Tarihi 7 Şubat 2015

Fotoğraf!!!

Adı Panmunjom. Köyün yarısı Kuzey Kore'ye, yarısı da Güney Kore'ye ait.
Fotoğraflarını gördüm dün, güle güle öldüm.
Kore'yi savaşla ortadan ikiye böldüler. Tam sınırdaki Panmumjom köyü iki taraf arasında sorun oldu.
Çünkü sınırın geçtiği çizgi bir binayı ikiye bölüyordu. İçinde toplantı odası vardı. Toplantı odasını da ikiye böldüler. İçindeki masanın yarısı Kuzey Kore'ye verildi. Diğer yarısı da Güney Kore'nin oldu. Haliyle masayı korumak gerekiyordu. İşte ortadan bir çizgiyle ikiye bölünen masanın Kuzey tarafında 24 saat Kuzey Koreli bir asker yıllardır nöbet tutuyor.
Diğer ucunda da Güney Koreli bir asker aynı şekilde 24 saat nöbette. Ülkeyi böylesine komik duruma sokan Batılı ülkelerden gelenler de eserlerine bakarak katıla katıla gülüyor, hatıra fotoğrafı çektiriyor o masanın yanında.
Kaoslardan beslenen, ülkeleri parçalayarak iliğine kadar sömüren soyguncular, üzerine bir de bu manzarayı koyup dalga geçiyor, saçma sapan konularla uğraştırıyor. Aynı manzaraları ülkemizde görmedik mi? Yıllarca bizi birbirimize düşürüp, şekillerle, kıyafetlerle uğraştırmadılar mı? Osmanlı'yı yıkıp öyle bir sistem kurdular ki , tonlarca gülünecek fotoğrafta figüran olmamızı sağladılar.
Kurdukları sistem, Devletin en tepesini bile saygınlıktan yoksun duruma düşürüyordu.
Köşkte çiçek budayan, arada bir diplomatik konuşup olayların bin km etrafından dolanan Cumhurbaşkanları görmedik mi biz? Şu anda içeriden ve dışarıdan Türkiye saldıranlar, köşkteki çiçek budama makasının elden atıldığını gördükleri için deliriyorlar.
Yetkilerle donatılmış bir BAŞKANLIK sistemi inşaatına başlandığı için çıldırıyorlar.
Böyle bir ortamda görüşlerine büyük önem verdiğim Devletin HAFIZASI sevgili Ali Baransel'i aradım dün. 17 yılını KÖŞK'te Cumhurbaşkanları ile birlikte çalışarak geçirdi.
Başkanlık konusunun çok yanlış bir mecrada tartışıldığına inanıyor sevgili Baransel. Tayyip Erdoğan üzerinden yürütülmesini büyük hata olarak görüyor. Olayın ülke meselesi olarak ele alınması gerektiğini söylüyor.
Ve KÖŞK'te yaşadığı örnek olayları şöyle anlatıyor; "1961 anayasasından itibaren cumhurbaşkanlarının görev, yetki ve sorumlulukları hep tartışılmıştır. Bu konuda en çok eleştirilere maruz kalan Fahri Korutürk olmuştur. Korutürk döneminde 7 yılda TAM 16 HÜKÜMET kurulmuştur. İstikrarsızlığa bakın."
Evet gerçekten neredeyse yılda ikinin üzerinde hükümetlerin kurulduğu gülünecek bir Türkiye dizayn ettiler. Bu sistemin bizi ne hale getirdiğini bakın Ali Baransel nasıl anlatıyor; "Ecevit hükümet kuruyor, kararnameler gönderiyor, imzalıyor.
Demirel
'Cumhurbaşkanı taraflı' diyerek ayağa kalkıyor. Demirel hükümet kuruyor, Korutürk kararnameleri imzalıyor. Bu sefer de CHP 'Vaay sen tarafsızlığını yitirdin, Çankaya'yı yıpratıyorsun' diye saldırıyordu. Korutürk 16 hükümetle muhatap olup, hiç kimseyi mutlu edemedi. Sağlığından olup birkaç kez kalp krizi geçirdi." Korutürk kalp krizleri artınca Meclis Başkanına bir mektup gönderiyor; "Bana devlet başkanlığı gibi şereflerin en yücesini layık görmüş olan TBMM'nin kararı tarafsızlığımdan ayrıldığım şeklinde tecelli ettiği takdirde Cumhurbaşkanlığından çekilmeye hazırım" diyor. Meclis'te kendisi için oylama yapılmasını istiyor. Yeryüzünde yok böyle bir şey. Evet görüyorsunuz, dünya nelerle uğraşıyor, Türkiye'nin gündemi ne? Cumhurbaşkanları aciz bir duruma düşürülmüş ve saygınlığı dibe vurmuş görüntüler... Baransel "Türkiye'nin o kadar büyük meseleleri varken, bu makamın saygı görülen bir makam olarak düzenlenmesi gerekiyor.
Çünkü artık halk seçiyor. Hükümete gerekirse başkanlık eder diye bir yasa var. Hemen tartışma başlıyor
, 'Yok ayda kaç toplantıya edecek? Bir mi iki mi?
Yok bana göre üç' diye. Tartışılmayacak bir sisteme kurulmalı artık. Kişiler bugün var yarın yok. Ancak devlet hep var olacak. Ben 1950'den 80'e kadar cumhurbaşkanlarının görev yetki ve sorumluluklarının sürekli olarak eleştirildiklerini gözlemledim.
Bu yaklaşımların, yüce makamın saygınlığına da gölge düşürebilecek boyutlarını yakından görme imkanım oldu.
" Evet Devletin Hafızası Ali Baransel, satıraralarında YENİ TÜRKİYE'nin Başkanlık sistemine geçmesinin bir zorunluluk olduğunun mesajını veriyor. Ancak birileri geldiğimiz noktayı göremiyor. Bizi hala Kore'deki komik fotoğrafın yaşandığı ülke zannediyor. O fotoğraf çöp oldu artık!!!