil.'' Ceyda Eren, fırçalama olayını anlatırken, "Dava sürecindeki bir olayda, bir yetkilinin konuşması o olayı ortaya çıkardı.
Orada sayın bakan haklıydı. Ben şikâyette bulunmadım. Gazetede çıkan bir haberin altında bakanın haberi vardı. Bakan Bey kendi haberini okurken onu da gördü. Ayrıca bu herkesin şikâyet etmesi gereken bir şeydi, bakanın tepkisi normal." Genel Müdürün "Ceyda Erem şikâyet etti" demesi talihsiz bir beyandır' demişti.
Davalar, mahkemeler, suçlamalar, rüşvet iddiaları, bakanın genel müdüre kızması. Nereden nereye gelindi?
Günün olayının perde gerisi budur.

* * *
FÜZE KALKANININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Füze kalkanı kurulmasına dönük projeye mesafeli duran Ankara sıkıntı ile karşılaşır mı? Washington öyle bir zaman çerçevesi içinde, füze kalkanı teklifini yaptı ki, yepyeni gelişmelere yol açacak bir olay ortaya çıkmış oldu. Şimdiden, ABD'nin Türkiye'nin füze savunma sistemine itiraz etmesi durumunda, masaya yeni kartlar süreceği iddia ediliyor ve Türkiye aleyhtarı Neo-kon'cuların bu işin başını çektikleri gözleniyor.
ABD Bu Projeyle Neyi Amaçlıyor?
Söz konusu sistemin NATO ülkelerinin balistik füzelerde meydana gelen yayılmaya karşı müttefik ülkelere güvenlik sağlamayı amaçladığı söyleniyor. Ama Pentagon'un İsrail'in İran'dan kaynaklanan güvenlik sorununu bir NATO sorunu haline dönüştürmek istediği de sık sık vurgulanıyor.
Burada iki soru önemli hale geliyor.
Amerika'da İsrail'e yakın olduğu bilinen güvenlik bürokrasinin icadı olan bu projeye itiraz etmesi halinde Türkiye'nin Batı'da çeşitli açılardan tartışılması gündeme gelecek mi?
Türkiye'nin projeye bu haliyle destek vermesi durumunda ise Ankara'nın dış politika felsefesini tartışmalı hale getirmek mi, Türkiye'nin çevresinde ve uluslararası ortamda oluşturduğu olumlu imajı sarsılmak mı isteniyor?
Diplomatik ve savunma kanallarından gelen bilgilere göre, Türkiye, başarı ile uyguladığı, "komşularla sıfır sorun'' ilkesine ve "yumuşak güce dayalı dış politikasıyla'' çelişeceği için projenin aceleye getirilmemesini istemektedir.
Türkiye, sistemin bir detaylı NATO projesi olarak ortaya konmasını, ittifakın ihtiyaçları ve güvenliğinin dikkate alınmasıyla ortaklaşa karar verilmesini talep etmektedir.