Tarihi 15 Mayıs 2012

Kemal Bey çok şakacı!

İlahi Kemal Bey, çok yaşa e mi! Partisinin İstanbul İl Kongresi'nde yaptığı konuşma ile yine hepimizi tebessüm ettirdi. "Ufkumuzu geliştireceğiz. Halka güven vereceğiz" dedi.
Hemen ardından ekledi:
-Bize oy vermeyecek yurttaş bile "Bunu CHP söylüyorsa mutlaka doğrudur" diyecek...
Herhalde şaka yaptı!
Söyledikleri doğru, CHP'nin ufkunu genişletip, halka güven vermesi gerekiyor. Ama nasıl olacak bu? Çünkü, CHP'deki asıl problem parti değil, bizzat Kemal Kılıçdaroğlu! Durum bu olunca, işe önce kendisinden başlaması gerekecek.
Önümde yargıya intikal etmiş ve karara bağlanmış bir dosya var. Kemal Kılıçdaroğlu ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ile ilgili. Kılıçdaroğlu, avukatları vasıtası ile savcılığa başvurdu. Özhaseki'nin "Yalan söyleyen, iftira etme alışkanlığına sahip, gerçekte olmayan olayları gündeme getiren, 2. 3. yalana sarılmaktan çekinmeyen, yalan makinesi" gibi sözlerle kendisine hakaret ettiğini iddia etti. Özhaseki de "hayır" demedi. Bu sözlerin kendisine ait olduğunu söyledi. Savunmasında, bu sözleri neden ve niçin söylediğini tek tek sıraladı.
Altına da belgeleri ekledi...
1.OLAY: Kılıçdaroğlu, "Ali Hamurcu, Kayseri Belediyesi'nde çalışıyor. Gidiyor, polise rüşvet çarkının nasıl döndüğünü anlatıyor" dedi. Özhaseki, şahsın polise ihbarda bulunmadığını, şikâyetçinin kendisi olduğunu bildirdi.
2. OLAY: Kılıçdaroğlu, "Hamurcu'nun, 26 sayfalık ifadesinin 16 sayfaya indirildiğini" iddia edip, "İçinden Başkan'ın rüşvet olayı ile ilgili bölümler mi çıkarıldı?" diye sordu. Özhaseki, kaybolan belge olmadığını, şahsın iki ayrı ifadesi bulunduğunu ortaya koydu.
3. OLAY: Kılıçdaroğlu, konuyu araştıran ve "rüşvet suçunun oluştuğunu" belirten Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul'un Gaziantep'e sürüldüğünü söyledi. Özhaseki, bir vali yardımcısının bir kamu görevlisi hakkında "suçlu" ya da "suçsuz" deme yetkisinin bulunmadığını hatırlatıp, Yurdakul'un sürülmediği, 2007 yaz kararnamesinde 450 kişi ile birlikte rutin tayininin yapıldığı cevabını verdi.
4. OLAY: Kılıçdaroğlu, Vali Vekili Yurdakul'un yazdığı yazının bulunduğu dosyanın kaybolduğunu ve savcılıkta bulunmadığını iddia etti. Özhaseki, dosyanın kaybolmadığını ortaya koyup, savcılıkta olduğunu bildirdi.
5. OLAY: Kılıçdaroğlu, Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin'in, muhakkik raporunu bilirkişilerin atandığı tarihten önce hazırladığını iddia etti. Özhaseki, bilirkişilerin Vali Yardımcısı nezaretinde 3 gün çalıştıklarını ve çeşitli yerlerde incelemeler yaptıklarını ortaya koydu. Sonuçta, "iddiaların tamamen soyut ve asılsız olduğu" yönünde rapor hazırlandığını bildirdi.
6. OLAY: Kılıçdaroğlu, Osman Güneş'in, "Kayseri Valisi" sıfatı ile "dosya kapatılmalı" diye imzayı bastığını, aslında o tarihte "İçişleri Bakanlığı Müsteşarı" olduğunu iddia etti. Özhaseki, Osman Güneş'in, kararname çıkmasına rağmen, 15 günlük meyil süresini kullandığını ve o tarihte Kayseri'de vali olarak bulunduğunu ortaya koydu.
7. OLAY: Kılıçdaroğlu, "Ben başka davadan bahsediyorum" dedi. Özhaseki, ortada tek bir dava olduğunu, başka bir dava bulunmadığını belirtti. Bu davada, Kılıçdaroğlu'nun dayanak yaptığı Hamurcu'nun iddialarının "yalan" olduğunun ortaya çıktığa ilişkin belgeleri sundu. O kişinin de mahkûm olduğunu ortaya koydu.
8. OLAY: Kılıçdaroğlu, Hamurcu'nun avukatının otel parasının Belediye tarafından ödendiğini iddia etti. Özhaseki, bunun doğru olmadığına ilişkin otel kayıtlarını çıkarttı.
9. OLAY: Kılıçdaroğlu, trilyonların konu edildiği davanın 5 ayda sonuçlandığını ileri sürdü. Özhaseki, davanın 2 yıl sürdüğünün belgelerini sundu.
10. OLAY: Kılıçdaroğlu, 9 katlı bir binadan söz etti. Özhaseki, o binanın bir bodrum ve iki kattan ibaret olduğunu belgeledi.
11. OLAY: Kılıçdaroğlu, davada adı geçen savcının eşinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde çalıştığını söyledi. Özhaseki de o kişinin Belediye'de değil, Belediye'nin bir iştirakinde, almış olduğu eğitime uygun olarak çalıştığını ve savcılık kararı ile istihdam arasında 3 yıla yakın bir sürenin bulunduğunu bildirdi.
Sonuçta, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının hiç birinin doğru olmadığı ortaya çıktı. Kendisine "yalancı" diyen Özhaseki hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildi.
Aynı Kılıçdaroğlu şimdi "Halka güven vereceğiz. Bize oy vermeyenler bile 'CHP'lilerin söyledikleri doğrudur' diyecek" açıklamaları yapıyor.
Kemal Bey gerçekten çok şakacı, değil mi?